HL sınıfına yaptığı yatırımlar ile enerjideki verimliliği bir üst seviyeye taşıyan Siemens, 2017 yılında Kuzey Carolina’da yer alan Duke Enerji Lincoln County Santrali’nde HL-sınıfı teknolojilerinin onay testlerinin yapılacağını açıklamıştı. HL sınıfında başarısı onaylanan marka, SGT-8000H teknolojisinden kazandığı evrimsel iyileştirme kademesi ile gelişimini devam ettiriyor.

VERİMLİLİKTE %65 HEDEFLENİYOR!

Artık Siemens gelişmiş HL gaz türbinleri, daha önce teste tabi tutulmuş bir takım teknolojik ve tasarım özelliklerini geçmiş tecrübeleri ile bir araya getirerek yüksek verimlilik ve performansta yerini sağlamlaştırıyor. Enerji verimliliği oranının %63’ü aşmasının yolunu açan HL sınıfının, bu verimliliği %65'e çıkarması bekleniyor. Ayrıca yeni geliştirilen temel teknolojileri mevcut gaz türbini portföyüne geçirerek teknolojik geliştirme hızını ve rekabet gücünü artıran Siemens; kısa bir zaman sonra kullanıcılarının da bunlardan faydalanmasını sağlayacak. Siemens müşterilerinin rekabet gücünü artırmaya yönelik çalışmalar, standardizasyon ve modülerleşme ile birlikte üretim ve teslim sürelerini azaltmayı amaçlıyor.

SGT5-9000HL, SGT6-9000HL ve SGT5-8000HL isimli 3 türbinden meydana gelen yeni Siemens HL Serisi farklı özelliklere sahip. SGT-9000HL gaz türbini; basit çevrimde hava soğutmalı, 50 Hertz pazarı için 545 MW ve 60 Hertz pazarı için 374 MW kapasite sağlaması ile dikkat çekiyor. SGT5-8000HL ise basit çevrim operasyonları için 453 MW alternatifine sahip. En yüksek verimi sağlamak için yüksek yanma sıcaklıklarında çalışan türbinler, %63’ü aşan verimlilik gösteriyor.

Tüm özelliklerin yanı sıra güçlü buhar çevrimi de geliştiren Siemens ürünlerinde, optimize edilmiş izolasyonlar, soğutma ihtiyacı ile soğuk hava kayıplarını en aza indirgiyor. Evrimsel 3D kanat ise kompresörün aerodinamik potansiyeline katkıda bulunuyor. Geçmişte tanımlanıp üretilmiş (prefabrik) çözüm alternatifleri ile birlikte seçilmiş üretici ve ürünler, kurulum süresinin azalmasına ve işlemin hızlıca başlatılmasını sağlıyor.

Siemens'in santral operatörleri ve enerji tedarikçilerine sunduğu ve dijital yollarla çalışabilir şekilde tasarladığı türbinler, Siemens’in Internet of Things (Nesnelerin İnterneti) uygulamalarındaki bulut tabanlı işletim sistemi MindSphere arayüzüne sahip. Etkili analiz araçlarına ulaşım sunan MindSphere, Siemens kullanıcılarına türbin operasyonları bilgilerine anlık erişim ve karar verme zaman aralığında destek veriyor.

HIZ VE VERİMLİLİĞİN TEK BAŞINA YETERLİ OLMADIĞININ FARKINDAYIZ"

Dijitalizasyonla birlikte enerji üretim alanındaki gelişmeler büyük bir hızla artıyor. Kombine çevrim santrallerinin verimliliğini yüzde 58’den 60’a yükseltmek, 2000 yılından 2010’a kadar yani 10 sene sürdü; 6 yıl sonra, 2016’da yüzde 61,5 seviyesine ulaştık. Bu yeni adımımızla yüzde 63 ve üzerinde verimlilik oranları sunuyoruz.'' sözleriyle verileri açıklayan Siemens Enerji ve Gaz Bölümü CEO’su Will Meixner, yeni teknoloji ile ilgili sözlerini ve hedeflerini şöyle devam etiriyor: ''Ancak hız ve verimliliğin tek başına yeterli olmadığının farkındayız; çözümlerimizin güvenilirliği ve maliyetinin yanı sıra müşterilerimize finans ve sigorta süreçlerinde de güçlü destekler sunuyoruz.”

Kullanıcılar için oluşabilecek tüm riskleri bertaraf etmeye odaklanan Siemens, ürünlerini oldukça geniş kapsamlı ve zor testlerden geçiriyor. Testler sonrasında ise ürünler gerçek sahada kontrol edilip analizleri yapılıyor.