ABB’nin geliştirdiği ve Türkiye pazarına sunduğu Symphony Plus teknolojisi, elektrik üretim santrallerinden su, atık su arıtım tesislerine kadar farklı alanlarda kullanıcılarına katma değer sağlıyor. ABB Symphony Plus teknolojisi ile ayrıca İşbirliği Operasyon Merkezi geliştirerek yeni bir servis konsepti sunuyor. ABB AbilityTM konsepti ile kullanıcıya özel siber güvenlik, performans, verimlilik ve sürdürülebilirlik odağında interaktif çözümler sunuluyor.

 
Elektrik üretim santrallerinden su, atık su tesislerine kadar geniş bir alana hitap eden Symphony Plus teknolojisi, ABB’nin geliştirdiği bir hizmet olarak öne çıkıyor. Bu teknoloji, yeni inşa edilen santrallerde uygulanabildiği gibi mevcut santrallerin rehabilitasyonu kapsamında destek sağlıyor. Önemli özelliklerinden biri olan ölçeklenebilirlik sayesinde 1 MW kapasiteli GES projelerinden başlayarak  5 GW kapasiteli kömür santrallerine kadar uygulanabiliyor.  ABB Enerji Üretimi ve Su İşkolu Güney Avrupa Bölge Müdürü Danilo Moresco ve ABB Enerji Üretimi ve Su İşkolu Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü İbrahim Boran ile Enerji Müzesi’nde bir araya geldik ve bu teknolojinin detaylarını görüştük. “Elektrik üretim santrallerinde rakiplerimizden farklı olarak sadece otomasyon değil, enstrüman ve elektrik kapsamının entegrasyonu ile entegre bir sistem sunuyoruz” diyen Moresco, teknolojinin avantajları hakkında da bilgiler verdi. 


Symphony Plus teknolojisinden ve sağladığı avantajlardan bahsedebilir misiniz? 
Enerji Müzesi’nde eski teknolojimizi izlerken yeni teknolojimizin ulaştığı noktayı anlatmaktan dolayı oldukça mutluyuz. Bugün geçmişin mirasında ve geleceğin ışığında inovasyonlar sunuyoruz. Türkiye bizim için oldukça önemli bir ülke. Symphony Plus teknolojisini Türkiye’de anlatmamız bize ayrı bir heyecan katıyor. Symphony Plus teknolojisi sadece santraller için değil, aynı zamanda su arıtma ve atık suyun arındırılması gibi su tesisleri içinde önem arz ediyor. Bu sayede Türk müteahhitleri için de önemli bir pazar olarak görülüyor. 


Symphony Plus teknolojisinin elektrik üretim santralleri için sağladığı katma değerler nelerdir? 
Elektrik üretim santrallerinde rakiplerimizden farklı olarak sadece otomasyon değil, enstrüman ve elektrik kapsamının entegrasyonu ile entegre bir sistem sunuyoruz. Ayrıca tesisin otomasyonu ile ilgili birçok katma değerler sağlıyoruz. Symphony Plus teknolojisi kapsamında müşteriye “İşbirliği Operasyon Merkezi” adı altında gerçekleştirdiğimiz yeni bir servis konsepti sunuyoruz. Bu sayede daha hızlı çözümler üretebiliyoruz. Ölçeklenebilir bir çözüm sunduğumuz için küçük ölçekli güneş enerjisine dayalı elektrik üretim santrallerinden başlayarak 5 GW üretim kapasitesine sahip kömür santrallerine hizmet verebiliyoruz. 


Symphony Plus teknolojisini tesisin kontrol/kumanda sistemi sınırlarından dışarıya çıkarıp kullanıcıların enerjiyi tükettiği yerlerde de kullanmasını sağlıyoruz. İlave olarak günümüzde önem kazanan elektrikli araçları da destekleyecek nitelikteki çözümlerimizi entegre ediyoruz. 


ABB bünyesinde enerjinin üretimi, iletimi ve dağıtımı kapsamında farklı iş birimleri bulunuyor. Tüm bu iş birimlerin birbirleri arasında entegre olmasını sağlayan bir çözüme doğru gidiyoruz. Bu hususta KPI’lar oluşturuluyor ve Symphony Plus sistemi bunların entegrasyonunu sağlıyor. KPI’lar oluşturulduktan sonra son kullanıcının rekabet avantajını ve tesisinin emre amadeliğini sağlayacak hususta destekleyici rol üstleniyoruz. 
Rekabette farklılaşacağımız konulardan biri; doğru ürünü, doğru pazara, doğru kişilerle sunmaktır. Symphony Plus’ın doğru ürün olduğunu ve Türkiye’nin doğru bir pazar olduğunu düşünüyoruz. Türk mühendislerle bu projeye başlamak bizim için doğru kişilerle çalışma fırsatı sunacaktır. Bu sebeple yerelleşmeye önem vermeye devam ediyoruz. 


Bir diğer farklılığımız ise türbin uygulamalarında kendini açıkça gösteriyor. İşkolumuz bünyesinde Çin’de, Amerika’da ve İtalya’da olmak üzere üç farklı bölgede türbin mükemmeliyetçilik merkezlerimiz bulunuyor. Biz, sadece yeni kurulan tesislerin değil, mevcut elektrik üretim tesislerinin de rehabilitasyonunu yapmayı hedefliyoruz. Mükemmeliyetçilik merkezlerini bu hedefimize ulaşmak için kurduk. Bu sayede mevcut rehabilitasyon projelerine Symphony Plus teknolojisini entegre edeceğiz. 


Symphony Plus teknolojisinin su tesislerinde de kullanıldığından bahsetmiştiniz. Bu konuyla ilgili tesislere sağladığınız avantajlar nelerdir?
Evet, Symphony Plus teknolojisi su tesislerine de hizmet veriyor.  Bizim için enerji ne kadar önemliyse, su da aynı şekilde önemlidir. Örnek vermek gerekirse Vietnam’daki referansımızda Symphony Plus teknolojisi kullanılarak 8 milyon kişinin yaşadığı bir şehirde su dağıtım ağı oluşturuldu ve buradaki kayıp-kaçakların izlendiği bir sistem hizmete sunuldu. 


Yeni oluşturduğumuz “Müşteri İşbirliği Operasyon Merkezi” projesi ile proje uygulamalarında çeşitli avantajlar sağlıyoruz. Örneğin; Afrika’da güvenlik hususunda zafiyetin oluşabileceği proje alanlarında; projeyi uzaktan devreye alma hususunda destek veriyoruz, bakım ve işletme gerektiren tesislere de hizmet sunuyoruz. 


Türkiye’de Symphony Plus teknolojisini uyguladığınız bir proje oldu mu? Olduysa detaylarından bahsedebilir misiniz? 
Şu an Türkiye’nin kurulu gücünün %15-20 arası ABB kontrol sistemleri ile yönetilmektedir. Symphony Plus referanslarımızdan birkaçını sıralamak gerekirse CENAL Termik Santrali, ZETES-III Termik Santrali, Yunus Emre Termik Santrali, Bağıştaş Hidroelektrik Santrali, Yamanlı Hidroelektrik Santrali’ni sayabiliriz. Bugüne kadar referanslarımız ağırlıklı olarak kömür yakıtlı elektrik üretim santralleri ile hidroelektrik santralleri üzerineydi. Bundan sonra doğalgaz kombine çevrim ve biyokütle santrallerine de odaklanacağız. Türkiye pazarına önem veriyoruz. İstanbul, Madrid, Cenova ve Zagreb bölgelerini incelediğimiz zaman, İstanbul’un önemli bir noktada olduğunu görüyoruz.  Hizmet sunduğumuz kömür yakıtlı elektrik üretim santralleri yatırımcılarının hemen hemen hepsiyle servis anlaşmalarımız bulunuyor. Lokal olarak destek vermeye devam ediyoruz. Yerel servis ağımız kuvvetli ve gücümüz de buradan geliyor. Symphony Plus olarak sunduğumuz siber güvenlik ile müşteri beklentilerinin ve ülke standartlarının üzerinde bir hizmet sunuyoruz. Siber güvenlik ile ilgili çözümümüzü ise bir başka ürünümüz olarak kullanıcıların hizmetine sunuyoruz. 


Son yıllarda dijitalleşme ile ilgili çalışmalar yapılıyor. ABB kendini bu alanda nasıl konumlandırıyor?
ABB son 40 yıldır elektrik üretim sektöründe faaliyet gösteren partnerlerinin organizasyonlarına değer katan dijital çözümlerini, otomasyon sistemleri ve servisleri adı altında sunmaktadır. Endüstriyel otomasyon bölümümüz dünya pazarına hâkim olmakla beraber endüstriye şekil verecek ilklere de imza atmıştır.


ABB ilk otomatik kontrol sistemini kurdu. İlk sistem, kontrol sistemine entegre edilmiş bir bilgisayar kullanıyordu. İlk eş zamanlı, gerçek zamanlı proses verisine ulaşım sistemini kurdu. İlk proses kontrolü için web tabanlı hizmeti sağladı.   


Dijitalleşmede her kullanıcıya uyan standart bir çözüm yok. Dijital çözümlerin açık ve teknolojik açıdan bağımsız olması gerektiğine inanıyoruz. Müşterilerimizin birçok paydaşı olan ve çözüm sağlayıcılığı yüksek zengin dijital ekosistemlere sahip olacağına inanıyoruz. Bu nedenle her bir kullanıcımıza özel, ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayan, güvenli ve sürdürülebilir çözümler sunuyoruz.


ABB AbilityTM konseptinden biraz bahsedebilir misiniz?
Özünde ABB AbilityTM , müşteri operasyonlarını endüstriyel nesnelerin internetine katma değer sağlayarak bağlamaktır.  Performans, üretkenlik, emre amadelik, hız ve verim: Genele bakarsak tüm bu kelimeler firmaların sunmuş olduğu ortak vaatler… ABB AbilityTM ‘nin diğer firmaların sunduklarından farkı uzmanlığı ile başlar. Uzmanlık sadece tecrübelerle elde edilen birbirleri ile ilgili ve tutarlı derin bilgi birikiminin ürünüdür. ABB AbilityTM dijitalleşme çabası içerisinde sunulan bir marka değildir.  ABB AbilityTM markası, zaman içerisinde oluşan yeteneklerimiz ile dijital yeteneklerimizin birleşmesi ile elde edilmiş değeri ifade eder.


40 yılı aşkın süredir sunduğumuz ürün ve sistemlerde yazılım ve bağlantı altyapısı sayesinde 70 milyon dijital bağlantılı cihaz, 70.000 dijital kontrol sistemi ve 6000 kurumsal yazılım çözümünden oluşan bir altyapı kurduk. ABB dijitaldir, dijitalleşme DNA’mızda var.


Mühendislik bağlantısı, uzmanlığın uygulanması, karşılıklı güvenin inşası ve partner olarak çalışma.  ABB AbilityTM , saymış olduğum değerleri müşterilerimiz ile beraber birlikte nasıl yöneteceğimizi planladığımız platformdur. Sunmuş olduğumuz dijital çözümler yalın bir cihazdan başlayarak buluta (cloud) dahil olan ekolojide müşterilerimizin daha çok şey bilmelerini, birlikte daha iyisini yapmamıza imkan sağlıyor. 


Dijital geleceği yazmak yetenek ister.


Siber güvenlik konusunda sunduğunuz hizmetler ve farklılıklar nelerdir? 
Biz, sahadaki enstrümandan elektrik ekipmanlara kadar farklı tüm ürünlere hitap ediyoruz. Bu durum öne çıkan en önemli farkımız oluyor. Siber güvenlik açığının oluşabileceği tüm birimler ABB ürün portföyümüzde olduğu için onlarla yüzde 100 entegrasyon sağlıyoruz. Rakiplerimizden farklı olarak daha yüksek seviyede siber güvenlik sunmuş oluyoruz. ABB AbilityTM konsepti içerisinde “Siber Güvenlik Çalışma Alanı” çözümünü sunuyoruz.  Siber Güvenlik Çalışma Alanı sayesinde müşterilerimize gelişmiş güvenilirlik sağlarken, güncel siber güvenlik araç ve tekniklerini otomatize eden bir yol haritası sunuyoruz.