Pano üretimini proje mühendisliğiyle birlikte sunan Vera Elektromekanik, 2017 yılında da birçok farklı enerji projesinde yer aldı ve Türkiye’nin ilk çöpten enerji üreten termik santralinin panolarını ve yazılımlarını üretti. Yeni dönem hedeflerini konuşmak amacıyla bir araya geldiğimiz Vera Elektromekanik Genel Müdürü Dursun Özeroğlu, “Vera Elektromekanik olarak 80’in üzerinde indirici trafo merkezinin komple panolarını ürettik ve bir kısmının projelerini hazırladık. Artık sadece panoları ve projeleri değil, SCADA ve otomasyon hizmetlerini, yük dağılımının gözlemlenmesini, tüm manevralarının kayıt altına alınması, veri analizlerinin doğru şekilde yapılmasını, test ve devreye alma hizmetlerini de sağlıyoruz” sözleriyle SCADA ve otomasyon sistemlerine ağırlık vereceklerinin altını çiziyor.

Dursun Özeroğlu

Dursun Özeroğlu

Markanızın kuruluşundan ve geldiği noktadan kısaca bahsedebilir misiniz?

Vera Elektromekanik 2012 yılında faaliyete başladı ve altı yıllık süreç içerisinde önemli projelere imza attı. Öyle ki Türkiye’nin yaşadığı bu zorlu süreclere rağmen altı yıl içerisinde altı kat büyümeyi başardı. Bu büyümemizin başarısının altında yatan en önemli sebeplerden biri; kuşkusuz müşterilerinin beklentilerini dinlemesi, siparişleri zamanında teslim etmesi ve çözüm mühendisliği sunmasıdır. Biz zaten kendimizi ilk günden beri sadece bir panocu olarak değil, pano da üreten ve çözüm mühendisliği sunan bir mühendislik firması olarak tanımlıyoruz. Vera Elektromekanik üretimi, Ar-Ge sürecini, yazılım işlerini ve devreye alma hizmetlerini kendi bünyesinde barındırıyor. Böyle baktığınız zaman enerji tesisinde gerekebilecek tüm elektrik, elektronik, otomasyon ve bilgisayar sistemleri gibi tüm başlıkları karşılayabilecek hizmet sunabiliyor. Bu sayede müşteriler tüm süreci tek bir firmayla yürütebiliyor.

Birçok hizmeti tek bir çatı altında sunabilmeniz size önemli bir rekabet avantajı sağlıyor. Peki, öne çıkan başka özellikleriniz var mı?

Siz bir projeyi ilk seferinde optimum fiyatla, uygun iş geliştirme ile alabilirsiniz. Fakat O projeden sonraki projelerde de yer alabilmeniz için ve iş geliştirmenin sürdürülebilir olması için ise; birincisi zamanında teslim etmeniz, ikincisi kaliteli bir şekilde sunmanız, üçüncüsü ise servis hizmetlerinizin sorunsuz bir şekilde hizmet vermesi gerekiyor. Biz bu üç unsurun tamamını yerine getirmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla müşterilerimizle sorunsuz bir şekilde ilerliyoruz.

Dikili tip pano ürününün projelendirmesi uzmanlık isteyen işlerden biridir. Bu tip panolardan yılda 1400 adet yapabiliyoruz.  Bu da ciddi bir üretim kapasitesine ulaştığımız anlamına geliyor. Bu üretimin mekanik kısmını yani sacın kesilmesi, bükülmesi, katı modellemesinin yapılması ve resmedilmesi gibi aşamalarını da biz bünyemizde gerçekleştiriyoruz. Bu süreç içerisinde iş yaptığımız tüm firmaların memnuniyetini kazanma fırsatımız oldu. Bu da bizim için övünç kaynağı oldu.

Hizmet verdiğiniz sektörün zorlukları nelerdir?

Yaptığımız işler çok kalifiye bir iş olmasına rağmen olaya sadece rekabet ve para olarak yaklaşılıyor olması başlıca temel sorunumuz. Üreticiler olarak birçok firma fedakarlığı kârından değil, personel imkanlarından yapıyor. Bunu doğru bulmuyoruz. Biz kârımızdan fedakârlık ederek, mutlu bir personelle çalışmaya çalışıyoruz. Katma değerli bir üretim için personel önemli. Ar-Ge'ye daha fazla önem verilmeli ve devlet teşvikleri kolaylaştırılmalıdır. Ayrıca Türkiye'de AG ve OG için laboratuvarların daha iyi olması lazım. Yurtdışına testler için gitmek zorunda kalıyoruz. Devletin bu konuda bir şeyler yapması lazım. Ülke imkanları ile yurtdışına çıkmadan bu sorunlar aşılabilmeli ve TİP TEST giderlerimiz minimize edilebilmelidir.

2017 yılında hangi projeler içerisinde yer aldınız?

2017 yılında enerji alanında indirici trafo merkezlerindeki pazar payımızı geliştirdiğimiz gibi, iki adet de termik santral devreye aldık. Biyokütle enerji santrali olan bu iki santrali üç ay gibi kısa bir sürede devreye aldık. Projelendirme aşaması, Panoların üretilmesi, trafoların temin edilmesi, kablolamanın yapılması, PLC ve SCADA, DCS yazılımların tamamlanması ve türbin sistemlerin hazırlanması kısa süre içerisinde tamamlandı. Böyle kritik bir prosesin kısa süre içerisinde bitmesi, bizim için standart dışı bir konuydu. Kısa sürede iyi bir şekilde organize olduk ve iki projeyi de başarıyla tamamlayıp Enterkonnekte sisteme enerji basabildik.

Biyokütle santrallerinden biri, Çorum Mecitözü’nde yer alıyordu ve ayçiçeği saplarının, buğday saplarının yakılmasıyla enerji elde ediliyordu. Diğer santral ise Malatya Büyükşehir Belediyesi’ne ait idi ve akışkan yataklı kazan üreticisi Mimsan’ın gözetiminde yürütüldü. Bu proje kapsamında Malatya’nın günde 600 ton civarında çıkan çöpü, ayrıştırma sonrası yakılarak enerji üretildi. Bu projenin bir diğer özelliği ise çöpün yakılmasıyla elde edilen konusunda Türkiye’nin ilk termik santrali olmasıydı. Bu tip kritik projelerde yer alıyor olmamız bizim için oldukça önemlidir. Bu projelerde %68 değerinde yerlilik oranına ulaşıldı. Termik Santrallerde %10 olan civarı olan yerlilik oranının %68’e çıkarılması ülkemiz için büyük bir başarıdır.

''ÖZEL SEKTÖR TEMSİLCİLERİNE PROJE YAPIYORUZ.''

Yeni dönemde enerji sektörüyle ilgili planlarınız nelerdir?

2018 yılında enerji santralleri alanında edindiğimiz tecrübeleri yeni projelere aktarmayı ve referans listemize yeni isimleri eklemeyi hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıllarda birlikte proje gerçekleştirdiğimiz yatırımcıların yeni projelerinde de yer almayı planlıyoruz. Bu konuyla ilgili görüşmelerimiz devam ediyor ve görüşmelerimizin olumlu sonuçlanacağını öngörüyoruz.

2018 yılında özellikle indirici trafo merkezlerinin panolarının üretilmesi konusunda yoğun bir iş hacmimiz oluştu. Daha önce birlikte çalıştığımız kişilerle mutlaka bir araya geliyoruz ve bilgi, veri, ticari alışveriş noktasında iletişim halindeyiz.

Şu an elimizde 20’nin üzerinde indirici trafo merkezi projesi bulunuyor. Bu projelerinin yedi tanesi 380kV merkezden, diğerleri ise 154kV merkezden oluşuyor. Yeni tesis edilecek olan bir trafo merkezinin A’dan Z’ye projelendirilmesi ve yapılması sürecinde; hem kurumların hem de firmaların bize güvenmesi önem arz ediyor. TEİAŞ, EÜAŞ gibi kurumlarda ya da özel sektör temsilcilerinde enerji santrallerine yönelik proje yapan kişilerin nezdinde iyi bir noktada konumlandığımızı düşünüyoruz.

Ar-Ge alanında gerçekleştirdiğiniz çalışmalardan bahsedebilir misiniz?

Ar-Ge projeleri üzerinde çalışıyoruz. Geçtiğimiz yıl 12kV metal clad tasarladık fakat seri üretim için yatırım yapmamız gerekiyordu. Bu yatırım planımızı dondurduk. Yine de elimizde know-how’un olması ve protatipin ortaya çıkması her an üretebileceğimiz anlamına geliyor.  Bu alanda 12kV ve 36kV mertebesindeki tasarımlarımızı bitirdik ve 12kV üretimini tamamladık. Önümüzdeki günlerde bu alana da ağırlık verebileceğimizi söyleyebilirim.