2005 senesi itibariyle Türkiye sektörüne giriş yapan Global Hydro, Türkiye dahil Gürcistan, Ermenistan, İran ve Azerbaycan'a da hizmet sunuyor. Global Hydro Batı Asya Bölge Satış Müdürü Yunus Sönmez ile türbinlerin öne çıkan özelliklerini ve yeni dönemdeki şirket hedeflerini konuşmak üzere bir araya geldik.

Türkiye sektörüne ne zaman ve nasıl giriş yaptınız?

Türkiye sektörüne 2005 yılında girdik. Ofisimiz ise 2013'te kuruldu. Sebebi de bu yıllar arasında çok fazla proje yapmamız ve bu süreçte bir servis-bakım ağı ihtiyacının doğması oldu. Buradaki ofisimiz, ilk önce yapılmış ve yapılma aşamasındaki projelere servis bakımı, yedek parça hizmeti vermesi için kuruldu. Şirketin genel merkezi Avusturya’da olduğu için oradan takip edilen süreçleri burada üstlendik. Sorumluluklarımız ülke için ve bölgeyi de kapsayarak büyümeye devam etti. Bölge Satış Müdürlüğü görevini üstleniyorum ve ekibimle birlikte Batı Asya Bölgesindeki Gürcistan, Ermenistan, İran ve Azerbaycan pazarları ile ilgileniyoruz.

Hidroelektrik santrallerinde hangi projeleriniz mevcut ?

Şu an devam etmekte olan üç projemiz bulunuyor. İmalat sürecinde de iki, montaj aşamasında ise bir projemiz mevcut. Ergünler İnşaat’a ait olan ve Kayseri’de bulunan Gümüşören HES, montajı devam eden projemiz oluyor. Bu, onlarla yaptığımız üçüncü proje... Sakarya’daki Ova HES ve Osmaniye’deki Elbiz HES ise imalat aşamasındaki projelerimizden. Ova HES’in yatırımcılığını Erdem Holding üstlenirken Elbiz HES’in yatırımcılığını Bulut Enerji yapıyor. Küçük-orta ve büyük ölçekli olarak ikiye ayırabileceğimiz hidoelektrik santrallerinden biz daha çok küçük-orta ölçekli hidroelektrik santralleri ile ilgileniyoruz.

Küçük-orta ölçekli hidro elektrik santralleri ile ilgilenmenizin sebebi nedir?

Tabii ki yalnızda küçük-orta ölçekli santrallerle ilgilenmiyoruz. Ancak bu projelerde tecrübemiz oldukça fazla. Şirketimiz elbette büyük ölçekli projeleri de hedefliyor. 2002'de Avusturya’da kurulduğumuzda, imalat altyapımız küçük ölçekli hidroelektrik santrallerine daha uygundu. Artık deneyimlerimiz arttı. Projelerimiz kapasitesini artırarak büyüyor. Üretim kapasitemiz ünite başına 25 MW iken önümüzdeki yıllarda HES projelerinde yer almak için AR-GE çalışmalarına da ağırlık veriyoruz. Fakat bu çok kısa bir zamanda yapılacak atılım değildir. Zaman gerekir. Özellikle yeni bir türbin geometrisinin geliştirilmesi ve AR-GE çalışmaları, önemli bir çalışma ve yatırım gücü istiyor. Şirket fesefemiz, her işimizin arkasında durup doğruluğundan emin olduğumuz çalışmalar altına imzamızı atmak. Emin adımlarla ilerlemek istiyoruz. Bugüne kadar çalıştığımız hiçbir yatırımcımıza zor bir durum yaşatmadık.

AR-GE çalışmalarınız da genel merkezinizde mi yapılıyor?

Genel merkezimiz ve dolayısı ile AR-GE merkezimiz Avusturya’da bulunuyor. Yürütülen çalışmalar farklı üniversitelerle yapılıyor. Türbin geometrisi geliştirme amaçlı model test dediğimiz bir konu var. Graz Üniversitesi ile yürüttüğümüz bu çalışmalar sayesinde 2002'de dikey spiral kaplan türbininin model testini yapıp lansmanını da firmamız üstlendi.

Dikey spiral kaplan türbin nedir?

Hidroelektrik alanında çeşitli türbin tipleri yer alır. Dikey spiral kaplan türbini, Banki ya da Crossflow türbinlerine alternatif amaçlı, 2002 senesinde Graz üniversitesi ile geliştiridi. Yatırım maliyetini düşürüp verimliliği artırdığı için de hedeflenen başarılmış oldu.

Türkiye'deki küçük ve orta ölçekli projeler, büyük projelere göre daha mı fazla?

Türkiye'de üretilen enerjinin neredeyse % 26’sı yenilenebilir kaynaklardan meydana geliyor. Bunun önemli bir bölümünü de hidroelektrik kaynaklar oluşturuyor. Ortalama 27 bin MW civarında bir kurulu güç var. Bunların 7 bin MW’ı yani gücün yaklaşık %25'ini küçük nehir tipi santraller oluşturuyor. Nehir tipi santrallerin depolamalı santrallere göre kurulum maliyetinin az ve çevreyle bütünleşik çalışması açısından önemi büyük. Nehir tipi santraller suyu herhangi bir baraj vasıtasıyla biriktirmez; bu sebeple çevresel etkiyi minimuma indiriyoruz.

Montajlar nerede yapılıyor?

İmalat aşamasından sonra hidroelektrik santrallerin montajı asıl yerinde yapılıyor. Temel iki ekipman türbin ve jeneratör olmakla birlikte tüm malzemeler bir araya getiriliyor. Projenin büyüklüğüne göre kurulumu tek parça sahaya göndermek mümkün olamayabiliyor. Mutlaka bir takım montaj işlemlerini sahada, yani kurulum yerinde yapmak gerekiyor.

Malzemeler Türkiye’ye nasıl getiriliyor?

Kara ya da deniz yoluyla geliyor. Gemiyle gelecekse en yakın limana ulaştırılıyor. Devamı da karayoluyla sağlanıyor. Her zaman mümkün olmasa da tercihimiz, üretildiği gibi testlerden geçtikten sonra ürünlerin montajı minimuma indirgenmiş şekilde ulaşımını sağlamak oluyor. Eğer bu mümkün değilse, saha montajını en aza indirecek şekilde tasarımları sağlıyoruz.

HES projeleri genelde ulaşımı zor bölgelerde olur. Bunun doğuracağı sonuçlar için neler yapıyorsunuz?

Öncelikle kullanılacak malzemelerin fiziksel özelliklerine göre bir rota çiziyoruz. Gerektiği taktirde de yol üzerindeki ulaşım yollarında iyileştirmeler yapabiliyoruz.

Rakiplerinizden ayrıldığınız özellikler nedir?

Şirketimizin felsefesi ve vizyonu elbette. Sadece yüksek kar elde etmek amacıyla hareket etmemek, çalışma gerçekleştirdikten sonra arkanızı dönüp gitmemek... Amacımız, çalışma boyunca santrallerde meydana gelebilecek arızaların tespit edilmesi ve hemen giderilmesi, bunların yaşanmaması için önlemlerin alınıp bakımlarının yapılmasıdır. Böylece proje yüksek verimde gerçekleşir.

Bakım faaliyetleri ne sıklıkta yapılıyor?

Standartlarımız belli. Önce santralin işletmesini yapacak olan operatörlere eğitimler veriliyor. Günlük, haftalık, aylık takip etmeleri gereken kontroller oluyor. Bir de bizim periyodik olarak yapmamız gereken daha büyük bakımlar var. Bu santralin büyüklüğü ve gücüne göre değişir. 10 MW’ın altında ise yılda bir bakım, üzerinde ise senede 2 bakım olarak genelleyebiliriz.

Verimlilik konusunda neler diyeceksiniz? Türbinlerin verimliliğe etkisi nedir?

Sattığımız tüm ekipmanların bir verimliliği mevcut. Buna ulaşabilmelerinin sözünü veriyoruz. Bir de ürün tanıtılmadan önce testlerden geçiyor, analizleri yapılıyor. Taahütünü verdiğimiz verim sağlanamadığı taktirde müşteri bizden hak talep edebilir. Biz daha ne Türkiye’de ne dünyada bu konuda bir sıkıntı yaşamadık.

Türkiye dışındaki pazarlarda durumlar nasıl?

Batı Asya yani kendi çalıştığım bölge ile ilgili konuşabilirim. Türkiye, bölgedeki diğer ülkelere nazaran hidroelektrik potansiyeli daha yüksek bir ülke. Dolayısı ile hidroelektrik marketi burada belli bir noktada. Diğer ülkelerde durum farklı. Gürcistan mesela; nüfusu neredeyse 4,5 milyon ve su kaynakları sayesinde hidroelektrik potansiyeli oldukça yüksek. İleride onlardan bu alanda büyük bir atılım yapmasını bekliyoruz. Azerbaycan'da ise coğrafi koşullar aynı ama ekonomik koşullar pek olumlu görünmüyor. Ermenistan pazarı diğer ülkelere göre çok daha küçük bir pazar oluşturuyor. İran'da ise tüm alanlarda ticaret potansiyeline sahip olan yatırımcılar, söz konusu ambargoların kalkmasını işlerin hızlanmasını bekliyor.