Risk, emeklilik, resürans gibi alanlarda hizmet sunan AON, doğal afetlerin yenilenebilir enerji projelerindeki negatif etkisinin ve ortaya çıkan risklerin veriye dayalı analizlerle ele alınmasını öneriyor. Bu projeler için kilit çözümün risk yönetimi olduğunu belirten AON, doğal afetlerin birçok risk içermesi nedeniyle ciddi anlamda finansal kayıpların yaşandığını da ifae ediyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Aon Türkiye İnşaat, Enerji, Denizcilik, Havacılık ve Plasman’dan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Özgür Erdem, yenilenebilir enerji yatırımlarındaki kar oranlarının doğal afetler nedeniyle tehdit altında olduğunu ve olası kayıpların belirlenmesi gerektiğini ifade ediyor. Erdem konuşmasına şu sözlerle devam ediyor: “Güneş, rüzgar gibi projelerin karlılığı her an iklim kaynaklı sebeplerden dolayı risk altında olduğu gerçeğini dikkate aldığımız zaman maruz kalınan risklerin sigorta ile korum altına alınması, olası kayıpların belirlenmesi, yönetim uygulamalarının doğru kurgulanması gerekir” dedi. 

YENİLENEBİLİR ENERJİ HEDEFLERİ ARTIYOR 

“Avrupa birliği ülkeler başta olmak üzere dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasıyla ilgili yüksek hedefler belirleniyor. Hükümetlerin bu konuyla ilgili teşviği ise uygulamaların hızlandırılması konusunda büyük rol oynuyor. Türkiye ise 2023 stratejisi çerçevesinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payını yüzde 30’a çıkarmayı hedefliyor. Bu hedefe ulaşabilmek içinse yatırımlarına devam ediyor.” Sözleriyle dünyadaki enerji politikasını değerlendiren Erdem, Türkiye’yi enerji üretimini ise şu rakamlarla açıklıyor: “Türkiye dünyadaki jeotermal enerji kaynaklarının yüzde 8’ine sahip. Bu sebeple birçok ülkeye göre daha avantajlı bir konumda yer alıyor. HES üretimi ise dünyadaki üretiminin yüzde 1,6’sını karşılıyor. Dolayısıyla Türkiye, ülke genelindeki toplam elektrik üretiminin yüzde 24,5’ini hidro kaynaklardan elde ediyor.” diyor. Erdem, 2015 yılı itibarıyla da toplam enerji kaynaklarının yaklaşık yüzde 32’sinin yenilenebilir enerjiden oluştuğunu sözlerine ekliyor.