Enerjisini Üreten Fabrikalar programının stüdyo konuğu olan ABB Enerji Üretimi ve Su İşkolu Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü İbrahim Boran, Türkiye’nin enerji sektörünü değerlendirdi.  Yenilenebilir enerji kaynakları alanında Türkiye’de önemli yatırımların yaşandığına işaret eden Boran, özellikle güneş enerjisi alanında Türkiye’nin 5 GW’ı geçtiğine işaret ediyor. Önümüzdeki yıllarda ise mevcut santrallerin enerji verimliliğini ve elektrik otomasyonu gibi konularda rehabilitasyona gideceğini düşündüklerini de belirtiyor. Boran, merak ettiğimiz soruları yanıtladı. 

“SÜRDÜRÜLEBİLİR FİNANSMANLI OYUNCULARA İHTİYAÇ VAR” 

Enerji sektörü son iki yıldır zor bir dönemden geçiyor. Özellikle finansal durum ile alakalı olarak sürdürülebilirliği sağlamak için net planlar hazırlamak gerekiyor. Yeni Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de konuşmalarında bu konuya vurgu yaparak sektörün sürdürülebilir finansmanlı oyunculara ihtiyaç olduğundan bahsediyor. Son beş yıl içerisinde enerji üretimi anlamında ciddi bir yatırım gerçekleşti. Euro veya dolar üzerinden bir borçlanma durumu söz konusu oldu ancak elektrik üretimi ve satışı ise TL üzerinden yapıldı. Yaşadığımız kur dalgalanmalarından ise en çok enerji sektörü etkilendi. 

“MEVCUT SANTRALLER REHABİLİTASYONA GİDECEK” 

Termik santrallerde bir özelleştirme yapıldı. Bu özelleştirme ile birlikte yerli kömür yakıtlı santrallerde bir teşvik söz konusu oldu. Sermaye yapılandırması ile birlikte rehabilitasyon projelerinin artmasını bekliyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarına baktığımız zaman ise yatırımlarda önemli bir yükseliş yaşandığını görüyoruz. Özellikle güneş enerjisi alanında birçok santral açıldı ve Türkiye’nin toplam kapasitesi 5 GW’ı geçti. Jeotermal potansiyelimizi kinetiğe dönüştürdüğümüzü düşünüyorum. Yer altı kaynaklarımızı YEKDEM sayesinde ülkemize kazandırmış olduk. YEKDEM mekanizması 2020’den sonrada desteklemeye devam ederse bu trendin devam edeceğini düşünüyorum. Çöplerin enerjiye dönüştürüldüğü santral projelerinin ise yine YEKDEM destekleriyle artacaktır. Hidroelektrik santrallerini incelediğimizde de yatırımların yavaşladığını görüyoruz çünkü ilk yatırım maliyetinin yüksek olmasından dolayı yatırımcılar çekiniyor. Biz önümüzdeki yıllarda mevcut santrallerin enerji verimliliği ve elektrik otomasyonu gibi konularda rehabilitasyona gideceğini düşünüyoruz. 

“ENERJİ DEPOLAMA DAHA ÇOK KONUŞULACAK”

Enerji Depolama, trendi artan yeni bir teknoloji. Neticesinde enerjinin çoğu gündüz tüketiliyor ve geceleri elektrik satış fiyatları düşüyor. Elektrik satış fiyatlarının düşük olduğu zamanlarda enerjiyi depolayıp, ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda satmak amacıyla depolama sistemleri hem karlı hem de sürdürülebilir üretim için gerekli. Yönetmelik ve altyapısı ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Bu çalışmalar tamamlandıktan sonra Türkiye’de daha çok konuşulmaya başlayacağını düşünüyorum. Elektrik talebi karşısında şebekeye sunulabilecek elektrik miktarı arttığı zaman bir dengeleme olacaktır.