Plastik geri dönüşüm sektörünün temiz ve sürdürülebilir atık için ithalat yapmak zorunda olduğuna dikkat çeken Gülsün, ülkemizde kaynağında ayrıştırma sistemi kurulamaması sbebeiyle toplanan atığın kontamine olduğunu ve geri dönüşümü imkansız hale geldiğini aktardı Toplama ayrıştırma tesislerinin belli bir kalitenin üstünde atık tedarik etmeyi başarabilse dahi bu kaynakların sürdürülebilir olmadığını, geri dönüşümü yapılan üründe bir standart yakalamanın zorlaştığını belirten Gülsün, bu kapsamda temiz atığa ithalat yoluyla erişebilen plastik geri dönüşüm sektörünün atık ithalat kotasının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yayınladığı genelge ile yüzde 80’den yüzde 50’ye düşürüldüğünü kaydetti. Kotadaki bu düşüşün tüm teamüllerin aksine genelgenin yayınlanma tarihi öncesini de kapsayacak şekilde geriye dönük olarak uygulanacağını kaydeden Gülsün, kararın ardında yatan çevresel hassasiyetleri paylaşmakla birlikte sadece yasanın dışında hareket ederek çevre sorunlarına yol açan örnekleri esas almak suretiyle plastik geri dönüşüm sektörünün tamamının geleceğini etkileyen bu gibi toptancı uygulamalara karşı olduklarını kaydetti.  Bunun yerine daha yoğun denetim faaliyetleri yürütülmesinin çevresel sorunların önüne geçeceğine işaret eden Gülsün, sektörü açmaza sokmayacağını aktardı. Eğer Bakanlığımız yasak olmasına rağmen ithal ettiği plastik atığı işlemek yerine ticarete konu eden işletmeleri tespit etmek istiyorsa elektrik tüketimlerinden yola çıkmak suretiyle bunu kolaylıkla tespit edebileceğini belirten Gülsün, bu konuda Bakanlığı sonuna kadar destek vermeye hazır olduklarını söyledi.

Sektör yok olmaya mahkum edilmemeli!

Günümüzde tüketim alışkanlarının değiştiğini ve geri dönüştürülmüş hammaddeden elde edilen ürünlere talebin hızla arttığını belirten Gülsün: ithalat kotasının düşmesine bağlı olarak yeterli hammaddeye erişemeyen ve dolayısıyla kapasite düşürmek zorunda kalan geri dönüşüm sanayicilerinin kaybının ülkemizin değişen bu ekonomik model içerisinde sektörel olarak sahip olduğu potansiyele rağmen gücünü kaybetmesine neden olacığına işaret ederek, bu kapsamda plastik geri dönüşüm sektörününde atıl kapasite oluşmaması gerekse ülkemizin tüm dünyada hızlanarak devam eden bu dönüşümün gerisinde kalmamas için plastik geri dönüşüm firmalarının işleyerek ikincil hammaddeye dönüştürdüğü ve ihraç ettiği atık miktarının bu kota dahilinde değerlendirilmemesinin gerektiğini sözlerine ekledi..