Depremlerin olması engellenemez ama binaların yıkılması engellenebilir" diyen İZODER Isı, Su,Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, şöyle konuştu:

"NEOM" ÖNÜMÜZDEKİ YILLAR İÇİN HEDEF PROJE OLACAK" "NEOM" ÖNÜMÜZDEKİ YILLAR İÇİN HEDEF PROJE OLACAK"

"Tüm Türkiye'yi derinden sarsan 6 Şubat deprem felaketi, güvenli yapılaşmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Artık çıkarılacak ders kalmadı, önümüzdeki tek seçenek güvenli yapılaşma. Bundan sonra tüm yeni binalarımızı, ülkemizin deprem gerçeğini göz önünde bulundurarak zemine uygun, kaliteli malzemelerle ve mevzuatlar dahilinde projelendirerek inşa etmeli, su ve ısı yalıtımıyla korozyona karşı korumalıyız. Binaların en büyük düşmanı olan korozyona karşı bir kalkan görevi gören su yalıtımının, binaların sağlam şekilde ayakta kalması noktasında hayati öneme sahip olduğunu unutmamalıyız."

SU YALITIMSIZ BİNALAR 24 YILDA TAŞIMA KAPASİTESİNİN TAMAMINI KAYBEDEBİLİYOR

Yalıtım sektörünün çaltı kuruluşu İZODER'in 30 yıllık çalışmalarında güvenli yapılaşmanın vazgeçilmez unsurlarından biri olan su yalıtımının önemine dikkat çektiğini vurgulayan IZODER Başkanı Emrullah Eruslu, "Türkiye'deki yapı stoku ağırlıklı olarak betonarme binalardan oluşuyor. Betonarme yapı sistemlerinin en zayıf noktalarından birini suya karşı olan hassasiyeti oluşturuyor. Yağmur, kar, yeraltı suları, zeminde yer alan nem, mutfak, banyo, tuvalet gibi ıslak hacimlerdeki su kaçakları, binanın inşa edildiği zeminde bulunan basınçlı veya basınçsız yeraltı suları nedeniyle, binalar sürekli olarak suya maruz kalabiliyor. Suyun taşıyıcı yapı elemanlarına nüfuz etmesi, betonun içindeki demirin paslanmasına yani korozyona neden oluyor. Korozyon ise yapının yük taşıma kapasitesini azaltıyor. Betonarme yapıların sağlıklı bir şekilde, tasarım ömürleri süresince işlevlerini sürdürebilmesi için yapının tamamının standartlara uygun şekilde ısı ve su yalıtımı ile korozyondan korunması gerekiyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şakir Erdoğdu'nun yaptığı araştırma, suya maruz kalan bir donatının 5 yılın sonunda taşıma kapasitesinin yüzde 50'sini, 15 yılın sonunda yüzde 90'ını, 24 yılın sonunda ise tamamını kaybettiğini ortaya koyuyor. Yani herhangi bir deprem ya da dış etken olmadan bile sadece donatı korozyonu ile bir yapının çökmesi söz konusu." diye konuştu.