ST Endüstri Radyo’da yayınlanan “Depreme Dayanıklı Binalar” programının konuğu, Emsa Yapı Güçlendirme Kurucu Ortağı İnşaat Mühendisi Murat Yılmaz oldu. Yılmaz, programda önemli açıklamalarda bulundu. Antalya merkezli faaliyet gösteren firma, 13 yılı aşkın süredir mevcut yapıların değerlendirilmesi ve güçlendirilmesi üzerine projeler yürütüyor.
FOTO: Emsa Yapı Güçlendirme Kurucu Ortağı İnşaat Mühendisi Murat Yılmaz
Yayında yapı güçlendirme süreçlerini tüm yönleriyle değerlendiren Murat Yılmaz, Türkiye'de bu konunun henüz yeterince anlaşılamadığını vurguladı. Güçlendirme denilince çoğu kişinin aklında “eski yapıya makyaj yapmak” gibi bir algı olduğunu belirterek, “Oysa ki güçlendirilmiş bir yapı, yeni bina ile aynı deprem performansını gösterir. Bu bilinç yaygınlaşmalı” dedi.
Kentsel Dönüşüm mü, Güçlendirme mi?
Yılmaz, kentsel dönüşümde yık-yap yaklaşımının çoğunlukla tercih edildiğini ancak her zaman uygulanabilir olmadığını söyledi. Parsel bazlı dönüşümün sınırlı kaldığını, imar hakları ve ekonomik kısıtlamalar nedeniyle güçlendirmenin daha uygulanabilir bir alternatif olduğunu ifade etti.
"Teşvik Var Ama Yetmiyor"
Devletin hem kentsel dönüşümde hem de güçlendirme projelerinde bazı teşvikler sunduğunu ancak bunların yeterince etkin kullanılmadığını aktaran Yılmaz, “Teşvikler çoğunlukla kredi bazlı ve prosedürler çok fazla. Bu da vatandaşın sürece dahil olmasını zorlaştırıyor. Prosedürleri sadeleştirmeliyiz” diye konuştu.
Hatalı Uygulamalara Dikkat
Güçlendirme uygulamalarında uzmanlık gereksiniminin altını çizen Yılmaz, deprem sonrası bölgelerde yeterli donanıma sahip olmayan kişi veya firmalar tarafından yapılan müdahalelerin yapının performansını düşürebileceğini belirtti. “Güçlendirme, kulaktan dolma bilgilerle değil; mühendislik hesapları ve analizlere dayalı projelerle yapılmalı” dedi.
Sanayi Yapıları İçin Özel Çözümler
Sanayi yapılarında güçlendirme sürecinin konutlara göre daha karmaşık olduğunu belirten Yılmaz, geniş açıklıklara sahip bu tür yapılarda çözüm seçeneklerinin sınırlı olduğunu, bu nedenle her projeye özel çözümler geliştirdiklerini dile getirdi.
“Yapının Sesini Dinleyin”
Yayının sonunda bina sahiplerine ve yerel yönetimlere çağrıda bulunan Yılmaz, “Vatandaşlar binalarının sesini duymalı, performansını sorgulamalı. İnşaat mühendislerine başvurarak risk değerlendirmesi yaptırmalılar. Bu bir vicdan meselesi. Depremin ne zaman olacağını değil, yapımızın ona ne kadar hazır olduğunu konuşmalıyız” ifadelerini kullandı.