İyi yönetilenler de dahil olmak üzere pek çok firma ölü envanterlerin gerçek değerini bilmez. Konuştuğunuzda ölü envanterleri kabul ederler, ancak tahminleri gerekçelere dayanmaz, sadece atış yaparlar. Bunun başlıca nedeni envanter maliyeti konusundaki bilgi yetersizliğidir.  

Peki envanter maliyetleri nasıl hesaplanır? Bu soruya "Ölü malların birim fiyatlarını toplayalım" yanıtını vermek yeterli olsaydı bu yazıya da gerek kalmazdı. Gerçekte ölü stok maliyetinin içinde fiyata ek pek çok gizli maliyet unsuru bulunur ve konuyu karmaşıklaştırır.

* * *

Envanter maliyetinin içindeki gizli maliyetlerden biri sermaye maliyetidir. İster şirketin sermayesi, isterse bankadan alınan kredi olsun envanterlere bağlanan paranın maliyeti vardır. Bu maliyet zamanın fonksiyonudur ve zaman geçtiği sürece şirkete yüklenir.  

Ölü envanterler depolarda işgal ettikleri yerler nedeniyle de ek maliyet yaratırlar. Bu maliyetler depo kirasından düşen pay değildir. İşgal ettikleri yerler nedeniyle ölü envanterler operasyonları güçleştirip üretkenliği ve verimliliği düşürürler. Gereksiz işlem yaptırtırlar, hızlı hareket eden ve nakit üreten malların yönetimini zorlaştırırlar.

* * *

Ölü envanterler değer kaybetmiş olsalar da durdukları her gün daha da değer kaybederler. Tüm gizli ve açık maliyetleriyle ölü envanterlerin zaman geçmeden ayıklanıp elden çıkartılmaları gerekir. Normal bir depo veya envanter yönetimi yazılımı ölü envanterleri kolayca ayıklayabilir. Ancak depolarda en az yapılan faaliyet ölü envanterleri ayıklamaktır.

Unutmayın envanteri az karla satmak karsız satmaktan, karsız satmak zararına satmaktan, zararına satmak icrada satmaktan iyidir!