Üretimini Türkiye’de 5 farklı şehirde kurulu 6 tesisinde gerçekleştiren Yorglass iki fabrikasında, depo yönetim sistemine yatırım yaptı.

Bu sistem ile depoya giren envanterin, barkod okuyucu el terminalleri aracılığı ile sevk aşamasına kadar takip edilebildiğini açıklayan Yorglass CEO’su Semavi Yorgancılar, “Bu şekilde depomuzda olan ürünlerimizin anlık durumlarını sistemlerimiz aracılığı ile görebiliyor ve yönetebiliyoruz. Sevk aşamasında uyguladığımız kontroller ile eksik, fazla ya da diğer insan kaynaklı hatalar yolu ile oluşan yanlış teslimatın önüne geçebiliyoruz” dedi.

Semavi Bey, bize şirketinizin yapılanmasını ve yakın dönem iş gündemini anlatmanızı rica ediyoruz. 

Yorsan ismiyle 1974 yılında kurulan şirketimiz, cam sektörüne ilk adımı attı. Yorglass ile birlikte 1989 yılında Türkiye’de ilk dekoratif cam üretimini gerçekleştirdik. Üretimimizi Türkiye’de 5 farklı şehirde kurulu 6 tesisimizde gerçekleştiriyoruz. 1000’e yakın kişiye istihdam sağlıyoruz. Üretimimizin yüzde 40’ını yaklaşık 60 ülkeye ihraç ediyoruz. Manisa’daki Akıllı Fabrikamız 2019 yılı itibariyle üretime başladı. Yeni ve son teknoloji üretim hatlarımız sayesinde Ticari Soğutucu ve Satina ürünlerimizin üretimini müşteri ihtiyaçlarına en hızlı cevap verecek yüksek kalitede üretebiliyoruz. Pazarın tüm ihtiyaçlarına cevap veren Yorglass Manisa Fabrikası, 64 dönüm araziye kurulu, 30 bin metrekare kapalı alanda hizmet veriyor. Ayrıca ürün, proses ve makina ile entegrasyon sağlayacak altyapı yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Bolu fabrikamızda beyaz eşya sektörünün dev üreticileri için fırın ön kapak camı, fırın iç kapak camı, fırın üst kapak camı, fırın kontrol paneli camı, ocak camı (bek tablası) ve buzdolabı raf camları üretiyoruz. 40 bin metrekarelik alanda kurulu Bolu İşletmemizde bugün 350’den fazla çalışanımız bulunuyor. 

2015 yılında kurulan Eskişehir fabrikamız ise Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde yaklaşık 10 bin metrekare alan üzerinde gelişmiş bir makina parkı ile üretimini sürdürüyor ve sektörde buzdolabı raf camına odaklı tek işletme olarak fark yaratıyor. Tesisimizde 110 çalışanımız bulunuyor. Bir diğer tesisimiz Gebze’de bulunuyor. Gebze fabrikamız faaliyetlerine 1992 yılında başladı. Manisa işletmemizin yanı sıra bu tesisimizde de Ticari Soğutucu üretimimizi gerçekleştiriyoruz. Yarım asra dayanan birikim ve tecrübemizle faaliyetlerimize devam ettiğimiz İzmir Kemalpaşa’daki tesisimizde ise lojistik hizmetimize devam ediyoruz. 12 bin kapalı 10 bin metrekaresi açık alan olmak üzere toplam 22 bin metrekarede düz cam, renkli reflekte, kaplamalı, ayna, lamine, buzlu camın da yer aldığı geniş ürün yelpazesi ile ulusal ve dünya çapındaki müşterilerimize hizmet veriyoruz.

Pandemi döneminde de hem Türkiye’nin hem de dünyanın cam ihtiyacını karşılamaya devam ettik. 2019 yılında yakaladığımız büyümeden aldığımız güçle yatırımlarımıza ara vermedik ve Çerkezköy’de beyaz eşya iş kolunda faaliyet gösterecek yeni fabrikamızın temellerini attık.  2020 yıl sonuna doğru üretime başlamayı, yeni istihdam fırsatı yaratmayı ve üretim kapasitemizi yüzde 20 artırmayı hedefliyoruz.

Markanız ülkemize alanında ne gibi ilkleri kazandırdı? 

Temelleri 1974 yılında atılan Yorglass, endüstriyel cam işleme ve düzcam ticareti alanlarındaki 46 yıllık birikimi ve tecrübesiyle sektöre öncülük etmektedir. Sektörde müşterilerimizin talep ve ihtiyaçlarına göre geliştirdiğimiz yenilikçi ürünlerimizle farklılaşarak öne çıkıyoruz. Ürünlerimiz bugün dünyanın 60’a yakın ülkesinde kullanılıyor. Bu durum şirketimiz ve ülkemiz için son derece gurur verici bir tablo. Türk Malı kalitesini tüm dünya ile tanıştırdığımız ürünlerimiz ile ülkemizin ekonomisine de ciddi ölçüde döviz girdisi sağlıyoruz. Yorglass olarak Türkiye’de ilk dekoratif cam üretimini gerçekleştiren şirketiz. Yaptığımız tüm yatırımlarda tek fabrika tek ürün misyonu ile işlerimizi sürdürüyoruz. Bu da bizi yarattığımız katma değerle rekabetten bağımsız kılarak, sektörümüzde diğer şirketlerden farklılaştırıyor. Sektörde inovasyon gücümüzle farklılaşıyoruz. Bu doğrultuda Manisa’da açtığımız akıllı fabrikamız Endüstri 4.0 altyapısına uygun olarak inşa edildi ve 2019 yılında tam kapasite faaliyete geçti. Yeni ve son teknoloji üretim hatlarımız sayesinde özel müşteri projelerimiz için özel boyutta cam üretebiliyoruz. 1989 yılında Türkiye’nin ilk satina üretim tesisi olarak kurulan Yorglass Satina, yaşam alanlarına eşsiz tasarımlar ve benzersiz desenler sunuyor. Yorglass Satina, patentli arıtma tesisine ve sektöründeki ilk ve tek Karbon Ayak İzi Sertifikasını alan şirket olarak da fark yaratıyor.

Tasarımdan başlayarak ürünlerin sevkine kadar geçen süreçleri paylaşır mısınız bizimle? 

Yalın üretim anlayışı temelinde uluslararası kalite standartlarına uygun ve ayrıcalıklı hizmet anlayışı ile adını duyuran Yorglass’ın en büyük başarısı tüm üretim tesislerinde titizlikle yönetilen “üretim planlaması”nı ve müşteri memnuniyetini değer zincirinin tamamında odağına almasıdır. Tüm tesislerimizde modern yönetim sistemlerinin yanı sıra son teknoloji donanım ve yazılımlar kullanıyoruz.
Üretim proseslerimizde maksimum iş verimliliğini sağlamayı önceliklendiriyoruz. Dünya kalite standartlarındaki üretimimiz, ulusal ve uluslararası geçerliliğe sahip pek çok sertifika ile belgelendirilmiştir.

Yeni depo, tesis yada teknoloji yatırımı kararı nasıl veriliyor? Öne çıkan yatırım kriterleri nelerdir? 

Faaliyetlerimizin ana odağında her zaman pazarın ve müşterilerimizin ihtiyaç ve taleplerini hızlı, sürdürülebilir ve yenilikçi ürünlerimizle karşılamak geliyor. Tüm yatırımlarımızı da bu doğrultuda yapıyoruz. Yorglass olarak her yıl çift haneli büyüyoruz. Bu büyümeyi de sanayinin can damarı sektörlere hizmet vermemize borçluyuz. Yalın üretim anlayışımızla Avrupa’daki birçok şirketin çözüm ortağıyız. Beyaz eşya gibi çok dinamik sektörlere yönelik çözümler geliştirebiliyoruz.  Beyaz eşya sektörü Türkiye ve Avrupa’da büyüme ivmesi gösterdiği için sürdürülebilir olarak her yıl büyümemizi ve yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Sektörde müşterilerimizin talep ve ihtiyaçlarına göre geliştirdiğimiz yenilikçi ürünlerimizle farklılaşarak öne çıkıyoruz. Alanımızda fiyat rekabetinden sıyrılarak yarattığımız katma değere odaklanıyoruz.

Yakın dönemde depolarınızda ne tür bir yatırıma imza attınız? Ne gibi avantajlar sağladı? 

Depolarımızda süreçlerin dijitalleşmesi çalışması kapsamında depo yönetim sistemi yatırımında bulunduk. Manisa ve Eskişehir işletmelerinde devreye aldığımız sistemi tüm işletmelerimize yaygınlaştıracağız. Bu sistem ile depoya giren envanter barkod okuyucu el terminalleri aracılığı ile sevk aşamasına kadar takip edilebiliyor. Bu şekilde depomuzda olan ürünlerimizin anlık durumlarını sistemlerimiz aracılığı ile görebiliyor ve yönetebiliyoruz. Sevk aşamasında uyguladığımız kontroller ile eksik, fazla ya da diğer insan kaynaklı hatalar yolu ile oluşan yanlış teslimatın önüne geçebiliyoruz. Bu sistemin bize sağladığı diğer bir fayda ise çok daha kısa sürede doğru sayımı gerçekleştirebilmek oldu. Sayım işlemleri sırasında sıklıkla karşılaşılan mükerrer sayım hatalarının önüne geçmek uyguladığımız kontroller sayesinde mümkün oldu. Aynı zamanda sayım kayıtları ile sistem kayıtlarını çok daha kısa sürelerde karşılaştırıp, sayım operasyonunda ciddi anlamda iyileşme sağlamış olduk.

İç lojistik süreçlerinizde ve depolarınızda ne tür teknolojiler kullanılıyor? 

ERP ile tam entegrasyon sağladığımız Deppo yazılımıyla çalışan Motorola Zebra el terminalleri kullanıyoruz.  Deppo yazılımı Net teknolojisi ile yazılmış online çalışan bir uygulamadır. Parametrik yapıda kurgulandığı için işletmeler arasındaki çalışmalara uygun hızlıca uyarlanabilmektedir. El terminallerinde ise dikkat ettiğimiz unsurlar online bağlantıya izin vermesi, uzun pil ömrüne sahip olması, ağırlığı, düşmeye karşı dayanıklı olması ve depo ekibimizin kullanabileceği şekilde ergonomisinin uygun olması. Kullanım alanına bağlı olarak kısa ya da uzun mesafede okuma gerçekleştiren modelleri tercih edebiliyoruz. Kullandığımız modeller kablosuz iletişimde çalışan modeller oluyor.  

Depolarınızdaki ekipmanlarda tercih yerli mi yabancı mı oluyor? Neden? 

Yerli ekipman ya da sistem kullanabileceğimiz tüm alanlarda yerli ürünleri kullanmayı tercih ediyoruz. Kendimiz de yerli bir firma olduğumuz için, bizim gibi yerli firmaların desteklenerek büyümesi bizim açımızdan çok kıymetli. Yerli üretim aynı zamanda bizim ihtiyaçlarımıza göre şekillenebiliyor, çok daha hızlı geri dönüş alabiliyor ve kendi gerçeğimize uygun çözümler üretebiliyoruz.

Depo yönetim yazılımlarınız ve ERP entegrasyonu üretim süreçlerine ne tür katkılar sağlıyor?  

Depolarımıza geçen ürünleri sağlam ve doğru zamanda müşterilerimize teslim etmek bizim için çok önemli. Olası sorunların müşterilerimizin üretimlerini etkileyebileceğinin bilincindeyiz ve tüm çalışanlarımız hep bu bilinç ile hareket ederek müşterilerimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek için çalışır. Bu nedenle tüm üretim aşamalarından geçerek son aşamaya gelen depodaki bir üründe oluşabilecek en ufak bir aksaklığın tüm üretim süreçlerimize etkisi olur. Kaynak planlamayı, üretim planlamayı, üretim yönetimini ve sevk yönetimi doğru yapabilmek için depolarımızı anlık görmek ve yönetmek zorundayız. ERP ile tam entegre çalışan depo ve sevkiyat yönetim sistemimiz ile anlık depo durumumuzu görebildiğimiz için sipariş yönetimi çok daha kolay ve hızlı yapabiliyoruz. Aynı zamanda kaynak yönetimi ve üretim planlamada süreçlerimizde de ciddi anlamda iyileşme sağladık.

Sanayinin Dijital Dönüşümü vizyonunuz nedir? Varsa pilot uygulamalarınızdan bahseder misiniz? 

Pazar ihtiyaçlarını hızla değişeceğini öngörerek Manisa’da Akıllı Fabrika yatırımının temelini attık ve fabrikamız 2019 yılı itibariyle üretime başladı.  Yeni ve son teknoloji üretim hatlarımız sayesinde müşteri ihtiyaçlarına en hızlı cevap verecek yüksek kaliteli ürünler üretebiliyoruz. Akıllı fabrikamız Endüstri 4.0’a geçiş yaparak dijital dönüşümün tüm gerekliliklerini karşılayan, otomasyon ağırlıklı üretim parkuru ile pazarın tüm ihtiyaçlarına cevap veriyor. Dijitalleşme, ürünlerinde ve üretim süreçlerinde değer yaratmak isteyen, katma değerli üretim yaparak rekabette öne çıkmak isteyen sanayi firmalarının artık vazgeçilmezi olmuştur. Günümüz küresel ticaret dünyasında, firmaların üretim modellerinden müşteri ilişkilerine, tedarik zincirinden lojistiğe tüm uygulamalarını dijitalleşme sürecine uygun şekilde yeniden yapılandırmaları gerekmektedir. Yorglass olarak teknolojiye yatırımlarımızı son dönemde artırdık. Koronavirüs döneminde de son yıllarda dijitalleşmeye yaptığımız yatırımların büyük faydasını gördük. Teknolojiyi en üst seviyede kullanarak video konferans sistemleri ile özellikle yurtdışında, ihracat yaptığımız müşterilerimizle iletişimimizi aktif bir şekilde sürdürdük, üretim süreçlerimizi de aksamadan devam ettirdik.