Aster Textile, yakın zamanda faaliyete alacağı kumaş deposu ve premium müşterilerine ait mamül ve yarı mamül ürünlerinin ithalatından üretim, paketleme ve son sevk aşamasına kadar izlenebilirliğini sağlamak ve verimliliği artırmak amacıyla Aster Barkod ve RFID barkod yazılımlarının, mevcut ERP programına entegre etme çalışmalarını sürdürüyor. Pilot depoda yaptıkları çalışmaların oldukça başarılı olduğunu söyleyen Aster Textile Depo Müdürü Murat Güngör, “Sonuçların tamamı pozitif olduğunda tüm üretim ve depo noktalarında aynı şekilde faaliyete geçeceğiz. Bu sayede kişi bazlı performans, üretim kapasitesi, termin süresi, sapma raporu, bekleyen stok, maliyet vb. kırılımlara daha rahat ulaşabileceğiz” dedi.  Murat Güngör sorularımızı yanıtladı. 
Murat Bey, okuyucularımız için kısaca şirketinizin yapılanmasını ve yakın dönem iş gündemini anlatmanızı rica ediyoruz.  
1993 yılında İstanbul’da kurulan Aster, ürün çeşitliliğiyle dünyanın önde gelen tekstil firmalarından biridir. İstanbul ve Londra’daki İş Geliştirme Merkezlerimiz, Türkiye ve Sırbistan’daki üretim tesislerimiz ve Uzak Doğu’daki yatırım ortaklıklarımızla farklı ülkelerdeki müşterimize yaratıcı, yenilikçi ve kaliteli ürünleri en esnek hizmet anlayışıyla sunmak için çalışıyoruz. Bir aile şirketi olarak kurulan şirketimiz, temel değerlerini koruyarak büyümesini sürdürüyor.

Kreatif bakış açımıza üretimdeki kusursuzluk arayışımıza, rekabet eden değil yeni kulvarlar yaratan kurumsal yaklaşımımıza, Ar-Ge alanındaki vizyonumuzu da dahil ediyor, birlikte çalıştığımız markaların değerini güçlendirmeyi de kendimize hedef ediniyoruz. Farkımızı nitelikli insan kaynağımız, gelişmiş tasarım ve üretim altyapımız ve fiyat-kalite dengesindeki başarımız olarak değerlendiriyoruz. 
 
Aster Tekstil olarak, yakın dönem hedeflerimiz arasında entegre çalışmaya başlamak yer alıyordu. Bu vesileyle, geçtiğimiz yıl bünyemize kattığımız boyahanemiz, süreçlerini başlattığımız kumaş geliştirme, Ar-Ge çalışmalarımız ve örgü tesisimizle beraber baskı, nakış bölümlerimizin koordineli çalışmasını sağlayıp tam entegre olarak yolumuza başarılarımızla devam etmeyi planlıyoruz.


 
2019- 2023 Vizyonumuzu belirlerken:

  • Odağımız tüketiciler… Tüketicilerin beklentilerini olabildiğince erken tespit etmemiz ve buna göre şekillenebilecek yapılar oluşturmamız gerekiyor.
  • Odağımız moda... Tüketicilerin sürdürülebilirlik ekseninde duyarlı/ düşünülmüş modaya kavuşmasını sağlıyoruz.
  • Odağımız dijital dönüşüm… Hammaddeden başlayarak tüm üretim süreçlerinde verimi artıracak ekipman, makina, otomasyon, tam zamanlı veri toplama uygulamaları, 3D tasarım-fit sistemleri gibi teknolojilere daha fazla yatırım yapmaya gayret ediyoruz. 

Markanız ülkemize alanında ne gibi ilkleri kazandırdı?
 
Üretim ve hizmet kalitesinde mükemmelliği hedef edinerek, tüm süreçlerimizin detay yönetimine kadar işimizin her aşamasında en iyisini sunmaya odaklanmış, yetenekli bir ekibe ve vizyona sahibiz. Dünyadaki en önemli global markalarla Ar-Ge ve tasarım aşamasından, mağazaya tüketiciye ulaşmasına kadar en yüksek standartlarda titizlik ve özveriyle çalışıyoruz.  Değişen koşullara hızla uyum sağlayabilen, yetenekleri ve çeşitliliği ile ekibimiz şirketimizin en önemli varlığı olduğunu düşünüyoruz, bu sebeple de çalışanlarımızın bilgi sermayesi bizim için en gelişmiş teknolojik sistemlerimizden ve iş süreçlerimizden bile daha yüksek değere sahiptir. Eğitim programları ve seyahatlerle global iş ortamında deneyimlerini zenginleştirerek, ekibimizin sürekli gelişimini destekliyoruz. Bu eğitimlerin en önemli faydalarından birinin de teknolojik gelişmeleri çok yakından takip etmemiz olduğunu düşünüyoruz.  Dijital dönüşümü tam anlamıyla gerçekleştirebilmek ve müşterilerimize kusursuz bir hizmet verebilmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Örneğin, son 1 yıldır 3D tasarım uygulama programı CLO’yu tam verimlilikle kullanıyor hem kurumumuzun hem de çalıştığımız markaların sürdürülebilirlik vizyonuna değer katıyoruz. 

Tasarımdan başlayarak ürünlerin sevkine kadar geçen süreçleri paylaşır mısınız bizimle?

Aster Tekstil olarak kendi bünyemizdeki tasarım ve iş geliştirme ekiplerimizin yoğun araştırma/geliştirme çalışmalarının neticesinde siparişlerimiz oluşmaya başlar. Tahmin edebileceğiniz üzere ekiplerimize bugünün global rekabet şartları içerisinde çok daha fazla sorumluluk düşüyor… Her siparişimiz ERP programına işlenerek tüm departmanlarımız bilgilendiriliyor. Bunun devamında pazarlama, üretim, planlama, satınalma ve diğer ilgili birimlerimizin koordineli çalışmasıyla, müşterimizle anlaşmış olduğumuz standartlar ve teslim
tarihlerine göre süreci yönetiyoruz.

Yeni depo, tesis yada teknoloji yatırımı kararı nasıl veriliyor? Öne çıkan yatırım kriterleri nelerdir? 

Aster Tekstil Grubu olarak, sektörü yakından takip edip ortak faydada birleştiğimiz veya birleşme eğilimi gösteren tüm kurumlarla daima iletişim halindeyiz. Yol haritamız doğrultusunda, stratejilerimizi destekleyecek bir büyüme planı ile geçtiğimiz yıl Yalçın Boya ve Apre şirketini grubumuza dahil ederek güçlendik. Aslında bu noktada en önemli kriterimiz, 27 yıllık kurum kültürümüz ve vizyonumuzla uyumlu, stratejimizi destekler nitelikte yatırımlar olması diyebiliriz. 

Yakın dönemde depolarınızda ne tür bir yatırıma imza attınız? Ne gibi avantajlar sağladı?
 
Yakın zamanda faaliyete geçireceğimiz kumaş depomuz ve premium müşterilerimize ait mamül ve yarı mamül ürünlerinin ithalatından üretim, paketleme ve son sevk aşamasına kadar izlenebilirliğini sağlamak ve verimliliği arttırmak amacıyla Aster Barkod ve RFID barkod yazılımlarını kullanmış olduğumuz ERP programına entegre etme çalışmalarımız devam ediyor. 

Pilot depoda yaptığımız çalışmalarımız oldukça başarılı oldu. Sonuçların tamamı pozitif olduğunda tüm üretim ve depo noktalarında aynı şekilde faaliyete geçeceğiz. Bu sayede kişi bazlı performans, üretim kapasitesi, termin süresi, sapma raporu, bekleyen stok, maliyet vb. kırılımlara daha rahat ulaşabileceğiz. 

İç lojistik süreçlerinizde ve depolarınızda ne tür teknolojiler kullanılıyor?
 
Fabrikalarımız arasında yapmış olduğumuz transferlerin tamamına yakınını şirketimize ait araçlarla gerçekleştiriyoruz. Lokasyon olarak Tokat ve Sırbistan‘ da bulunan fabrikalarımıza haftanın belli günlerinde sevkler ve transferler yapıyoruz. Tüm transfer ve sevkler, kontrolü sağlayabilmek amacıyla resmi evrak üzerinden ilerlemektedir. Araçlarımız tüm firmalarda olduğu gibi “Araç Takip Sistemi” ile kayıt altına alınıp haftalık yapılacak transfer ve yükleme bilgilerine göre kapasiteyi aşmayacak şekilde gün ve saat planlaması yapılıyor. 

Depolarınızdaki ekipmanlarda tercih yerli mi yabancı mı oluyor? Neden?
 
Fabrikalarımızın tamamında stok depolarımız bulunuyor. Kullanmış olduğumuz ekipmanlar, elektrikli forklift, istif ve transpaletlerdir. Kalitesinden emin olduğumuz sektörde lider olan, servis ağı geniş ve çözüm odaklı Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası bir şirketten destek alıyoruz. Ancak bununla yetinmeyip dünyadaki farklı ve yeni uygulamaları da takip edip yakından izliyoruz.

Depo yönetim yazılımlarınız ve ERP entegrasyonu üretim süreçlerine ne tür katkılar sağlıyor? 
 
Depo yönetimi için kullandığımız program şirketin tüm departmanlarında kullandığımız ERP programı üzerinden ilerliyor. Tamamı online bir sistemde tüm fabrika ve depolarımızın kapasiteleriyle birlikte mevcut stok durumlarını kontrol edebileceğimiz bir yapıya sahibiz. Kullanıcı bazında gerçekleşen tüm hareketler izlenebiliyor. Kullanmış olduğumuz program anlık stok durumlarının görülebileceği üretim bantlarının hangi marka, model ve ürün çeşidini diktiğini göstermektedir. Çalıştığımız global markalarla ilişkilerimizden yola çıkarak izlenebilirliğin gerekli ve önemli bir kıstas olduğunu düşünüyoruz, RFID sistemi hayatımıza tamamen girdiğinde izlenebilirliğin daha şeffaf olacağını öngörüyoruz.