- ''Sizi uzun süredir takip ediyorum, B2B pazarlama uzmanlığınızı ve bu alanda yaptığınız yatırımları da çok takdir ediyorum. Sizinle görüşmek istiyorum.''

Bu satırlar dünya markası olan bir endüstri firmasının Türkiye müdürüne ait. Görüşüyoruz. O soruyor, ben anlatıyorum.

Ve şöyle bir teklifte bulunuyor;
- ''Biliyorum, sizin güçlü iletişim kanallarınız var ve bizim müşterilerimize kolayca ulaşabiliyorsunuz. Size komisyon verelim bizim ürünlerimizi satın. Şaşırmayın, bu globalde artık bizim için bir iş modeli.''

Karşı teklifte bulunuyorum…

Şöyle yapalım, siz merkezinizle görüşün, Türkiye şirketinizden bana hisse versinler, karşılığında tüm pazarlama yatırım bütçenizi ben karşılayayım, yapacağım pazarlamadan sonuç alamazsam benim param batmış olur, diyorum.

Yanıt veriyor, ''Kabul etmezler ki.''

Canım Türkiye’m, B2B pazarlamayı çok ciddiye al, dünyanın ''gelişmiş ülkelerinde'' çok acayip şeyler oluyor.