Robotik teknolojilerdeki gelişmeler, yalnızca endüstriyel üretimde değil, sağlık, lojistik, tarım ve hizmet sektörlerinde de dönüşüm yaratıyor. Yapay zekâ, makine öğrenmesi, gelişmiş sensör sistemleri ve otonom karar verme yetenekleri, robotların karmaşık görevleri insan hassasiyeti ve hızında gerçekleştirmesine olanak tanıyor.

Seri A Yatırım Turunu 5,5 Milyon Dolara Yükseltti
Seri A Yatırım Turunu 5,5 Milyon Dolara Yükseltti
İçeriği Görüntüle

Sınırlar ise çoğunlukla teknolojik olgunluk, yatırım maliyetleri, standart eksikliği ve insan faktörü ile belirleniyor. Özellikle yüksek düzeyde yaratıcılık, duygusal zeka ve çok değişkenli karar alma gerektiren işlerde robotlar hâlâ insan desteğine ihtiyaç duyuyor.

TEKNOLOJİ SINIRLARINI ZORLUYOR, İNSAN FAKTÖRÜNÜ TAMAMLIYOR

İnsan-makine iş birliği ise bu noktada yeni fırsatların kapısını aralıyor. “Cobot” olarak bilinen iş birliğine dayalı robotlar, insanların yanında güvenli şekilde çalışarak verimliliği artırırken, tekrarlayan ve riskli işleri üstleniyor. Adaptif robotlar, gerçek zamanlı öğrenme ile farklı üretim senaryolarına hızla uyum sağlıyor. Bu sayede hem iş güvenliği artıyor hem de insan gücü stratejik, yaratıcı ve katma değerli alanlara kaydırılıyor.

Tepro Makine Satış Mühendisi Oğuzhan Yılmaz, cobotlara ilişkin şu değerlendirmede bulunuyor:

"İşbirlikçi robotlar aslında insanların işini direkt olarak elinden almak üzerine çalışmıyor. Daha çok insanlarla birlikte koopere şekilde çalışıyor ve onların daha ağır işlerden kurtulmasını sağlıyor. Günümüzde sağlık sebepleri, yaşanan iş kazaları, iş güvenlikleri de çok önemli olduğu ve sosyal haklar da ön plana çıktığı için bu robotların önemi artıyor. İşbirlikçi robotlar insanlarla birlikte prosesleri çok daha rahatlatıyor ve insanların hayatını kolaylaştırıyor. Ve bu robotların kullanım alanını sadece endüstri olarak düşünmemeliyiz. Yakın gelecekte, günlük hayatımızda da işbirlikçi robotların bizlere daha çok görevlerde yardımcı olacağını düşünmekteyiz."

ENDÜSTRİDEN GÜNLÜK HAYATA: COBOTLARIN YÜKSELİŞİ

Cobotların geleceği, insan-makine iş birliğini üretimin merkezine taşıyan, esnek, öğrenebilen ve güvenli sistemlere dayanıyor. Önümüzdeki yıllarda cobotlar; yapay zekâ, gelişmiş sensörler ve makine öğrenmesiyle daha özerk, çok amaçlı ve farklı sektörlere hızla uyum sağlayabilen bir yapıya kavuşacak.