HaberOrtak

CHEP, ŞİRKETLERİ KARBON SIFIR HEDEFİNE YAKINLAŞTIRIYOR

2040 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonuna ulaşma taahhüdünü duyuran CHEP, kendi sürdürülebilirlik yol haritasını takip ederken “Paylaş ve yeniden kullan” modeliyle müşterilerinin net sıfır hedeflerine ulaşmalarına da yardımcı oluyor. 

Son yıllarda net sıfır sera gazı emisyon elde etme taahhütlerini açıklayan ülkelerin sayısı giderek artıyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından yayımlanan, dünya genelinde karbondioksit emisyonlarını 2050 yılına kadar net sıfıra getirmek için çıkarılan yol haritasında, taşımacılık sektöründe atılacak adımların önemli bir yeri var. Rapora göre bu hedef kapsamında taşımacılık kaynaklı emisyonların 2030 yılına kadar yüzde 20 oranında azaltılması gerekiyor. 

SIFIR KARBON AYAK İZİ İLE SÜRDÜRÜLEBİLİR TAŞIMACILIK

Emisyonların önemli bir yüzdesini oluşturan taşımacılık sektöründe, karbon salınımının azaltılmasında çevreye pozitif katkısı bulunan elektrikli araçların kullanımı ön plana çıkıyor. Artan bu talep, yalnızca elektrikli araçlarda kullanılan lityum iyon bataryaların değil, tüm elektrikli araç bileşenlerini sürdürülebilir yollarla taşınmasını bir gereklilik haline getiriyor. Aksi takdirde çoğu kıtalararası gerçekleştirilen bu taşıma işlemi, tek başına önemli bir karbon ayak izi oluşturuyor. Konuyla ilgili değerlendirmesinde, CHEP’in havuzlama modelinin net sıfır hedeflerine yönelik atılacak en ödemli adımı teşkil ettiğini belirten CHEP Otomotiv Avrupa Bölgesi Kilit Müşteriler Lideri Engin Gökgöz, “Sürdürülebilir taşımacılık, üretimi karbon yoğun bir tedarik zincirine dayandığı takdirde olumlu bir sonuçtan bahsetmemiz mümkün değil” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “CHEP 1975 yılından bu yana, dünyanın her köşesindeki üst düzey ana sanayi üreticilere (OEM) ve yan sanayi firmalara özel endüstri çözümleri sağlıyor. Tedarik zincirlerinin bize emanet ettiği ürünleri en iyi şekilde korumak için son teknolojiden faydalanarak çeşitli kasa ve konteynerler sunuyoruz. Yıllardır süren araştırmalarımız neticesinde tedarik zincirlerinin her aşamasını iyi biliyoruz ve hangi noktalarda iş ortaklarımızın kârlılığının artacağını ve aynı zamanda çevresel maliyetlerin azalacağını hesaplıyoruz. Biz, birlikte çalıştığımız firmaların en önemli çözüm ortaklarından biriyiz.” 

“CHEP KONTEYNERLERİ ÇEVRE ÜZERİNDEKİ ETKİYİ MİNİMUMA İNDİRİYOR”

Gökgöz, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “CHEP konteynerlerinin küresel taşımacılığın optimize edilmesinde önemli bir rol üstleniyor. Otomotiv tedarik zincirinde sıklıkla kullanılan “EuroBin” ve “IsoBin” çözümlerimiz ile tedarik zincirinde bulunan riskleri, depolama alanını, bunların yönetimi için harcanan zamanı ve maliyeti azaltıyoruz. CHEP konteynerleri katalizör, radyatör ızgarası, şanzıman, motor parçaları ve akü gibi ürünleri toplu olarak taşımak için tasarlanıyor. Konteynerler, maksimum ürün koruması ve yük dengesi sunmasının yanı sıra kullanılmadığı zaman katlanabiliyor ve depolama alanında tasarruf sağlıyor. Avrupa yönetmenliklerine ve endüstri standartlarına uygun olan katlanabilir konteyner çeşitleri, son derece hafif ve sağlam olmasının yanı sıra bölgesel gereksinimleri karşılamak için farklı yüksekliklerde bulunuyor. Tamamen geri dönüştürülebilir malzemelerden üretiliyor ve çevre üzerindeki etkiyi en aza indiriyor” dedi.