Ancak ülkelerin tanıtımı açısından son derece büyük önem taşıyan bu yarışma aracılığıyla Türkiye’den tüm dünyaya ne mesaj gidiyor acaba?

Danslarda 3-5 saniye çifte tellinin dışında bizim kültürümüzden hiçbir şey yansıtmayan bu tarz işlerin sonu nereye varacak?

Zaten dünyada imaj sorunu olan bir ülkenin kendi kültüründen bu kadar çok taviz vermesi ne işe yarayacak?

Türkiye’yi sadece lokumuyla tanıyan birçok ülke insanı, Türk kadınlarına ‘‘Türk lokumu’’ diye seslenmekten vazgeçecek, onun yerine ‘‘düm tek tek’’ diyecek, bütün Hadise bu!

***

Şimdi kimse bu yazdıklarımdan ne ‘kafatası milliyetçiliği söylemleri’ çıkarsın ne de ‘yobaz’ yakıştırmasıyla kendini kandırsın.

Hadise ve ekibinin emeğine, çalışkanlığına ve işine gösterdiği öneme hiçbir itirazım yok.

Ancak benim başka bir kaygım var, o da şu: Kendi kimliğini bulamayan hiçbir iş kalıcı olamaz diye düşünüyorum. Yani kendinden taviz vermenin sonu yok.

Ne yani, oy versinler diye bundan sonraki Eurovizyon şarkı yarışmasına ‘tanga giyip, striptiz yaparak mı katılacağız?

Ya ondan sonraki yarışmaya…