Mühendislik alanlarında doğayı veya doğadaki canlıları taklit ederek alternatif mühendislik ürünleri tasarlamak çoğu zaman başarıyı beraberinde getiriyor. Ortam koşullarına en iyi adapte olan canlıların davranışları taklit edilerek geliştirilen yeni nesil inovatif robotlar “biomimicking” veya “nature mimicking” konseptinin aktif olarak kullanıldığı alanlardan birini oluşturuyor.

Soft robotik sistemleri geleneksel eklem yapısına sahip rijit robotik sistemlerle karşılaştırdığımızda, gerek hareket kabiliyeti gerekse kullanım alanları olarak çok daha geniş endüstriyel kullanıma sahip olabileceğini değerlendiriyorum. Örneğin kolaboratif robotik sistemlerde, Endüstri 4.0 ve mekatronik sistemlerin en çok tercih edilen elemanlarından biri olarak, insan-robot etkileşiminde soft (yumuşak) robotik tutucu sistem arayüzleri kullanılmaya başlanmıştır. Döküm ve eklemeli imalat teknolojileri kullanılarak üretilen soft robotik sistemler robotik alanında devrim niteliğinde oyun değiştirici olarak görev yapacak sistemlerdir. Yakın gelecekte bu robotik sistemler başta servis ve endüstriyel robotlar olmak üzere birçok farklı alanda kullanılacaktır.

Geçen ayki köşe yazımda değindiğim adaptronik sistemlerin gelişmesinde, soft robotik sistemlerin büyük rolü olacağını değerlendiriyorum. Maalesef ülkemizde bu alanda çalışan akademisyen sayısı oldukça sınırlı sayıdadır. İstanbul Gedik Üniversitesi Robot Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde başlattığım çalışmaların farklı üniversite ve firmaların katılımlarıyla daha da hız kazanacağını ümit ediyorum. Bu alanda, 2018 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleştirdiğimiz Türkiye Robot Bilim Konferans serisindeki çalıştaya yoğun ilginin olduğu değerlendirildiğinde, oluşturacağımız bir proje çalışmasına katılımın yüksek olacağını değerlendiriyorum.

Soft robotik sistemler konusunda 2015 yılında “Bioinspiration & Biomimetics” dergisinde yayımlanan ilk uluslararası makalemizden bugüne, gerek eyleyici gerekse soft sensör teknolojileri konusunda çok büyük gelişmelere imza attık. Fleksör ve enstansör zıt yönlü kas mekanizmalarının soft robotik sistemlerle başarılabileceğini sahada endüstriyel robotlarda inceleme ve test etme olanağı bulduk. Son olarak “Sensors and Actuators A” ve “Smart Materials and Structures” dergilerinde yayımlanan uluslararası makalelerimizle, 2017 yılında aldığımız uluslararası patentin prototip ürünlerinden birini daha ortaya çıkarmış olduk. Umarım
bundan sonra, bu alanda çok daha gelişmiş sistemleri sizlerle buradan paylaşmayı umut ediyorum.

Son olarak sizlere Nuri Sevsem Gürvardar’ın kaleme aldığı “Hikaye Anlatıcısının Yolculuğu” adlı kitaptan bahsetmek istiyorum. Gürvardar kitabında yer alan “Verinin Hikayesi” kısmında özellikle analitik düşünmeye alışmış beyinlerin neden hikayelerle tanışması gerektiğini ve hikaye dilinin bizlere neler kazandırabileceğini çok güzel açıklamış. Bazen atomlarla ilgili teorileri bir yana bırakıp biraz da onların oluşturduğu evrenin, hikayelerden oluştuğunu düşünebiliriz. Bu değerli kitabı okumanızı tavsiye ediyor, sizlerden gelecek ilham veren başarı hikayelerinizi de önümüzdeki aylarda yazacağım köşe yazılarımda buradan paylaşmayı planlıyorum.

Artık yeni bir yıla başladığımız umut dolu bugünlerde, robotik sistemlerin yapısını değiştirecek oyun değiştirici yeni gelişmeleri ve başarı hikayelerini sizlerle paylaşmak üzere, hepinize inovatif robotik çözümlerle dolu sağlıklı bir ay diliyorum.