2016 yılına kadar, Türkiye’deki çelik üreticisi, ürünlerinin akreditasyon testi için yurt dışına çıkarırken, aradan geçen sürede, 10’un üzerinde ülkeden, onlarca çelik üreticisi test için, Türkiye’ye gelmeye başladı.

Türkiye’nin dünyada ilk ona girdiği az sayıdaki sektörden biri olan çelik sektörü, dünyada gelişmişlik kriterleri arasında gösterilir. 38 milyon tonluk üretiminin 20 milyonunu, 180’den fazla ülkeye ihraç eden ve Avrupa’da Almanya’dan sonra ikinci büyük çelik üreticisi durumundaki Türkiye, 2016 yılına kadar akreditasyon konusunda, yurt dışına bağımlıydı. Bu şu anlama geliyor, Türkiye, iki yıl öncesine kadar ihracat yaptığı çelikte de, ithal ettiği çelikte de, ürünün standartlara uygunluğunu test edebilmek için yurt dışına göndermek zorundaydı.

Bu testlerde, ürünün belli testlerden geçmiş olmasına ve belirli sertifikaları alıp almadığına bakılıyordu. Ve bu testlerle, çelikte, tarife dışı teknik engelleri kaldırmak mümkün olabiliyordu.  Yine ithal edilen çelik ya da kömürün uygunluğu için de aynı teste ihtiyaç duyuluyordu.

MATİL A.Ş NE YAPIYOR?

Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) bu sorunları ortadan kaldırmak üzere MATİL A.Ş’yi kurdu. Malzeme Test ve İnovasyon Laboratuvarları, anlamına gelen MATİL A.Ş. ayrıca, alüminyum, döküm, havacılık, bakır, savunma sanayi ve enerji alanlarında çalışıyor.

Miktar olarak çelik üretiminde üst sıralarda olan Türkiye, katma değerli çelik üretiminde aynı derecede başarılı değil. MATİL AŞ Genel Müdürü Hüseyin Soykan, Türkiye’de, yüksek katma değerli çelik üretiminden, hiç üretilemeyen çelik türlerinin de üretilir hale gelmesi ilkesiyle hareket ettiklerini belirterek, “Tüm bu sorunlar, Türkiye’nin savunulması noktasına gelince harekete geçtik. Ve tüm bu sorunların çözümünde yol aldık. Bugün, 10’dan fazla ülke akreditasyon testi için bize gelirken, hizmet ihracına başlamış olduk. Sırada katma değeri yüksek çeliğin üretimi var” dedi.