SASA, Adana merkezli bir petro-kimya, elyaf tarzı kimyasal üretimi yapan ve Almanya, İtalya, İspanya gibi 45 ülkeye ihracat sağlayan bir şirket. Şimdilerde 250 milyon doları teşvik olan 1 milyar dolarlık iki ayrı proje hazırlayan SASA, böylelikle hem istihdam ve cari açığı kapatmayı hem de rekabeti artırmayı hedefliyor.

Elindeki kaynakları kullanarak yatırımlarını hızlandıran SASA’nın yeni projesi, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylanıp Resmi Gazete'de yayımlandı. Yaptıkları yatırım faaliyetleri ile ülke ekonomisine destek sağlamaktan mutlu olduklarını dile getiren SASA Genel Müdürü Mehmet Şeker, en son Proje Bazlı Teşvik Sistemi'nden istifade ederek fabrikalarında 1 milyar dolar değerinde yatırıma gittiklerini belirtiyor. Çalışmalar yeni polimer, elyaf ve poy tesislerinde gerçekleştirilecek. Yapılan inşaat çalışmalarının bir kısmı tamamlanırken elyaf ve polimer alanlarının ise faaliyete geçmesi 1 Ocak itibari ile olacak. Kalan poy alanı ise 6 ay sonra kullanıma açılacak.

Gerçekleştirilen yatırımlar sayesinde imalat kapsamlarını genişleteceklerini söyleyen SASA Genel Müdürü Mehmet Şeker, son teknolojili makineler ve otomasyon sistemleri ile istihdam ve Türkiye’nin cari açığını kapatmaya katkı sağlayacaklarının altını çizdi. Şu an fabrikalarında çalışan 250 personel olduğunu açıklayan Şeker, sözlerini şu şekilde devam ettirdi: "Yeni yatırımlarla birlikte sene sonunda yaklaşık 2 bin personel rakamına ulaşacağız. Şu anda SASA'da inşaat işçilerimiz dahil 2 bin 600 kişi bulunuyor. SASA Türkiye'nin en büyük elyaf üreticisi, dünyanın da polimer üretimine çok ciddi destekde bulanan bir fabrika. Bu sebeple biz çok fazla kimyasal ve polimer üretiyoruz. Bununla ilgili de en son biliyorsunuz bir teşviğimiz vardı. Bunların hem cari açığa hem ülke ekonomisine ciddi katkıları olacak."

ÇİN İLE REKABET EDECEĞİZ

Şirket olarak en büyük yatırım projelerinin PTA tesisi olacağını açıklayan SASA Genel Müdürü Mehmet Şeker, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Burada ürettiklerimizin ham maddesini yapıp ülkemizden yurt dışına fazla para gitmesini engelleyeceğiz. Bu yatırımımız olursa ki bizim tarafımızdan hiçbir sorun yok. Hangi teknolojiyi kullanacaüımızı bile belirledik. Tek problemimiz bir arsa, çünkü çok büyük bir alan gerekiyor. Deniz kenarı olması lazım, deniz suyunu soğutma amaçlı kullanmalıyız. Ş anda hükümetten beklentimiz böyle bir arazinin bize tahsis edilmesi ve en geç 2026 senesinde tesisi hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bu 10 milyar dolarlık yatırım Türkiye'nin cari açığına, işsizliğine ciddi katkıda bulunacak, yatırımla Çin ile rekabet edeceğiz. Biz ekonomik savaşı böyle görüyoruz. 'Çin mallarını almayın, Çin'e boykot, vergi uygulayalım' gibi ABD'nin yaptığı ilkel yöntemle değil, rekabetçi yöntemle ondan daha ucuza satarak, ondan daha iyi koşullarda vererek rekabet yapmaya çalışacağız. Şu anda Çin'in ödediği, işçilik, elektrik her şey Türkiye ile aynı. Peki niye Çin bizden çok satıyor? Teknolojisi iyi. Biz de bu teknolojiyi kurmak zorundayız."

İstedikleri arsanın hükümet tarafından verilmesi halinde finansal tüm gerekenleri çözdüklerini söyleyen Şeker, yatırımla ilgili her ayrıntının tamamlandığını belirtiyor.