Otomasyon

Yerli Otomasyon Üreticileri Küresel Pazarda Nasıl Rekabet Edebilir?

SEW Eurodrive Genel Müdürü Murat Eroğlu, Otomasyonun Seyir Defteri programında yerli otomasyon üreticilerinin küresel pazarda rekabet edebilmesi için inovasyon, uluslararası sertifikasyon ve sürdürülebilirlik odaklı stratejilerin kritik rol oynadığını vurguladı.

SEW Eurodrive Genel Müdürü Murat Eroğlu, ST Endüstri Radyo'da yayımlanmakta olan Otomasyonun Seyir Defteri programına konuk oldu. Programda endüstriyel otomasyon sektörünün merak edilenlerine ilişkin soruları yanıtlayan Eroğlu, yerli otomasyon üreticilerinin küresel pazarda rekabet edebilmesi için ne gibi stratejiler izleyebileceklerine ilişkin de değerlendirmelerini paylaştı.

YENİLİKÇİ OLMAK ALTIN KURAL

Ar-Ge ve inovasyonun, şirketlerin rekabet gücünü artırmaları için en etkili yollarından biri olduğunu söyleyerek cümlelerine başlayan Eroğlu, önerilerini ise şu sözlerle paylaştı: "Öncelikle, yeni ve yenilikçi ürünler geliştirerek pazar payını büyütebilirler. Ayrıca, üretim süreçlerini optimize ederek maliyetleri düşürebilir ve verimliliği artırabilirler. Örneğin, yapay zeka destekli otomasyon sistemleri, üretim hatlarında hata oranlarını ciddi ölçüde azaltmaktadır.

Devlet, yerli otomasyon şirketlerine önemli destekler sunuyor. TÜBİTAK, KOSGEB ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı gibi kurumlar, Ar-Ge projelerine hibe ve teşvikler sağlıyor. Ayrıca, teknoparklarda faaliyet gösteren şirketler, vergi indirimleri ve altyapı desteği gibi avantajlardan yararlanabiliyor. Bu destekler, şirketlerin inovasyon yatırımlarını artırmaları için büyük bir fırsat."

Şirketlerin, uluslararası standartlara uyum sağlamalarının da çok önemli olduğunu söyleyen Eroğlu şöyle devam etti: "Ürünlerinin kalitesini ve güvenilirliğini kanıtlamak için ISO, CE gibi sertifikalar almaları gerekiyor. Ayrıca, global pazarlama stratejileri geliştirmeli ve marka bilinirliğini artırmalılar. Fuarlara katılmak, distribütörlerle iş birliği yapmak ve dijital pazarlama araçlarını etkin kullanmak, bu süreçte büyük fark yaratabilir.

Son olarak ise, sürdürülebilirlik ve çevre dostu üretim stratejileri geliştirilmelidir. Çevre dostu ve enerji verimli otomasyon çözümleri geliştirerek, sürdürülebilirlik odaklı müşterilerin ilgisini çekmek mümkündür. Üretim süreçlerinde çevresel etkileri minimize eden uygulamaları benimseyerek, küresel pazarda tercih edilen bir tedarikçi olunabilir."

GÜÇLÜ BİR REKABET AVANTAJI ELDE EDİLEBİLİR

Türk yerli otomasyon üreticileri yüksek teknolojiye dayalı, esnek ve sürdürülebilir çözümler sunup, uluslararası sertifikasyon ve iş birlikleriyle markalaşarak küresel pazarda güçlü bir rekabet avantajı elde edebilir. Bu süreçte, Ar-Ge yatırımlarının artırılması ve yapay zekâ, IoT, dijital ikiz gibi ileri teknolojilerin ürünlere entegre edilmesi kritik rol oynuyor. Ayrıca, sektörel ihtiyaçlara özel özelleştirilmiş çözümler geliştirmek ve müşteri odaklı hizmet anlayışını benimsemek, küresel oyuncular karşısında önemli bir farklılaşma yaratabilir. Türkiye’nin stratejik konumu ve genç mühendislik gücü de, ihracat odaklı büyüme için önemli bir kaldıraç sağlayacaktır.