"Otomasyonun Seyir Defteri" programında, Dostel Otomasyon Genel Müdürü Gökalp Çil, Türkiye'deki endüstriyel otomasyon sektörünün mevcut durumu, zorlukları ve geleceği hakkında değerlendirmelerde bulundu.
KÜRESEL REKABET VE MALİYET BASKISI SEKTÖRÜ ZORLUYOR
Endüstriyel otomasyon sektöründeki zorlukları değerlendiren Çil, sektörün birkaç yıldır büyük bir daralma yaşadığını ve bu durumun üretim süreçlerinin zorlaşmasından kaynaklandığını söyledi. Özellikle Çin'in düşük fiyatlı ürünleri ve Avrupa pazarındaki fiyat düşüşlerinin, Türk imalatçıların üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğunu söyleyen Çil, "Türkiye'deki yüksek barınma ve işçilik maliyetleri, dolaylı vergiler ve ihracatçıların istediği seviyede gitmeyen kurlar, imalatçıların işini zorlaştırıyor ve rekabet gücünü azaltıyor." dedi.
Robot Yatırımlarını da değerlendiren Çil, "Robot yatırımlarına olan talebin artması, genellikle firmaların iş yoğunluğunu artırma hedefinden kaynaklanıyor ancak bu, genel otomasyon sektöründeki daralmayı yansıtmıyor." şeklinde konuştu.
Sektörün geleceği ve beklentilere ilişkin konuşan Çil, "Türkiye'nin büyük genç nüfusu, kentsel dönüşüm projeleri ve otomotiv, beyaz eşya gibi sektörlerdeki sürekli üretim ihtiyacı, otomasyon sektörü için uzun vadede büyüme potansiyeli taşıyor. Sektörün hızlı büyümeye geçmesi için ekonomik olarak rahatlamaya ihtiyaç var. Bu dönemin ne kadar süreceği belirsiz olsa da, ülkenin üretim kapasitesini artırma ve katma değeri yüksek ürünlere yönelme zorunluluğu, otomasyon ihtiyacını artıracaktır. Beyaz eşya gibi büyük üreticilerin dahi Türkiye'deki operasyonlarında işten çıkarmalar yapması, AR-GE ve yenilikçilik yatırımlarını olumsuz etkileyerek sektördeki genel zorlukları pekiştiriyor." dedi.
GENÇ MÜHENDİSLER GELECEĞE UMUT TAŞIYOR
"Türkiye'de dünya çapında projeler üretebilecek donanımlı ve kabiliyetli yerli otomasyon firmaları bulunuyor. Teknolojinin içine doğan genç mühendisler, yapay zeka, makine öğrenmesi ve Endüstri 4.0 gibi alanlardaki adaptasyon hızları sayesinde sektörün geleceğine olumlu katkılar sağlayacaklardır." diyen Çil, eğitim sistemine ilişkin ise sektörde mühendis ihtiyacının yanı sıra, meslek liselerinden yetişen ara eleman ve teknisyenlere büyük bir ihtiyaç olduğunu belirterek, öğrenmenin daha hızlı ve dinamik olduğu lise çağlarında mesleki eğitime daha fazla odaklanılması ve eğitim sisteminin teknolojik gelişmelere uyumlu hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Çil, son olarak "Sektördeki karamsar tabloya rağmen, genç mühendislerin yetenekleri ve Türkiye'nin güçlü ekonomik yapısı sayesinde (çok sayıda global markanın ülkede faaliyet göstermesi gibi), otomasyon sektörünün uzun vadede toparlanacağına dair umut korunuyor. Ancak bu olumlu gelişmelerin pazarda somut olarak hissedilmesi için zamana ihtiyaç var." dedi.