Robot Yatırımları

Hedefinde robot ihracatı var

Robutel Kurucu Ortağı Ahmet Sayman, Robutel’in 2013’te kurulup, Ar-Ge çalışmalarını 2014’te tamamladıklarını belirterek, ilk AGV (İnsansız taşıma aracı) ürünlerini üreterek, iki buçuk yıllık bir test sürecine girdiklerini anlatıyor.

Robutel Kurucu Ortağı Ahmet Sayman, ST Endüstri Radyoda Derya Kumtepe’nin Enerjisini Üreten Fabrikalar programına konuk oldu.

Piyasada örnekleri olsa da, ürünün ciddi saha testine ihtiyaç duyduğunu söyleyen Sayman, üretici olmanın dezavantajını şöyle anlatıyor: “Arkamızda şu ülke var. Bu ürün bu kadar yıldır kullanılmış, test edilmiş, diyemiyorsunuz.” Sayman, insanlara gelin bu ürünü alın, demeden önce, yeterince test etmeyi tercih ettiklerini belirterek, “İlk piyasaya çıkışımız da, 2017 Ekim’inde, ST Endüstri’nin, Robot Yatırımları Zirvesi ve Sergisi ile gerçekleşti.” diyen Sayman, müşterilerinin karşısına çıktıkları ST Endüstri Robot Zirvesi sonrasında da, müşteri ziyaretleri ve pazarlama faaliyetlerine devam ettiklerini kaydetti. İlk olarak iş makinesi sektörüne yöneldiklerini, o yüzden, ilk üretimlerinin yüksek kapasiteli araçlar olarak ortaya çıktığını anlatan Sayman, buna Gaziantap’teki üretim fabrikasında 6 tonluk şasi çekilmesinden, 300 kilogramlık motor çalışmasına kadar ki aralığı örnek gösterdi.

Yıllık 12-13 km yol yapan, herhangi bir forklift aracını ya da bu işi yapan bir insanı düşünün diyen, Sayman, hem operatör maliyetleri, hem de araçların kullanıldığı firmaya, enerji verimliliği açısından da, önemli bir maliyet avantajı sağladıklarını vurguladı. Sayman, bu avantajı, bir operatörün ani duruşu, ara gazı gibi insani etmenlere karşı, tanımlanmış işinin dışına çıkmayan robot kıyaslaması ile anlatarak, “Böylece, en verimli şekilde aracı kullandığımız gibi, en verimli şekilde enerji tüketimine de odaklandık.” Dedi. 

Lazerli Navigasyon
2019 yılında, yazılımlarını iyileştirerek, lazerli navigasyona odaklandıklarını anlatan Sayman şöyle konuştu: “Kurulum maliyetleri de firmaların daha avantajlı bulduğu bir konu. Bunun bir üst noktasını da Doğan Navigasyon ile yaptık. Buradaki teknolojimiz ise, navigasyonun, etrafını sıfırdan tarayarak, gördükleriyle, datası arasında kıyaslama yapmasına ve bulunduğu yeri tespit etmesi ilkesine dayanıyor. Bu konuda, dünyada, akademik çalışmalar, 6-7 yıldır yapılmakta, biz de TÜBİTAK’ın desteği, devlet teşviği de alarak, bu projeye başladık. İnsanlar uygulamada görmek ya da demosunu talep ettiklerinde, sadece cihazı gönderiyoruz. Böylece sadece tek bir tuşa basıp, yönergeleri takip ederek, dilerlerse bir uygulamada kullanabiliyor, isterlerse demosunu izleyebiliyorlar. Şu anda dünyada da buna yönelik bir eğilim var. Zaten, Endüstri 4.0 niye çıktı? İnsanlar, bilgiye daha kolay erişsin, sahayı daha kolay takip etsinler, bir arıza durumunda daha kolay müdahalede bulunabilsinler, diye düşünüldü. Aynı ilkeyi robotlarda da kendimize koyduk. Amacımız şu, biz sadece nakliyesini yapalım, insanlar evlerinde, son kullanıcı gibi endüstriyel bir ürüne sahip olabilsinler, istiyoruz. Burada çok geniş endüstri alanında çalışan, tanımlanan işi eksiksiz yaparken, dış dünyayla da etkileşime girebilen bir robot tasarladık. Ve bu tasarımı, gerektiğinde, firmanın ihtiyacına göre, terzi işi kurabiliyoruz. Şimdiki hedefimiz ise ürünümüzü tüm dünyaya ihraç etmek.”