1990’lı yıllarda tekstil sektörüne yönelik makinelerin imalatıyla ticari faaliyetlerine başlayan, 2000’li yılların başında tekstil sektörü için otomatik depolama sistemleri üretimi üzerine talepler almaya başlaması sonucu, 2004 yılında İpekyol firması için dikey karusel imalatıyla depolama sektörüne adım atan Alba Makina, bugün Türkiye'de tek yerli VLM üreticisi unvanını korurken, sektöründe global bir oyuncu olma yolunda da çalışmalarını sürdürüyor.
TEDARİKÇİ SEKTÖRE HAKİM OLMALI
Alba Makina Akıllı Depolama Sistemleri Bölüm Direktörü Can Albayrak, akıllı depolama sistemlerine yatırım yapmayı düşünen firmalara önerilerini ise şöyle sıralıyor:
"Öncelikle makine kurulumu öncesi proje tasarımı ve makine kurulumu sonrası alınacak destek çok önem arz ediyor. Öncelikle bu yatırımı yapacak olan firmalar tedarikçiyi seçerken, sadece makine üreten ve satan firma arayışında olmamalı. Firmaların iç lojistik süreçlerine hakim, bu konuların tasarımında eğitimi, bilgisi ve tecrübesi olan firmalarla çalışmaları çok önemli. Biz projelerimizi tasarlarken endüstri mühendisliği, makine mühendisliği ve yazılım mühendisliğine hakim bir ekip olarak bu projeleri tasarlayıp
uyguluyoruz. Piyasada yanlış makine seçiminden veya yanlış proje tasarımından dolayı hatalı yatırım yapan firmalar bulunuyor ve bu çok üzücü. Dolayısıyla bu konuya çok dikkat etmek gerekir."
FİRMANIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ OLMALI
Yanı sıra şirketlerin, çalışacakları firmanın Türkiye’deki durumunu, finansal yapısını ve sürdürebilirliğini mutlaka sorgulamaları gerektiğini söyleyen Albayrak şöyle devam etti:
"En başta da bahsettiğim gibi bu makinaları aldıktan sonra müşteri-tedarikçi ilişkisinden ziyade bir iş ortağı edinmiş oluyorsunuz. Ve bu iş ortağınızın piyasada sizin yatırım yaptığınız ürünlerin faydalı kullanım ömrü dönemi boyunca, sektörde var olabilecek yapıda olması, gerekli yedek parça stoğunu, teknik servis ekibini bulundurabilecek büyüklükte olması çok önemli. Örneğin biz bazı projelerimizde yaşı 10 yılı geçmiş makineleri alıp yeniledik ve yurt dışı bayilerimiz aracılığıyla bunları 2. el pazarına sokarak makineyi yenileme maliyetinde de müşterilerimize ciddi bir maliyet avantajı sağladık. Dolayısıyla firmanın varlığını Türkiye’de uzun yıllarca sürdürebilecek potansiyelde olması
çok önemli bir nokta."
Albayrak son olarak, "Tüm bunlara ek olarak daha işin başında eğer makine alacakları firmayı tanımıyorlarsa mutlaka bir fabrika gezisi veya makine parkı ile alakalı bilgi talebinde bulunmalarını ve makinanın ilgili ve önemli parçalarının tedarikçi kapsamında üretildiğinden ve firmanın sadece al-sat yapmıyor olduğundan emin olmalarını tavsiye ederim." dedi.