Enerjisini Üreten Fabrikalar

YENİLENEBİLİR ENERJİNİN YENİ DÜNYA DÜZENİNDEKİ YERİ

Yenilenebilir enerjinin çevresel iyileşme ve ekonomik bağımsızlığa katkısı yeni dünya düzeninde ivme kazanmaya devam ediyor

Yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği son yıllarda yaşam alanımız olan dünya da yeni bir düzen oluşturmaya devam ediyor. Hem üretimde hem tüketimde kaynakların doğru kullanılması en önemli başlıklardan biri haline geldi. 
Enerji sektörünün; yenilenebilir enerji kaynaklarına ve verimliliğe yönelmiş olması sektörün ilk gündemi oluşturuyor. Kaynakların doğru ve verimli kullanılması hem bireysel de hem de endüstri de büyük önem arz ediyor. İşletmelerin birçoğu yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık vermiş durumda. Peki yenilenebilir enerji ve verimlilikle ilgili bu yönelim hem gündelik hayatımızda hem de endüstride nasıl bir etki yarattı, yapılan çalışmalar nasıl ilerliyor. Devletin bu konuda aldığı kararlar neler ve sektörü nasıl etkiliyor?
Strateji ve Yatırım Uzmanı Hasan Sarıçiçek’ten enerji sektörünün son durumunu değerlendirmesini istedik. 
 Sarıçiçek konula ilgili şunları dile getirdi: “Enerji sektörüne yönelik genel bir yorum yapmam gerekirse şunu söyleyebilirim, piyasa içerisinde bir yorgunluk var. Bunun en temel sebeplerinden biri mevzuatın sürekli olarak değişmesi, bu durum hem muhtelif oyuncuları hem de paydaşları yordu diyebilirim. Bir diğer nokta ise, mevzuat değişimiyle birlikte fonlama yapısının Türkiye dinamiklerinden dolayı zorlanması. Ama tabi şunu da belirtmeliyim ki enerji sektörü çok hızlı bir şekilde büyüme gösteriyor.  Yaptığımız incelemeler üzerinden şöyle bir kıyaslamada bulunabilirim Avrupa ülkelerinden İtalya, İspanya özellikle Almanya 2023 yılında güneş enerjisi kurulumunda bizim şu ana kadar toplam yaptığımız güneş enerjisi kurulumu ile eşit seviyede. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmenin yeterli olmadığını bu konuda hem özel sektörün hem de devletin teşvikiyle daha hızlı yol alınması gerektiğini görmüş bulunuyoruz.” 


YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARININ HAYATIMIZA ETKİLERİ


Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de enerjiye olan yoğun talebin artması sonucu doğal kaynaklardan üretilen rüzgâr, güneş enerjisi, hidrolik, jeotermal ve biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına rağbet arttı. Fosil yakıtların kullanımının azaltılması hem çevresel anlamda hem de ekonomik anlamda son derece önem arz ediyor. Daha az enerji harcayarak hem tasarruf ediyor hem de çevreye daha az zarar vermiş oluyoruz.  Endüstriyel alanın en büyük problemlerinden biri üretim için fosil yakıtlardan enerji üretimiydi. Yeni dünya düzeni kendini oluştururken yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmiş olması dünyamızın geleceği adına umut vadediyor.  Enerji üretiminde fosil yakıtların kullanılması sonucu ortaya çıkan gazlar ve atıklar hava, toprak ve su kirliliğine neden oluyor. Bu durum sonucunda bir bütün olan yaşam ve canlılar bazen dolaylı bazen de doğrudan bu zararlı gazlardan etkileniyor. 
Ekonomik olarak bakıldığında ise yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmak Türkiye gibi dışa bağımlı ülkeler açısından dış ticarette denge sağlayabilir ve bağımlılığı azaltabilir.  Buna ek olarak ekipman üretiminden başlayan ve enerji üretimine kadar olan sürede yaratılan ekonomik canlılık ve istihdam değerleriyle ülke ekonomisine önemli bir katkı sunulabilir.   Uygulanan politikalarla son yıllarda yenilenebilir enerjide büyük ilerleme kaydedilmiştir. Enerjisini kendi üreten kuruluşlar hem üretim hem de tüketim kısmında yer alarak enerjide bağımsız hale gelebilirler.


YENİLENEBİLİR ENERJİ DE UZUN SÜREN KULLANIM KOŞULLARI NASIL SAĞLANABİLİR?


Elektrik depolama sistemleri bu önemli sorunun en net çözümlerinden biri olma özelliğine sahip. Yenilenebilir enerji; kaynak kullanımı, üretimi ve sürdürebilirlik açısından hâlâ problemler yaşasa da şu anda hem bireysel hem de endüstriyel gerçekliklerin odak noktası konumunda. Birçok insan günlük hayatında enerji tasarrufuna yöneldi bu durum kurumlar içinde geçerli. Yenilenebilir enerjide sürdürülebilirlik sağlamak için enerji depolama sistemlerine geçiş yapıldı.
“TSKB Enerji Görünümü 2023” raporunda depolama sistemleri üzerine şunlar belirtildi.
“Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyeli, düşük karbonlu enerji dönüşümünde bir kaldıraç olma özelliğine sahip.   Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik sistemine entegrasyonu konusunda, son iki yılda elektrik depolama odağıyla yapılan mevzuat düzenlemelerinin Türkiye’nin düşük karbonlu enerji dönüşümüne hız kazandırması bekleniyor. Elektrik depolama sistemleri, sistemin esnekliğinin ve şebeke performansının bir üst noktaya taşınması açısından da önemli bir faktör. Türkiye Ulusal Enerji Planı’nda sistemdeki batarya depolaması kapasitesine dair de hedef belirlendi. Bu doğrultuda sistemdeki batarya depolama kapasitesinin 2035 yılında 7,5 GW’a ulaşacağı öngörülüyor.”


Hasan Sarıçiçek Yenilenebilir Enerjide Depolama konusu üzerine şunları dile getirdi.


“Yenilenebilir enerjiyi ürettikten sonra bir noktada saklamamız gerekiyor ki sonrasında tekrar kullanıyor olabilelim. Şöyle bir örnek verebilirim; Kaliforniya’nın şebeke sisteminin grafiğini inceleme şansı buldum, yıllar içinde yenilenebilir enerji devreye girdikçe öğlen saatlerinde fiyatların neredeyse sıfır noktasına indiğini gördüm. Yatırımcı tarafında bunu yönetebilmek adına bataryaya ihtiyacımız var. Şebeke içinde gündüz üretilen elektriği gece kullanabilmek için yine bataryaya ihtiyacımız var. Bu noktada da yenilenebilir enerji de batarya yani enerji depolama en önemli konulardan biri haline gelecek diyebilirim.” dedi


 Türkiye de yenilenebilir enerjinin, çevresel ve ekonomik olarak hayatımıza katkılarını düşündüğümüzde birçok avantaj sağladığını görebiliyoruz. Bu gerçekliğine rağmen Türkiye enerjisinin çoğunu hâlâ termik santraller üzerinde sağlıyor. İklim ve enerji alanında Ember’in  analizine göre Türkiye 2023’te Avrupa’da termik santral kapasitesi artan tek ülkeydi. Bu bilgi doğrultusunda değerlendirme yaparsak enerji alanında tam olarak istenilen noktada değiliz. Bakanlık tarafından enerji verimliliği politikası konusunda çalışmalara yoğun bir şekilde devam edilmekte. Ulusal iklim hedefiyle uyumlu enerji politikasının takibi amacıyla 2024-2030 yılları arasını kapsayacak olan Enerji Verimliliği 2030 Stratejisi ve II. UEVEP hazırlanmıştır.  Enerji Verimliliği 2030 Strateji Belgesi’nde 10 stratejik amaç ve 23 hedef belirlenmiştir. Belirlenen hedeflere ulaşmak için ise Eylem Planında sanayi ve teknoloji, bina ve hizmetler, enerji, ulaştırma, tarım, ortak konular, start-up ve dijitalleşme olmak üzere toplam 7 tematik başlıkta 61 eyleme ve 266 faaliyete yer verilmiştir.1

https://enerji.gov.tr/bilgi-merkezi-enerji-verimliligi-ulusal-enerji-verimliligi-eylem-plani