Türkiye’de üretilmiştir yazarsanız, alırım

 

Onda da ilk istekleri “Türkiye’de üretilmiştir” ibaresinin yazılması oluyor.
Bu durum ambargo uygulanan bazı ülkeler için, “zaten başka çareleri yok ki!” diye yorumlanabilir ancak başlıca sebep bu değil.
Son yıllarda Türkiye’ye karşı artarak devam eden bir güven duygusu var.
Bu yeni koşullar sadece siyasi gelişmelerin verimi değil elbette.
Yıllardır Türk firmalarının Orta Doğu’da yaptığı kaliteli işlerin de katkısı büyük.
Şimdi yapılması gereken bu yeni dünya düzeninde, yerimizi sağlamlaştırmak.

Orta Doğu’da yerel firmalarla ortaklık yapılmalı

Türkiye’deki üreticiler genellikle ekonomik kriz olduğu zamanlarda Orta Doğu pazarını daha çok önemsiyor.
Birkaç fuara katılıp gelen ziyaretçilere direkt ürün satmak çoğunlukla ilk tercihleri oluyor.
Oysa olması gereken, Türk firmalarının biraz daha cesur davranarak hedef pazarlarda ortak yatırımlar yapması…
Ayrıca Türk firmaları farklı ürün guruplarında birbirleriyle de ortak hareket edebilirler.
Örneğin, Türkiye’den Orta Doğu’ya iş makinası satmak için giden bir firmaya, “Bize ambalaj makinası lazım” diyen o kadar çok firma olur ki! Bu durum, Türk firmalarının kazan kazan ilişkisi içinde çalışmaları için büyük fırsatlar doğurur.
Evet, risk yok demiyorum ama ticarette biraz riskin olduğu yerde kar marjı da yüksek olmuyor mu?

Türkiye’de temsilcisi olunan firma yatırıma ikna edilmeli

Dünyaca tanınan birçok marka Türkiye’de çoğunlukla ofis düzeyinde temsil ediliyor.
Bu ciddi firmalar Orta Doğu pazarını gerçekten istiyorlarsa Türkiye’de üretim yapmaları büyük avantaj sağlar.
Bu konuda Türkiye distribütörlerine çok iş düşüyor!
Temsilcisi oldukları ciddi firmaları “Türkiye’de üretim yapma” konusunda ikna edebilirler.
Bence, yabancı firmaların Türkiye’de üretim yapma kararını çok hızlı alamamalarının önündeki en büyük engel, sahip oldukları bilgi birikimini gereğinden fazla önemsemeleri!
Unutulmamalıdır ki, yabancı firmaların sahip olduğu (en önemli şey) teknoloji değil, “ciddi pazarlama bütçesidir”.
Yani birçok Türk firmanın “Ya param çöpe giderse” diye düşünüp pek yatırım yapamadığı konudur pazarlama!
Olsun yine de yabancı firmaların Türkiye’de üretim yapma konusunda kararsızlıklarını giderecek ara bir formül üzerinde anlaşılabilir diye düşünüyorum.
“Türkiye’de montaj fabrikası” ile başlanabilir mesela…
Burası hem Orta Doğu hem de Balkan Ülkeleri’ne ihracat kapısı olarak büyük avantajlar sağlar.
Saygılarımla.