Simülasyonun sonu

2000’lerin hemen başında Yöneylem Araştırması disiplinin deneysel tekniği ve bir karar destek sistemi olarak Simülasyon dersleri vermeye başladığımızda özellikle batıda yeni kurulacak tüm fabrikaların öncelikle simülasyon modellerinin hazırlanması ve çalıştırılması akımı da yaygınlaşmıştı. Proje firmaları çizimlerinin yanında fabrika operasyonlarını da simüle ederek müşterilerinden onay almaktaydılar. Bu sayede olası unutkanlıkları ve sonradan pahalıya patlayabilecek hataları engelleme şansı kullanılmaktaydı. Ancak yeni fabrika yatırımlarının sayıca sınırlı olması simülasyon yazılım pazarının güdük kalmasına yol açtı. Müşteri firmalar da lisanslamak yerine simülasyon yazılımlarını kiralamayı yeğlediler.

• • •

Oysa simülasyon sadece planlama evresinde değil, üretime geçtikten sonra da çeşitli sorgulamalar yapmak, daha iyiyi aramak ya da zorunlu bir değişikliğin etkilerini öngörmek için de kullanılabilecek bir araç. Birbirleri ile ilişkili düzinelerce motor, vana, pompa vb. bulunan, oradan buradan boruların, kabloların geçtiği bir tesisi kimse aklında tüm detayı ile tutamayacağına ve bunun iletişimini hiç de yapamayacağına göre modifikasyonları ve testleri simülasyon ortamında gerçekleştirmek çok daha akılcı olmakta.

 • • •

Yakın geleceğin simülasyon yazılımları bu kadar pasif ve reaktif düzeyde olmayacak. İçereceği yapay zeka, akıllı ajan teknolojisi ile kullanıcının sorgulama yapması yerine kendisi navigatör gibi önermelerde bulunacak; verimlilik, emniyet, kalite, bakım temelli sorunları teşhis edebilecek ve uyarıların yanı sıra iyileştirme reçeteleri de yazacak, proses parametreleri için set değerleri belirleyecek. Üstüne operatörleri de eğitecek. Bunlar için de tesisin yapışık dijital ikizi olarak doğacak ve hep öyle yaşayacak...