Makina

MAKİNE ZİRVESİ 3. KEZ DÜZENLENDİ

Türkiye Makina Federasyonu (MAKFED) tarafından bu yıl 3. kez düzenlenen Makine Zirvesi’nde Türk sanayisine yön verenler bir araya geldi.

MAKFED ev sahipliğinde düzenlenen düzenlenen Makine Zirvesi’nin açılış konuşmalarını Teknoloji Endüstrileri Konfederasyonu Başkanı Rada Rodriguez, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe ve MAKFED Başkanı Adnan Dalgakıran gerçekleştirdi. Birçok odak alanında farklı panellerin düzenlendiği etkinlikte, TÜSİAD Başkanı Orhan Turan sanayicilerin “İkiz Dönüşüm” konusundaki vizyonu üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe ise konuşmasında, Türkiye'de sanayide çarkların dönmesini sağlayan sektörün makine olduğunu belirtti ve şunları söyledi: “Türkiye imalat sanayisiyle, imalat sanayimiz makine sektörüyle büyüyor. 1923'te 50,8 milyon dolar olan ihracatını, 2022 yılında 254 milyarın üzerinde taşıyan ülkemizde makine sektörümüz doğası gereği diğer sanayi kollarımıza öncülük ediyor. Enerji sınıfı yüksek, çevre dostu makineler yolunda hızlı bir ilerleme gözlemliyoruz, bu da Yeşil Dönüşüm konusunda bize güç veriyor. Makine sektörü ortak aklı, uyum ve işbirliğini önceleyen bir ekosisteme sahip. Sektörün 23 milyar yıllık ihracat kapasitesi var ve makine ithalatının bunun üzerinde olduğu düşünülürse Türkiye'de iç talebi karşılama konusunda büyük potansiyel bulunuyor.”

İkiz Dönüşüm Merceğinden Rekabetçi Değer Zincirine Bakış başlıklı bir konuşma gerçekleştiren TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, “İkiz Dönüşüm kilit kavramı etrafında teknolojik sıçramayı sağlayacak stratejiyi kamu, sivil toplum örgütleri, iş dünyası ve akademi hep birlikte hayata geçebilir, global krizleri global iş birlikleriyle çözebiliriz. Cari açığın ve dışa bağımlılığın azaltılmasını sağlayacak stratejik sektörlerin gelişimi ve teknoloji üretecek yatırımların teşvikini sağlayacak destek politikalarını hep birlikte geliştirmeliyiz. 12. Kalkınma Planı'nın makine sektörünü öncelik sektörler arasına alması doğru bir adımdır. Makine sanayisinin ana dinamiklerini anlamak, tüm stratejik sektörlerinin yönünü anlamaktır” diye konuştu.

“MAKİNE SANAYİİ KALKINMANIN ANAHTARIDIR”

MAKFED Başkanı Adnan Dalgakıran, makine sektörünün ekonomide, bilişim ve teknolojide yaşanan dönüşümü yakından izlemek için çok elverişli bir alan olduğunu belirtti. “Yıllık 22 trilyon dolara ulaşan küresel mal ticareti içinde yüzde 30 kadar yer kaplayan makine sanayi ülkelerin kalkınma ve zenginliğinin anahtarıdır” diyen Dalgakıran konuşmasının devamında şunları söyledi: “Cumhuriyetimizin kurucuları sanayileşmede kilit sektör olarak makine sanayinin rolünü 100 yıl önce görerek bu günlerin kapısını açmıştır. Yeni yüzyılın kapısını aralarken düzenlenen Zirvemizde ana gündem olarak makine imalatçısı işletmelerin uluslararası alanda rekabet edebilir ölçeklere nasıl ulaşabileceğini seçtik. En güçlü rakiplerimiz yeni taktiklerle uluslararası ticaretteki paylarını artırmanın yollarını ararken, kendimizi bu yarışa nasıl hazırlayacağımızı ele aldık istedik.”

Son dönemde küresel mal ticaretindeki daralmanın makine sektöründeki rakiplerini kamçıladığını ve küçülen pastadan pay almak için, başta Çin olmak üzere agresif pazarlarda adeta bir teyakkuz halinin hâkim olduğuna dikkat çeken Dalgakıran sözlerine şöyle devam etti:

“Çin’in büyük bir ihracat istilasına başlamasının ceremesini yurtiçindeki imalatçı firmalarımız çekiyor. Dünyanın en gelişmiş ülkeleriyle makine ticareti yapan ve makine ihracatının yüzde 70’e yakınını AB ve ABD’ye yapan Türkiye her ay Çin makinelerine 1 milyar dolar ödüyor. Uzakdoğulu rakiplerimizin daha az maliyetle üretim yapabilmesini ucuz iş gücüne bağlayanlar var ama Çin’de ve Türkiye’de uygulanan asgari ücret arasında çok büyük bir fark yok. İki ülke arasında başka farklar var.  Çinli firmalar ülkelerinde yüzde 3 faizle uzun vadeli borçlanabildiğinden, ürünlerini yurtdışına 5-10 yıl vadeli pazarlayabiliyorlar. Çinli makineciler, Türk makinecilere göre yüzde 25-30 daha uygun fiyatlı sac kullanıyorlar. Devasa büyüklükte ve tam randımanlı çalışan bir işletmenin üretim maliyetleriyle, zaten düşük olan kapasitesinin de altında çalışan bir işletmeninki bir olmuyor.”

Dalgakıran, sektörde faaliyet gösteren 120 büyük işletmenin makine ihracatında yüzde 40 paya, 750 orta boy işletmenin de yüzde 30 paya sahip olduğunu belirterek “Firmalarımızı küresel rakipleriyle rekabet güçlerini arttırmak için büyütmemiz, dayanıklılık ve esneklikleri ile teknolojik derinliklerini artırmamız gerekiyor. İhracat gelir ortalaması arasında büyük farklar olan firmaların Ar-Ge ve inovasyon bütçesi ve markalaşmaya yaptıkları yatırımlar yarışamaz. Bu sorunlara çözüm bulmadan, fiyat yönlü rekabeti besleyen aşırı kapasitelerin önüne geçemeyiz. Ölçek yeterliliğini sağlayan firmaların yaygınlaşmasını sağlamadan üretkenliği, katma değeri düşük firmaların yerine büyük ölçekli ve kurumsal girişimleri geçiremeyiz. Önümüzdeki döneme ışık tutacak olan 12. Kalkınma Planı’nda makine sektörü yine öncelikli sektörler arasında yerini almış durumda. Oluşturulan tedbirlerin zamanında hayata geçirilmesi için biz de üzerimize düşen konularda kurumlarla ortak çalışmalarda olacağız. Makine Zirvesi’nde firmaların üretim ölçeklerini büyültme yönünde oluşacak ortak iradenin, Cumhuriyet’in yeni yüzyılında rekabet gücümüzü artırıcı bir etki göstereceğine inanıyorum” diye konuştu.

İTÜ VE MAKFED ARASINDA PROTOKOL İMZALANDI

Üniversite-sanayi işbirliği potansiyelinin de ele alındığı Zirve’de İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu’nun katılımıyla, İTÜ ve MAKFED arasında Makine Sanayi Teknoloji Geliştirme Platformu Protokolü imzalandı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayelerinde ülkemize yazılımcı gençler yetiştirmek üzere kurulu 42 Türkiye ile Türkiye’nin Makinecileri İşbirliği Protokolü’nün imza töreni 42 Türkiye Ülke Müdürü Sertaç Yerlikaya’nın katılımıyla gerçekleştirildi. Akbank tarafından makine sektörü için oluşturulan Özel Pakete dair protokolün imzası töreninde ise Akbank Genel Müdür Yardımcısı Çetin Düz yer aldı.