Yiyecek ve içecek sektörü aynı ilaç sektörüne benzer şekilde, hijyenin çokça ön plana çıktığı alanlardan birisi. Bu sektördeki üretimleri ne kadar insansız hale getirip hijyenik standartlara uygun teknolojilerle üretimi gerçekleştirebilirsek o kadar sağlıklı ve güvenli gıda tüketimini sağlamış oluruz. Endüstri 4.0 gereklilikleri
ile birebir bağdaşan bu hedefler dolayısıyla yiyecek ve içecek üreticileri imalatlarını uçtan uca insan teması olmadan gerçekleştirebilecekleri yatırımlara hız veriyorlar. Bu otomasyon ve Endüstri 4.0 yatırımları aynı zamanda üretimin yüzde yüz kontrolünü de sağladığı ve verimliliklerini de artırdığı için global arenada
rekabet edebilirliklerini de artırıyor.
Senelik 50 bin ton bakliyat temizleme, eleme ve boylama kapasitesi ile bölgesinin en büyük tesisine sahip olan Duru Bulgur; ürün kabulünden paketlenmesine kadar el değmeden, tam otomasyon sistemi ile çalışan tesisini yalın üretim felsefesi ve Endüstri 4.0 göz önüne alınarak tasarlamış. Verileri koşullara göre yorumlayarak kontrol sistemlerine yorumlanan verileri giren şirket, böylece yazın ve kışın farklı sıcaklık derecesinde olması gereken kurutma kulesinde kaliteli bulgur üretimi için önemli bir avantaj sağlıyor. Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı Emin Duru, “Makinalarımız birbirleriyle haberleşiyor, üretim akışı gerçek zamanlı olarak makinaların
performansları göz önüne alınarak uçtan uca kontrolü gerçekleşiyor” diyor. Röportajın devamı kapak bölümünde…
***
Rafinerilerinde 150 bin sensörden her gün üretilen 650 milyon satır verinin işlenip anlamlandırılması konusunda çalışan Tüpraş’ın Genel Müdür Yardımcısı Doğan Korkmaz, topladıkları verilerin gücü ile şu anda yüz milyonlarca lira ölçülebilir potansiyeli olan bir proje portföyünü nasıl yönettiklerini paylaştı. Detaylar “Akıllı Fabrika” bölümünde..
Ağustos sayımızda, yine Endüstri 4.0 dünyasına yön veren üreticilerin bilgi dağarcığınızı geliştirecek yenilikçi ürün, çözüm ve uygulamalarına yer verdik.
Keyifli okumalar ve sağlıklı günler...