Otomasyon

GÜVENLİK SEKTÖRÜNDE GÜNEŞ ENERJİSİ ÇAĞI

Ürettiği güvenlik ve bariyer sistemleriyle, üretimden sağlığa, kritik kamu binalarından özel tesislere kadar çok sayıda alanı koruyan Arma Kontrol, 2022 senesinde yüksek güvenlikli ürün gruplarında güneş enerjili sistemler üzerinde çalışacak.

Yeryüzünün ‘en temiz’ yenilenebilir enerji kaynağı olan güneş enerjisi, tükenmeyen enerji kaynağı olarak biliniyor. Diğer yenilenebilir enerji kaynaklarına kıyasla daha temiz ve az maliyetli olduğu için hızla yayılan ve kullanılan bu sistemler, güvenlik ürün gruplarında da kullanılmaya başlandı. 

Tamamı Türk mühendislerden meydana gelen Ar-Ge ekibiyle yüksek güvenlik ürünleri sunan Arma Kontrol, 2022 senesi itibarıyla güvenlik ve bariyer sistemlerindeki enerji gerksiniminiı güneş enerjisiyle de karşılayacaklarını duyurdu.

İŞLETME MALİYETLERİ AZALACAK 

Yüksek güvenlikli ürünlerin yenilenebilir enerji ile çalışması halinde en başta doğaya ve çevreye ciddi anlamda katkı sunacağı bilgisini aktaran Arma Kontrol Kurucusu ve Genel Müdürü Koray Kartal, ‘‘Biz de yüksek güvenlikli ürün gruplarımızda bu yıl itibarıyla güneş enerjili sistemler üzerine çalışacağız. Burada hem çevremize ve doğamıza katkılarda bulunacağız hem de yüksek güvenlikli ürün gruplarındaki işletim maliyetlerini düşüreceğiz’’ şeklinde konuştu. 

BÜYÜK BİR TALEP ARTIŞI BEKLENİYOR

Güneş enerjisi ile çalışan güvenlik sistemlerinde yatırım maliyetlerinin ilk etapta daha fazla olabileceğini hatırlatan Koray Kartal, ‘’Bu maliyetler ilk etapta biraz fazla gözükse de işletme maliyetleri açısından uzun vadede büyük fayda sağlayacak. Özellikle son dönemde oldukça artan yüksek elektrik maliyetleri ve altyapı eksikliklerinden dolayı güneş enerjisi ile çalışan güvenlik ürünlerimize büyük bir talep artışının olacağını düşünüyoruz’’ dedi. 

SEKTÖRÜNDE İLKLERİ BELİRLİYOR

Arma Kontrol olarak güneş enerjisi dışında diğer alternatif enerji kaynaklarına da yöneldiklerini söyleyen Koray Kartal, açıklamasını şöyle sürdürdü: ‘’Güvenlik sistemlerimizin sağlıklı şekilde çalışması için ‘monofaze’ ve ‘trifaze’ gibi sanayi elektriğine ihtiyaç duyuyoruz. Burada kullanıcıların talebinin yanında yerin konum ve durumu da belirleyici oluyor. Sektörümüzde ilkleri belirleyen bir firma olarak, biz bu süreçlere hibrit teknolojileri ve yenilenebilir enerji kaynaklarını ekliyoruz.‘’