İsviçre merkezli Habasit AG’ye bağlı olan Habasit Türkiye; konveyör kayışlar, plastik modüler bantlar, plastik zincirler, dişli kayışlar ve mühendislik plastikleri gibi ürünlerin Türkiye’de terzi usulü uyarlamasını ve satışını gerçekleştiriyor.
Toplam 2 bin çeşit ürün arasından Türkiye’de stoklarında bulunan yaklaşık 400-450 kalem ürünleri olduğunu aktaran Habasit Türkiye Satış Müdürü Tolga Kaynak, Habasit’i rakiplerinden ayıran ve rekabette ayrıştıran en büyük özelliklerden birinin ürün çeşitliliği olduğunu vurguluyor.
Tekstil, gıda, otomotiv ve lastik ile malzeme taşıma sektörlerinin firmalarının odaklandığı dört ana sektör olarak öne çıktığını kaydeden Kaynak, buna karşın hemen hemen her sektörde ürünleriyle var olduklarını ifade ediyor.
Tolga Bey, öncelikle Grubun ve Türkiye organizasyonunun kuruluşu ve yapılanmasıyla ilgili bilgi verebilir misiniz?
İsviçre merkezli bir firma olan Habasit, II. Dünya Savaşı itibariyle tekstil endüstrisinin hızlandığı dönemde hayvan derilerinden kayış üreterek bu sektöre giriş yaparak faaliyetlerine başlıyor. 1946 yılının ardından polimer teknolojisi geliştikçe bu işi daha plastik türevli ham maddelerle üretir hale getirmiş. Asıl faaliyet alanları; konveyör bantlar, proses bantları ve güç aktarma kayışları üretmek. Bunun haricinde de konveyör konstrüksiyonunu destekleyen bazı mühendislik ürünleri de üretiyor ve komple bir çözüm sunuyor. İsviçre Reinach’daki Genel Merkezinin yanı sıra İsviçre dışında, İtalya ve ABD’de 3, İngiltere’de 1, Hollanda’da 1 adet olmak üzere çeşitli ülkelerde yine hammaddeden ürün imal eden tesislerimiz var. Ayrıca bunların haricinde Habasit Türkiye gibi işin konfeksiyonunu yapan, müşterinin talep ve ihtiyacına göre ham maddelerden kesip biçerek, gerekirse üzerine aksesuar ekleyip fabrikasyonunu yapan yaklaşık 35 ülkede Habasit’in kendi tesisi var. Hemen hemen her sektöre hitap ediyoruz, sektör ayrımı yapmaksızın tüm sektörlere çözüm sunabilen bir ürün portföyüne sahibiz. Asya-Pasifik, Avrupa ve Ortadoğu ve Amerika olmak üzere üç büyük bölgede faaliyet gösteriyoruz. Direkt olarak son kullanıcıya, makina üreticisine ulaşabiliyoruz ya da bayi kanalarımız, iş ortaklarımız aracılığıyla da üreticilere/son kullanıcılara ulaşabiliyoruz. Habasit’in globalde 4 bine yakın çalışanı, 250-300 civarında da bayisi bulunuyor. Geçmişte bayilikle temsil edilen Türkiye organizasyonu, 2008 yılından beri Habasit Türkiye adı altında Türkiye’de yerleşik olarak hizmet sunuyor.
Peki Türkiye’de yerleşik olarak faaliyet gösterme kararı stratejik bir karar mıydı? Hangi ihtiyaca istinaden bu hayata geçirildi?
Evet. Habasit, agresif büyüme kararı aldığı için ve hem büyüme hızını hem de çeşitli sektörlerdeki potansiyeli gördükten sonra artık bayilik kanalıyla değil de doğrudan müşterilere ulaşma noktasında alınan stratejik bir karardı bu. Ne kadar doğru, yerinde olduğunu da aslında yaklaşık 13 yılda görmüş olduk. Firmamız bu 13 yıl içinde çok hızlı bir büyüme kaydetti ve ilk satışların başladığı 2008’in yaklaşık 6 katına ulaştı. Özellikle son 5-6 yılda ciddi bir sıçrama oldu ardından bir doygunluğa erişti. Organizasyona yatırım yapmaya başladık; hem makinalaşma hem de insan kaynağı anlamında birtakım yatırımlar gerçekleştirdik. Büyüme gerçekleştikçe Yenibosna’daki ilk fabrikamız yeterli gelmemeye başladı ve 2015 yılında Tuzla’da konumlanan bugünkü tesisimize taşındık. Yaklaşık 6 yıldır da faaliyetlerimize burada devam ediyoruz. Daha küçük, çekirdek bir organizasyonla başladıktan sonra bugün çalışan sayımız yaklaşık 20 kişi mavi yakalı, 30 kişi ise beyaz yakalı personel olmak üzere 50’ye ulaştı. Satış ve satış sonrası montaj ve teknik servis hizmetimiz ile geniş bir ürün gamımız var. Toplam 2 bin çeşit ürün arasından Türkiye’de stok tuttuğumuz yaklaşık 400-450 kalem ürünümüz bulunuyor. Dolayısıyla Habasit’i rakiplerinden ayıran en büyük özelliklerinden biri, ürün çeşitliliği. Global olarak büyük rakiplerimiz de var, ancak ürün çeşitliliğimiz rekabette ayrıştıran önemli özelliklerimiz arasında yer alıyor.
Ayrıca Denizli’de bir servis merkeziniz var sanıyorum…
Evet, doğru. 2018’in sonunda Denizli’de bir servis merkezi kurma ihtiyacı hissettik. Bu ihtiyaç, mermer ve seramik sektörüne girmeye karar verdiğimiz zaman tetiklendi. Bu bölgede, bu coğrafyada ciddi anlamda bir potansiyel var. Mermer ocakları, seramik üreticileri bulunuyor. İstanbul’dan süreci yönetemeyeceğimizi, hızlı bir şekilde cevap veremeyeceğimizi anlayınca Denizli’de bir Servis Merkezi kurmaya karar verdik. Bulunduğu konum itibarıyla bütün önemli lokasyonlara yakın olması sebebiyle ağırlıklı olarak mermer ve seramik sektörüne hızlı hizmet götürebilmek amacıyla yatırım yaptık. Makina yatırımları yaptık, belli ürünlerden makina stokları tutuyoruz. Daha sonra iş genişledi ve merkezimiz üzerinden farklı sektörlerden gelen talep ve ihtiyaçlara da hızlı cevap verebiliyoruz.
Odaklandığınız sektörleri açabilir misiniz? Hangi sektörler öne çıkıyor?
Pazar payımızın çok yüksek olduğu, atar damarımız diyebileceğimiz 4 ana sektör var. Bunlar; kuruluş hikayemize de dayanan tekstil sektörü, gıda sektörü, otomotiv ve lastik sektörü ve malzeme taşıma. Lojistik ya da kargo dağıtım merkezlerinde malzemeyi bir noktadan diğer noktaya taşımada konveyörlerde kullanılan ürünleri malzeme taşıma olarak adlandırıyoruz. Benzer şekilde havalimanı sektöründeki taşıyıcı hatlar, konveyörleri de buna dahil edebiliriz. Bunların yanı sıra tütün, yapı elemanları (mermer-seramik, ağaç, ahşap, panel), matbaa ve kağıt, içecek-dolum sektörü de gene çözüm sunduğumuz sektörler arasında bulunuyor.
Ürün gamınızda son dönemlerde yaşanan teknolojik gelişmeler ve yenilikler nelerdir? Türkiye pazarında öne çıkan ürünlerinizden bahsedebilir misiniz?
Her sektör kendi içinde farklı ihtiyaçlar barındırıyor. Ama gıda sektöründe bilhassa pandemiyle birlikte hijyen hayatımızın vazgeçilmezi oldu. Habasit, bu alana geçmişte ciddi yatırımlar yapmıştı. Hijyenik ürünler hem taşıyıcı bant hem de komponent yani konveyör bileşenleri tarafında ciddi bir yatırım var. Yeni ürünler geliştiriliyor ya da bu işin uzmanı olan firmalara yatırım gerçekleştiriyoruz. Yaklaşık 2-3 yıl önce ağırlıklı olarak gıda sektörüne hizmet sunan hijyenik komponent üreten bir firmayı bünyemize kattık. Habasit zaman zaman bu tarz şirket yatırımları da yapıyor, satın almalarda bulunuyor. Son 7-8 yıldır odağını özellikle gıda sektöründe hijyene doğru yönlendirdi. Tekstil endüstrinde ise, özellikle üst sınıf ürünlere, kalitenin tekrarlanabilirliği noktasında yatırım yapıyoruz. Tekstil baskıcılığında, akıllı konveyör bantları, otomasyon sistemleriyle entegre ederek desen tekrarlanabilirliği noktasında bantlara farklı bir misyon yüklüyor, yatırım yapıyor. Makina hızlandıkça bant çok fazla tur atmaya başlıyor ve esnemeye doğru gidiyor. Bunu önlemek amacıyla daha özel, esnemeyen, daha güçlü, dayanıklı ürünlere doğru geçişler var. Tütün sektöründe taşınan tütün yaprağı ciddi anlamda agresif bir üründür ve nikotinin içerisinde banda ve bulunduğu yüzeye zarar veren kimyasallar vardır. Bunun önüne geçmek için kimyasal dayanımı daha yüksek bantlar üretiyor. Dolayısıyla Habasit, her sektörün ihtiyacı doğrultusunda yatırım yapıyor. Fiziksel ya da kimyasal dayanıma yönelik üzerinde bakteri oluşturmayacak, daha az kirlenebilecek, kolay temizlenebilecek, yıkamaya elverişli hijyenik olacak gibi farklı ihtiyaçlara cevap verebilecek ürünler özelinde çalışıyor. Uygulamanın dinamikleri ne gerektiriyorsa, bu bağlamda çeşitli geliştirmeler gerçekleştiriliyor.
Son dönemde Türkiye pazarına sunduğunuz ürünlerden örnek verebilir misiniz?
Hijyenik konveyör komponentleri üzerine Habasit’in ciddi bir çalışması var. Son dönemde; hijyenik, bakteri veya ortamdaki kiri barındırmayan, tamamen kapalı olan ve herhangi bir açık bağlantı noktası barındırmayan konveyör ayakları ürünümüz öne çıkıyor. Bir diğer ürünümüz; tamamen kapalı, yağlama gerektirmeyen ve üzerinde su veya toz geçişine izin vermeyen kapalı rulman yatakları ürünümüz. Bu ürünümüz ile ilgili olumlu geribildirimler aldık, pazarda buna yönelik bir ihtiyaç olduğunu gördük. Son yıllarda hijyen ön planda ve üretilen bantlarda tekstil tabaka olmayan monolitik ve yıkamaya elverişli olması gibi özellikler öne çıkıyor. Çünkü gıda sektöründe ne taşıdığınız önemli. Örneğin tavuk veya et gibi bakterinin oluşmasına izin verecek ürünler dolayısıyla sıkça yıkamanız hatta bazen sabunlu suyla yıkamanız gerekiyor. Ürünün de buna göre elverişli olması, suyu emdiğinde uzama yapmaması veya tekstil katmanlarının suyu emdiğinde ayrılmaması gerekir. Deterjanlı suyla yıkıyorsanız deterjanlara karşı dayanıklı olması gerekir. Son zamanlarda monolitik, tamamen yıkanabilir, üzerinde kir barındırmayan ürünlere karşı ciddi bir yatırım gerçekleştirildi. Kimyasal dayanımının çok önemli olduğu tekstil, ağaç ve tütün olmak üzere üç ana sektörümüz var. Tütün sektöründe tütün yaprağı çok agresif banda çok çabuk zarar verebiliyor ya da tekstilde, tekstil baskı sektöründe veya ağaç ahşap panel üretiminde kullanılan kimyasallar ürünle beraber ham madde veya yarı mamulle birlikte karışmış olan kimyasallar banda temas ediyor ve temizlenmesi bile tiner ya da aseton bazlı yine agresif kimyasallarla sağlandığı için burada da çok dayanıklı olması gerekiyor. Belirttiğim gibi Habasit son zamanlarda kimyasal dayanımı çok yüksek ürünlere de ciddi yatırımlar gerçekleştirdi. Malzeme taşıma sektörü, özellikle pandemiyle birlikte e-ticaret arttıkça her şey kargoyla taşınır oldu ve sektör ivme kazandı, işler arttı. Bu talebe cevap verebilmek için artık kargo merkezleri ya da dağıtım merkezleri konveyör hızlarını arttırmaya başladı. Taşınacak yükün diğer sektörlerdeki gibi bir kararlılığı olmadığı aynı hat üzerinde 500 gr.’lık ya da 15kg.’lık bir kutu taşınabildiği için bu değişik şartlara ayak uyduracak, adapte olacak ürünlere yatırım yapmak gerekiyor. Habasit de son dönemlerde bu doğrultuda, sektörün ihtiyacına yönelik hem dayanıklı hem de yüksek hızlara, yüksek çalışma şartlarına ayak uydurabilecek ürünler geliştirdi.
2021 yılı ikinci yarısında hedef ve beklentilerinizi öğrenebilir miyiz?
Tekstil ve gıda sektöründe denediğimiz ve halihazırda saha testleri devam eden yaklaşık 6-7 tane farklı ürünümüz var. Bunların geri dönüşlerini yılın üçüncü çeyreğin almayı planlıyoruz. Müşterilerden olumlu geri dönüşler geldiği takdirde, zaten son çeyrek itibariyle bu ürünlerimizin de satışını gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Dişli kayış (triger kayış) gibi farklı ürün gruplarına ciddi yatırımlar yapıyoruz. Dişli kayışlarda hem gıda hem de malzeme taşıma sektöründe çeşitli ihtiyaçlara cevap verebilecek özel kayışlar üretiyoruz. Bunların da saha testleri ve denemeleri devam ediyor. 2021’in ilk yarısında tekstil ve yapı elemanları sektörlerinde ciddi sıçramalar yaşandı, ancak 2021’in ikinci yarısında bu sektörlerde yine aynı trendin devam edip etmeyeceğini öngörmekte zorlanıyoruz. Buna karşın, ikinci yarıyılda gıda sektöründe bilhassa unlu mamul tarafında ciddi anlamda bir büyüme bekliyoruz. Otomotiv sektöründe otomotiv montaj hatlarında ve lastik sektöründe ciddi yatırımlar olacak. Bu sektörlerde ciddi büyüme hedefleri belirledik, aynı büyüme trendine devam etmeyi bekliyoruz.