Türkiye’nin enerji dönüşümünde kritik rol üstlenen depolamalı yenilenebilir enerji projeleri, büyümesini sürdürüyor. Türkiye Elektrik Sanayi Birliği (TESAB)’nin Türkiye Enerji Depolama Durum Analizi Raporu’na göre, depolamalı güneş ve rüzgar enerjisi projelerinin toplam kurulu gücü 33 bin megavat (MW) seviyesine ulaştı. Bu kapasite, enerji arz güvenliği açısından Türkiye’nin geleceğe yönelik attığı kararlı adımları ortaya koyuyor.
Toplamda 673 projeye ön lisans verilirken, bu projelerin 18.300 MW’lık bölümünü depolamalı rüzgar enerji santralleri (RES), 14.600 MW’lık kısmını ise depolamalı güneş enerji santralleri (GES) oluşturuyor. Rüzgar yatırımları toplam kapasitenin yüzde 55’ine karşılık gelerek bu alandaki ilginin sürdüğünü gösteriyor.
ANKARA GÜNEŞTE LİDERLİĞE OYNUYOR
Depolamalı güneş enerjisi yatırımlarında başkent Ankara öne çıkıyor. 2.064 MW ile en yüksek kapasiteye sahip şehir olan Ankara’yı, 1.230 MW ile Antalya izliyor. Bu tablo, İç Anadolu’nun güneş enerjisi potansiyeli ve altyapı avantajlarıyla yatırımcılar için cazip bir bölge olduğunu ortaya koyuyor.
MARMARA, RÜZGARIN BAŞKENTİ
Rüzgar tarafında ise Marmara Bölgesi açık ara önde. Tekirdağ 4.349 MW ile depolamalı rüzgar projelerinde ilk sırada yer alırken, Edirne 2.989 MW ve Kırklareli 2.879 MW ile onu takip ediyor. Bu üç şehir, bölgesel rüzgar potansiyelinin yüksekliği ve iletim altyapısının uygunluğu sayesinde yatırımcıların radarında yer alıyor.
YENİLENEBİLİR ENERJİDE YENİ BİR ÇAĞ BAŞLIYOR
Depolamalı sistemler, sadece enerji üretiminde süreklilik sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda elektrik şebekesi üzerindeki baskıyı da azaltıyor. Türkiye’nin bu alandaki hızlı lisanslama süreci, sektördeki iştahı artırırken enerji dönüşümünde yeni bir çağın kapılarını aralıyor.