Köprüler insan yaşamının önemli öğelerindendir. Ulaşım sistemlerinin kapsamını arttırıp insanları ve ülkeleri birbirlerine bağlarlar. İlginç köprü hikayelerinden biri milattan 480 önce Pers kralı Xerxes’in Atina’yı işgal edebilmek için yaptırdığıdır. Kral yaklaşık iki kilometre uzunluğundaki körfezi aşabilmek için önce iki kıyı arasında ipler gerdirmiş. Sonra üzerlerine tahta plakalar koydurup birbirlerine bağlatmış. Dayanıklılığı ve güvenilirliği arttırmak için de 600 sandal inşa ettirip köprüyü denizden destekletmiş. Tarihin babası Heredot Pontoon adıyla bilinen köprünün Pers ordusunun işine yaradığını yazmış.
Pontoon köprüsü insana karıncaların su geçerken kurdukları köprüleri hatırlatıyor. Takım çalışmasının doğadaki mükemmel örneklerinden biri olan bu fenomen karıncaların birbirlerine tutunarak suyun üzerinde vücutlarından bir zincir oluşturmaları şeklindedir. Karıncaların hayranlık uyandıran sırlarından biri bu.
* * *
Binlerce yıl boyunca köprüler taş ve tahtadan yapılmış. Tahta köprülerin hem ömürleri kısa hem de boyları. Uzun mesafeleri de onlarla aşmaya imkan yok. Ancak zorunluluktan dünyanın pek çok yerinde kullanılmaya ve yenilerinin yapılmasına devam ediliyor. En meşhur tahta köprü herhalde Kwai köprüsüdür. Aynı isimli filmde Japonların elinde esir bulunan İngiliz birliği Kwai nehri üzerinde mükemmel bir köprü inşa etmeye uğraşırlarken vatandaşları komandolar köprüyü havaya uçurmaya çalışmaktadırlar. Yedi Oscar ödülü kazanmış bir filmdir.
Taş köprülerin ömürleri çok uzundur. Her birinin değişik hikayesi vardır. Onlar hikayeleriyle geçmişi günümüze de bağlarlar.
* * *
Modern köprülerin dönemi 1779’da demirin kullanımı ile başlamakta. Dökme demir basınca çok dayanıklı, ancak çekme mukavemeti zayıf. Bu nedenle dökme demir köprüler ark şeklindeki parçalardan oluşturulmuş.
1779 yılında ise ilk dövme demir köprü inşa edilmiş. Dövme demir çekmeye de dayanıklı.
İlk çelik köprü de 1828 yılında inşa edilmiş. O zamanlar çelik küçük partiler halinde üretildiğinden pahalı imiş. Bir başka sakınca da her partinin niteliklerin değişik olması. 1850 yılında Bessemer’in kendi adını taşıyan çelik üretim metodunu bulması ucuzlamayı sağlayınca çelik köprü sayısı da artmaya başlamış. En meşhur çelik köprü New York’un sembolü olan asma Brooklyn köprüsü. Çeliğin korozyona dayanımı olmadığından 8-10 yıllık periyotlarla değişen kapsamlı bir bakım gereksinimi var. Demirin bu sorunu yok.
* * *
Köprülerin türleri bu kadarla sınırlı değil, elinizdeki dergi de bir köprü. Sizi sektörle buluşturan, güncel olaylardan, teknolojik gelişmelerden haberdar olmanızı sağlayan, dünya ile irtibatınızı kuran köprü. Üstelik daha iyisi de bulunmuyor.