Robotların kendileri kadar eski olan programlama yöntemleri şimdiye kadar iki başlık altında toplanırdı: metin tabanlı ve kolun hareketinin hafızaya kaydedilmesi. Her iki yöntem değişik uygulamalarda birbirlerine üstünlük sağlar; kaynak operasyonu kod yazmayı gerektirirken boyama için ikinci yaklaşım yeterli olabilir. 

Ancak son birkaç yıldır adına hareket yakalama (motion capture) denilen yöntem endüstriyel robot dünyasında da denemeye alındı. 

* * *

Hareket yakalama yöntemi robotun hafızasına bazı hareketlerin önceden kaydedilmesi ile başlıyor. Sürecin başında robotun karşısında duran bir kişi bazı hareketleri yapıyor. Robot kamerası, manyetik ölçüm sensörü, akustik sensörü ile hareketleri algılayabildiği kadarıyla içindeki “motion capture” yazılımının veri tabanına yazıyor. 

Bu şekilde hafızası doldurulmuş robot benzer hareketleri gördüğü zaman tekrar ediyor. Eğer karşısındaki insanın hareketlerinin aynıları hafızasında değilse hareketsiz kalıyor. Bu durumda robota bir şeyler yaptırmak isteyen kişi sonuç alıncaya dek aynı hareketleri farklı şekillerde denemek zorunda kalıyor. (Bu deneyimi International Industrial Fair of China’da, Nachi standında bizzat yaşadım.)            

* * *

Ancak şimdilik robot gördüğü her hareketi yapabilecek durumda değil! Bunun nedenleri robotun serbestlik derecesi yetmezliği, eklem hareketlerinin yavaşlığı ve bileşik hareketlerinin sınırlı olması. Bu durum kayıt yapacak kişinin robotun mekanik yeteneklerine göre hareket etmesini gerektiriyor. Onun için kişi gözlem yapmış ve robot hareketlerini taklit yeteneğine sahip olmalı. Çoğunlukla aktör olan kayıtçı kendi doğal eklem hareketlerini gerçekleştirmiyor ve normal hızının altında hareket ediyor. 

Motion capture yöntemi insansı robotların imalat dünyasına attıkları en büyük adım olacak…