Bugün otomasyon dünyası altı adet IT yasasının etkisi altında. Yasaların ilki Moore yasası. Bu yasa işlemci gücünün her 18 ayda iki misline çıktığını, üstelik bunun maliyetler artmadan gerçekleştiğini ifade ediyor. Tek başına Intel dünyadaki pirinç tanelerinden daha fazla transistör üretiyor. Üstelik bir transistörün maliyeti bir pirinç taneciğinkinden daha düşük! Bu sayede bulaşık makinamızın prosesörü Apollo ay roketinkinden çok daha güçlü ve ucuz.

İkinci yasamız Amdahl işlemci gücünü arttırmaya çalışmanın yanı sıra komutları paralel işlemenin de sistemi hayli hızlandıracağına dikkat çekiyor. Böylelikle donanımın yanı sıra algoritma geliştirmenin de önemini vurguluyor.

Üçüncü yasa Nielsen’in bant genişliğine ilişkin yasası. Bu yasa son kullanıcının bağlantı hızı her yıl %50 artar demekte. 1983’ten 2016’ya kadar kusursuz işleyen yasa Moore yasasından %10 daha yavaş büyümeye işaret ediyor. Bu yavaşlık kullanıcıların sayısının artması ile bu alana fazla ödeme yapmak istememekten kaynaklanıyor. Bilindiği gibi bant genişliği 21. Yüzyıl'ın güç birimi olarak kabul edilmekte (önceki yüzyılınki beygir gücü idi!).

Dördüncü yasa mobil telefonun mucidi Martin Cooper’ın. Cooper yasası “spektral verimlilik” adıyla da biliniyor. Yasa tüm faydalı radyo spektrumunda yürütülebilecek maksimum sesli görüşme sayısının veya eşdeğer veri işlemenin her 30 ayda bir iki katına çıktığını vurguluyor.

Metcalf yasası bir network’ün değerinin üye sayısının karesiyle orantılı olduğunu söylüyor.  Network’e her eklenti değeri üstel olarak artıyor. Facebook bunun için rakiplerinin önünde.

Seagate mühendislerinden Kryder dijital depolama yoğunluğunun her iki yılda iki kat artacağını görmüş. Bu da maliyetleri artırmadığından depolama üniteleri defterlerden ucuz.

Otomasyoncu yasa yapamaz, ama yasaları dikkate almadan da yapamaz!