Türk makinasıyla ilgili algılamayı güçlendirmek ve sektörün pazar payını artırmak amacıyla gerçekleşen kampanyalarda “Tıkır Tıkır” sloganı kullanılıyor.
Türkiye’nin makinaları kaliteli ve sorunsuz olarak çalışıyor algısını oluşturmak için seçilen bu “Tıkır Tıkır” sloganının bir an önce altı doldurulmazsa bunca emek ve para çöpe gidebilir diye düşünüyorum! Hemen açıklayayım…

Türkiye’nin makinacıları neyi bekliyor?

MTG’nin bu reklam kampanyaları yüzde 100 başarıya ulaşsa bile, projenin fayda üretmesi için (Türkiye’nin makinalarının daha çok satılabilmesi için) imalatçı firmaların da bu rüzgara dahil olmaları gerekiyor.
Yani, Türkiye’nin kaliteli ve sorunsuz çalışan ‘x’ makinasını ben üretiyorum diyecek, ‘y’ makinasını da ben üretiyorum diyecek firmaların çıkıp, ciddi reklam bütçeleri yapması gerekiyor.
Ancak bu durumda Türkiye’nin makinaları daha çok satılabilir hale gelecektir.

Biraz cesaret!

Bu ülkede yıllık cirosunun yüzde 7’sini tanıtım bütçesi olarak kullanabilecek güçte çok sayıda makina imalatçısı var.
Ama bu oranda ciddi bir tanıtım bütçesi yapmak için biraz cesaret, biraz da güven gerekiyor!
Yani Türkiye’nin makina üreticileri ciddi tanıtım bütçesi yapmaktan kaçınıyor. Gerekçe olarak, “Harcayacağım para ya bana geri dönmezse!” diye düşünülüyor. Sürekli kısa kısa kuşa çevirdikleri reklam bütçesini yönetmesi için bir reklamcıya da emanet edemiyorlar! “Kim benim işimi benden daha iyi bilebilir ki?” düşüncesi sektöre hakim! …
Durum böyle devam ederse tıkır tıkır diye gidebilir 10 milyon TL.
Hadi biraz cesaret!