Üretkenlik ve rekabet gücü, çevre koruma, emniyet, kalite, enerji ekonomisi, büyüme potansiyeli gibi konular robot uygulamalarının hızla yayılmasına neden olmakta. Bu yayılma bir yandan endüstriyel branşlar içinde derinleşme şeklinde gerçekleşmekte, örneğin otomotiv sektöründe daha fazla firma ve daha fazla operasyonunu robotize etmekte, diğer yandan da endüstri dışı sektörlere sıçramakta. Nitekim tıp, ulaştırma, lojistik, akıllı bina, eğlence vb. sektörleri robotların hızla nüfuz ettiği alanlar haline gelmekteler. 

Robotların yaygınlaşması, istihdam, sosyo-endüstriyel dönüşüm ve inovasyona dayalı talep değişimi gibi makro etkiler yarattığından robotlar sosyal bilimlerin de araştırma konusu oldu.  

Sosyal bilimler robotları iki temel kategoride ele alınmakta. Birinci kategori, robotların yaratacağı etkiler. Araştırmalar robotların yaygınlaşmasının işsizlik üzerinde anlamlı bir olumsuzluk yaratmayacağını gösteriyor. Kısa vadede kas gücüne dayalı istihdamda azalma olsa da, orta vadede robot üretiminde, programlamada, kurulumda ve bakımda doğacak artışla denge sağlanacak. Diğer konu da ergonomi ve işgören konforu. Bu kapsamda sosyal bilimciler en yararlı kategori olarak işbirliği robotlarını; cobotları değerli buluyorlar.

Ancak sosyal bilimler asıl bu teknolojiden toplumun en fazla faydayı nasıl alabileceğini bulmaya odaklanıyor. Çalışmaları maksimum yararın ne toplumsal düzeni koruyacak robocoptan, ne yaşlı ve yalnızlara yardım edecek Asimo’dan geleceğini göstermiş.

Onlar insanlığa en büyük yararın uzayı keşfedecek robotlardan geleceğini düşünüyor.