SCADA Sistemleri minibilgisayarlar döneminde doğdular. O zamanlarda ağ hizmetleri olmadığı için bağımsız çalışmaktaydılar. Her SCADA uygulamasında bulunması zorunlu olan redundant yapı tüm uzak terminal ünitelerini yedek bir mainframe bilgisayara da bağlayarak, arıza halinde bu bilgisayarı çalıştırarak sağlanmaktaydı. Birinci jenerasyon olan bu konfigürasyona monolitik adı verildi. 

İletişim yetenekleri gelişince veri toplanan ve komut verilen tüm istasyonlar halka topolojili yerel alan ağı ile bağlandı. Gerçek zaman yakın hızda çalışan bu yapıda her istasyon sadece kendi işini yaptığından maliyetler düştü. Bu ikinci kuşak dağıtık kontrol adıyla anılmakta. 

İletişim protokollerinin çıkması SCADA’ları tek bir yerel ağ üzerinde çalışmaktan kurtardı. Paralel çalışan pek çok iç içe yapıdaki ağ aynı bilgisayarı ve veri tabanını (historian) kullandığından verimlilik çok arttı. Bu kuşağa Bağlantılı SCADA denmekte.  

Günümüzün teknolojisini içeren SCADA’lar çok farklı! Nesnelerin Internet’inin çıkması, bulut bilişimin ticari ürün haline gelmesi bir yandan çok farklı markaları birbirileri ile uyumlu çalışabilir hale getirirken diğer yandan da çok daha fazla veri toplamayı sağlamakta. Bu veriler üzerinde çalıştırılan karmaşık algoritmalar daha iyi yük ve güç kontrolüne olanak vermekte ve kesintileri azaltmakta. Bu konfigürasyon dördüncü kuşak ve adı henüz konmadı. Yeni yılda isminin konacağına şüphe yok. Işıl ışıl bir yeni yıl dileklerimizle…