İş dünyasına dikkatle bakın, 2 türlü insan profili göreceksiniz. Bunlardan birincisi sadece çalışmakla yetinen ve günün sonunda hiçbir dertle dertlenmeyen insanlar… İkincisi, yaptıkları iş ne olursa olsun sonuç alamamışsa kendini başarısız sayanlar ve daha iyisini yapabilmek için mesai saatleri dışında da çalışan insanlar.
Bu ikinci grup insanları nerede bulursanız hemen işe alın. Çünkü onlar iş dünyasının yükünü çeken insanlardır. Birinci grup insanlar da bunların üzerinden geçinirler.
Bu ifadeyi ağır bulanlara daha kötü bir haberim var. Birinci grup insanlar için tüm dünyada deniz bitmek üzere. Artık onlar iş dünyasında kendilerine yer bulmakta çok zorlanacaklar.

***

Son dönemde ekonomik kriz bahanesiyle tüm dünyada işçi çıkarmalar başladı ve rakamlar hızla artıyor. Krizi bahane ederek işçi çıkarmayı hiç etik bulmadığımı her fırsatta yazmışımdır. Ama gelin, bu işçi çıkarmaların (istisnalar hariç) iç yüzüne hep birlikte bir göz atalım.
Şu ana kadar batma noktasında olmayan hiçbir şirket ‘işine yarayan elemanı’ işten çıkarmadı! Yani, sadece gözden çıkarılanlar bu kaderi paylaştılar. Peki, şimdiye kadar bu insanların yaptığı iş, hiç değer üretmiyor muydu? Elbette üretiyordu. Bunun aksi bir durum olsaydı şimdiye kadar hiç kimse onlara maaş ödemezdi. Öyleyse, neden ilk bu insanlar gözden çıkarıldı, bunların ortak noktası neydi?
İşte bu sorunun yanıtı:
Bu insanların yaptığı iş sadece ‘değer üretiyordu!’ Yani, birinci grupta yer alan insan profili. Oysa ikinci grupta yer alan insanların yaptığı iş ‘katma değer üretiyor’, bunun için hala işlerinin başındalar...
Şimdi önümüzde yalnızca 2 seçenek var. Ya hepimiz ikinci grupta yer alan insanlar gibi çalışacağız ya da sadece bu grupta yer alan insanları işe alacak ve 2 kişilik maaş ödeyeceğiz...
Son bir tavsiyem: İkinci grupta yer alan insanlarla mutlaka çalışın ama sakın evlenmeyin!  
Çünkü onların beyni sadece uykuya dalınca çalışmaya ara veriyor.