Fanuc Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, makina endüstrisinde gerçekleştirilen robot uygulamalarındaki öncelikli amacın hızlı çevrim süreleri ile üretim kapasitesini arttırmak olduğunu ifade ederek bununla birlikte üretim kalitesi, verimlilik, istenen çözüm ve güvenlik gibi kavramların da uygulanan proseslerde aranan özelliklerden olduğunu vurguluyor.

Makina sektörü başta olmak üzere sorularımızı yanıtlayan Yiğit, “Geliştirdiğimiz “LVC-Learning Vibration Control” yazılımı, robot programda otomatik iyileştirmeler yaparak çevrim süresini 7-15 saniye aralığında iyileştirebiliyor. 1 saniyelik iyileştirmenin yüz binlerce avro anlamına gelebildiği otomotiv gibi sektörler için bu muazzam bir avantaj oluşturuyor." dedi.

Makina sektöründe özellikle hangi uygulamalarda robotlara ihtiyaç duyuluyor? Sektöre özel robotlu uygulamalar nelerdir?

Fanuc olarak otomotiv ve yan sanayi, genel endüstri, beyaz eşya, medikal, havacılık, gıda, plastik, kuyumculuk ve kozmetik gibi birçok alana hitap ediyoruz. Robot, makina, CNC kontrolör veya robotlu makina gibi farklı kollarda bir şekilde sanayide muhakkak varız. Global dünyada trend çok hızlı değişiyor ve neredeyse bütün sektörler robotize olmanın yollarını arıyor. Sektör bazında robotlaşmaya baktığımızda; otomotiv, beyaz eşya, metal endüstrisi, gıda, ilaç ve kimya olarak önceliği sıralayabiliriz. Türkiye’de en çok talep gören robotlar ise, kaynak robotları. Bunun da sebebi otomotiv ve otomotiv yan sanayinde çok fazla robotun kullanılıyor olması. İkinci sıraya genel endüstride kullanılan taşıma robotlarını, yani bir ürünü bir yerden bir yere yerleştiren robotları, üçüncü sıraya paletleme robotları tarzında biraz daha büyük ve hat sonlarında hizmet veren robotları koyabiliriz. Ancak belirtmekte fayda var ki, yeni trend olarak cobotlara yönelik ciddi bir yönelme var. Cobotlar, yeni uygulamalar, robot ve insan iş birliği ve fabrikalardaki fiziksel alanlara olan ihtiyacın artması gibi nedenlerle son dönemde oldukça rağbet görüyor. Otomotiv sektörüne özel olarak sunduğumuz 7 eksenli punta kaynak robotumuzla özellikle otomotiv ve yan sanayide dar ve sıkışık alanlarda çalışıldığı için büyük önem teşkil eden yer sorununa çözüm sunuyoruz. Örneğin, kaynak yaparken robotu daha fazla yaklaştırabiliyorsunuz, daha yakın konumlandırabiliyorsunuz. Aracın herhangi bir noktasına erişimi artırmış oluyorsunuz. İkinci ve üçüncü eksen arasındaki ilave eksenle birlikte, robotun daha kıvrak ve daha hızlı hareket etmesini sağlıyorsunuz. Bu da size alan anlamında tasarruf sağlarken hız anlamında da bir artı sunuyor. 7 eksenli robotumuz, şu anda kendi segmentinde eksen hızları yüksek olan bir robot. Gerek hız gerekse kıvraklık anlamında müşterilerimize önemli bir avantaj sağlıyor. Bununla birlikte otomotivde spot kaynağının yanı sıra taşıma uygulamaları gibi farklı alanlarda da kullanılabilen bir robot modeli. Burada kritik nokta, dar çalışma alanlarında daha esnek olması ve hızlı çevrim sürelerini sağlıyor olması diyebiliriz. 6 eksen robotlarda erişim alanını maksimum verimde kullanmak için robotu araçtan belli bir mesafe uzağa koymanız gerekiyor ama bu robot daha yakın konumlandırılıp daha esnek erişim imkanı sağlıyor. Güncel projelerimizden biri, havacılık sektöründe devreye aldığımız hassas çapak alma projesi oldu. Havacılıktaki toleranslar çok düşüktür. Bir entegratörümüz ile birlikte Fanuc’un entegre teknolojisi olan force sensor altyapısını kullanarak havacılık alanında belli parçaların çapak alma projelerini gerçekleştiriyoruz. İkinci olarak, otomotiv alanında kolaboratif robotla gerçekleştirdiğimiz kameralı kalite kontrol projesi. Süspansiyon hattı üzerinde motor araca takılmadan önce kolaboratif robot, üzerindeki kamera sistemiyle belli noktaların kontrollerini yapıyor. Eğer herhangi bir eksik yoksa, motor bloğunun araca montajı gerçekleştiriliyor. Belli bir dönem ilgili otomotiv ekibiyle çalıştıktan sonra ortaya verimli bir iş çıkarttık. Otomotiv üreticisi firma, bu teknolojiyi dünyanın farklı yerlerinde bulunan üretim tesislerinde uygulayacak. Sistem, dünyanın her yerinde kullanılacağından stratejik bir önemi de bulunuyor. 

Fanuc robotları, makina sanayinde hangi özellikleriyle öne çıkıyor? 

Dünyanın dört bir yanındaki başta otomotiv üreticileri olmak üzere diğer birçok endüstri alanında kullanılmak üzere 0,5 kg’dan 2,300 kg’a kadar kaldırma kapasitesine sahip geniş bir model aralığında, uygulama özelinde farklı özelliklere sahip robotları ve bütün üretim hatlarını iyileştirmeye yönelik opsiyonlarımızla birlikte eksiksiz bir çözüm yelpazesi sunuyoruz. Fanuc olarak, kendi kendine öğrenebilen, analiz yapabilen ve daha doğru sonuçlar ortaya çıkartan sistemler için yatırım yapıyor ve bununla birlikte ürün gamımızı da her geçen gün genişletiyoruz. Şu an 100’ün üzerinde farklı robot modelimiz var ve her geçen gün sayı artıyor. Kurulumu olabildiğince hızlı ve kolay hale getirmek için, birçok çözümümüz geleceğe dönük akıllı fabrikalarda kullanıma hazır tak-çalıştır teknolojisini içeriyor. Kullanıma hazır bu teknolojilerimiz sayesinde duruş süreleri etkin bir şekilde minimize edilirken, basit menüler kullanarak kullanıcımıza kendi çözümlerini oluşturmasına olanak tanıyoruz. Fabrikaların ihtiyaçları doğrultusunda otomotiv kaporta üretim hatları ağırlıklı olmak üzere punta kaynak, araç gövde komponent transferi, mastik, ark kaynak, araç ölçümü ve boya gibi uygulamalarda da robotlarımız kullanılıyor. Her makina ve robot için sınırsız sayıdaki opsiyon ile makinamızı ve robotlarımızı yapılan iş için özelleştirebiliyoruz. Bu hem gerekli olmayan ve kullanılmayacak donanımın maliyetini ortadan kaldırıyor, hem de neredeyse size ve işinize özel bir makina ile verimli çalışmanızı sağlıyor. Başka bir örnekle açıklayacak olursak, geliştirdiğimiz “LVC-Learning Vibration Control” yazılımı, robot programda otomatik iyileştirmeler yaparak çevrim süresini 7-15 saniye aralığında iyileştirebiliyor. 1 saniyelik iyileştirmenin yüz binlerce avro anlamına gelebildiği otomotiv gibi sektörler için bu muazzam bir avantaj oluşturuyor. Fanuc’un yaklaşık 56 fabrikasında 4 bin 500 üzerinde robot çalışıyor. Robotların robotları, makinaları ürettiği ve bunun tam tersinin işlediği bir fabrika konsepti var. 72 saat kesintisiz, hiçbir insan müdahalesi olmadan üretim yapma kapasitesine sahip. Ürün gamındaki ihtiyaçları karşılayabilmek ve daha fazla talebe cevap verebilmek adına sürekli yeni robot modelleri geliştiriliyor. Dünyadaki CNC kontrolör alanında pazar payı yüzde 60. 640 binin üzerinde kurulu endüstriyel robotuyla Fanuc, robot sektöründe de lider küresel bir üretici konumunda.

Makina endüstrisinde Fanuc robotlarının kullanıldığı uygulama örneklerini ve sonuçlarını paylaşabilir misiniz?

Uygulama alanlarında birçok farklı proses gerçekleştiriliyor. Bu ana prosesleri kaynak, taşıma, boyama, paletleme olarak belirtirsek, bu prosesler ile birlikte gazaltı ve punta kaynak uygulamaları, görüntü işleme uygulamaları, cobot uygulamaları, makina yükleme boşaltma uygulamaları ve kuvvet sensör uygulamalarını da alt uygulama prosesleri olarak sıralayabiliriz. Bu prosesler ile makina endüstrisinde uygulama yaparken kullanılacak robotun taşıma kapasiteleri ve erişim mesafeleri de uygulama kadar önem arz etmektedir. Yapılacak olan uygulamanın özelliğine göre 100’den fazla Fanuc robot modelleri arasından seçim yapılarak uygulamalar gerçekleştirilebilir. Makina endüstrisinde yapılan robot uygulamalarında öncelikli amaç hızlı çevrim süreleri ile üretim kapasitesini arttırmak diyebiliriz. Bununla birlikte üretim kalitesi, verimlilik, istenen çözüm ve güvenlik gibi kavramlar da her zaman uygulanan proseslerde aranan özellikler olmaktadır. Tüm bu bileşenleri kapsayan uygulama örneklerinden bahsetmek gerekirse, ilk olarak otomotiv sektörü motor montaj hattı cobot ve kuvvet sensörü uygulaması ile buji montaj ve sıkma örneğinden bahsedebiliriz. Yapılan uygulamada cobot ile motor üzerinde bulunan bujilerin kuvvet sensörü yardımı ile montajlanması ve sıkılması işlemi gerçekleştirilmektedir. Bu uygulama ile işgücü kazancı ve güvenlik ön planda olarak kalitenin arttığı ve hata payının en aza indirgendiği gözlemlenebilir. Aynı şekilde otomotiv sektöründen başka bir uygulama örneğinden bahsedersek, standart bir kasa içerisinde gelen araç krank mili parçalarının Vision teknolojisi ile kasadan konumu bulunarak robot ile bir yere taşınması örneğini verebiliriz. Bu uygulamada da ayrıştırılması zor parçaların robota entegre bir kamera sistemi ile bulunması ve aynı şekilde robot ile alınması iş gücü verimi açısından önemli olmaktadır. Ayırca, kozmetik sektöründe hijyenik açıdan üretimi önemli olan kozmetik ürünlerinin Delta robotlar ile üretilmesi de makina ve robot sektörünün önemli uygulama örneklerindendir. Robotlarla yapılan üretim, dolum, taşıma ve paketleme uygulamasında sağlık ve hijyen açısından önemli bir uygulama olmasının yanı sıra çok fazla çevrim süresi kazancının da olması robot uygulamalarının önemini arttırıyor.

Sektörde yatırım yapmak isteyen/planlayan yatırımcılara neler tavsiye edersiniz? Nasıl bir yol haritası çizersiniz?

Türkiye’de, dünya geneline göre bir rekabet mevcut. Çoğu zaman fiyat, ihtiyacın önüne geçebiliyor. Almanya ve Türkiye arasındaki en temel farkta bu. Almanya’daki satın almacının sorduğu ilk soru benim neye ihtiyacım var ve hangi markalar bunu karşılayabilir? Öncelikle masaya bunu koyuyor. En son noktada işin finansal boyutunu ele alıyor. Türkiye’de ilk soru ise, fiyatının ne kadar olduğu. Fanuc olarak bu tür durumlarda ayrışmamız gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca işin başında doğru seçimler yapmak çok önemli. Burada değerlendirilmesi gereken en önemli parametre, yatırım sonrası alınacak desteğin kalitesi ve sürekliliğidir. Bunu yapabilen firmalar, ilk yatırım maliyeti olarak yüksek görünse de, uzun dönem kazanımları anlamında bunu kesinlikle geriye ödeyebilir pozisyondadır. Bir başka değerlendirme konusu da sektörel eğilimler olmalıdır. Artık hangi sektörde olursa olsun firmalar, otomasyon konusunun önemini kavramış durumda. Yatırım sonrası hedeflerin ve üretim adetlerinin büyümesi ile otomasyona olan ihtiyaç daha da fazla olmakta. Dolayısıyla maliyet anlamında ilk etapta otomasyon yatırımı yapılamıyorsa dahi, ilerisi için geçişin daha kolay ve düşük maliyetli olacağı, sektörel teknoloji geliştirebilen firmalar ile yola çıkılması gerektiğini düşünüyorum. Fanuc olarak tüm gayemiz, firmaların bu gelişim süreçlerinde yanlarında bulunabilmek ve partnerlik yaklaşımı ile çözüm ortağı olabilmek. Teknoloji ve altyapımızla tüm bu uygulamaları yapıyor ve firmaların yanında yer alıyoruz.