ST Endüstri Radyoda Eve İş Götürme programına konuk olan Marka Konseyi Başkanı Bülent Fidan, dijital markalaşma üzerine değerlendirmelerde bulundu. Marka danışmanlığı konusunda en son varılmak istenen noktanın güvenliği sağlanmış ve itibari yüksek bir marka yaratmak olduğunu dile getiren Fidan, sadece isim belirleyip, reklam yapmanın marka değeri taşıyamayacağını vurguladı.

Bülent Fidan çalışan veya yönetici konumunda olan herkesin pazarda satmaya çalıştığını ürün veya hizmet olarak tanımlıyor. Temel olarak markalaşmanın tüketici odaklı olduğunu belirten Fidan, rekabetin fazla olduğunu ve bir üründen yüzlerce bulunduğunu ifade etti. Tüketicinin alım yaparken ürün veya hizmet seçme konusunda kararsız kaldığını söyleyen Fidan, burada önemli olan noktanın markalaşma olduğunu vurguladı. Fidan, “Belirli bir kaliteyi yakalamış ve standardı olan ürünlere ve hizmetlere tüketici yaşamına ve statüsüne değer katan bir takım ögeler yüklüyoruz. O yüklediğimiz değerler marka dediğimizin kendisi. Marka oluştururken de psikoloji ve sosyoloji gibi farklı disiplinlerden ortam yaratıyoruz.” dedi. 

Dünyada başarılı markaların ürün ve hizmetlerini geliştirdiğini ve pazarda bu ürünleri ayrıştırmak adına bir takım değerler yüklendiğini belirten Fidan, bunu başarmış markaların daha önde olduğunu sözlerine ekledi.

“İNSANLAR VE TEKEL KURUMLAR MARKA OLAMAZ”

Dünyada pazarlama ve markanın bir bilim dalı olduğunu ve ciddi çalışmalar gerektirdiğini belirten Fidan, markalaşma konusunda iki farklı düşüncenin ortaya atıldığını belirtti. Fidan, her şey marka olabilir ve pazarlanabilir düşüncesini savunanlar ile marka olamaz ve pazarlanamaz düşüncesini savunanların bulunduğunu kaydetti. 

Bir ürünün veya hizmetin marka olabilmesi için çoklu üretilmesi ve tüketilmesi gerektiğini belirten Fidan, her şeyin marka olamayacağını vurguladı. İnsanlar, devletler ve tekel kurumları gibi yapılar marka olamaz çünkü ünlü kişilik, yapı ve kimlikler kazanırlar diyen Fidan, kişiyi değil ürününü, tasarımı çoğaltıp kullanıma koyduklarını belirtti. Fidan ayrıca, “Çoklu üretilen mallar ve hizmetler markalanır, kişiler markalanmaz” dedi. 

Kişilerin markalaşma konusuna dünyada ‘ünlü kişilik’ denildiğini ifade eden Fİdan, ticari kanunlarda da bu kavramın yer aldığını belirtti. Fİdan, “Onları marka gibi yönetebilirsiniz ama onlar birer marka değil, ünlü kişilik ve pazarda ya da bulundukları noktada itibarlarını yükseltmek önemli. Biz de kişilerin veya kurumların pazarlama süreçlerinde itibarlarının yükseltilmesi gerektiğine inanan bir taraftayız.” dedi.