ST Endüstri Radyoda Murat Erdin’in hazırlayıp sunduğu Kültür Endüstrisi programının bu bölümünde Yazar Dağhan Dönmez konuk oldu.

“HER ŞEYİ ÖLÇEBİLİRİZ SANIYORDUK”

Pandemi dönemini felsefenin sembolü olan minerva kuşuna benzettiğini ve bu kuşun alacakaranlıkta çıktığını söyleyerek söze başlayan  Dağhan Dönmez, henüz covid-19 döneminin içindeyken belirsizlikle daha iyi tanıştığımız bir dönemde olduğumuzu belirtti. Dönmez, “Her şeyi ölçebiliriz ve yönetebiliriz diye sarsılmaz inançlarımız vardı. Gelecekten habersiz yaşıyorduk ve bunları hayat olarak düşünüyorduk ama öyle bir şey oldu ki Kafka romanlarının içine düşmüş gibi hissettik. Böceğe dönüşmedik belki ama bir pandeminin içinde bulduk kendimizi” dedi. 

Pandemi süreciyle birlikte hikaye ve romanlarda değişiklik olacağını belirten Dönmez, “Belirsizliğin odak noktasında olacağı, biraz hayatın akışının içinde savrulunacak hikayelerin içinde olacağı bir tür şeklinde çıkacak diye düşünüyorum.” dedi.

“FARKLI DİSİPLİNLERİ BİR ARAYA GETİRMEYE ÇALIŞIYORUZ”

17 yıl kurumsal hayata çalıştığını aynı zamanda da 20 yıldır edebiyatla ilgilendiğini dile getiren Dönmez, hayatı boyunca farklı disiplinleri bir araya getirmeye çalıştığını söyledi. Dönmez, “Disiplinler arası birbirini besleyen ve birbiriyle alakasız gibi görünen bazı fikirleri bir araya getirmeye çalışıyorum. Kurduğum akademi de yapmaya çalıştığımız bu. Kıymetli akademisyenlerimiz, yazarlarımız, eğitmenlerimiz var. Onlarla birlikte çalışmalar yürütüyoruz.” dedi. 

Dönmez, “Sinema, edebiyat, tiyatro gibi disiplinlerin hayata temas etmemesi gibi bir özelliğinin olacağını düşünmüyorum. Eğer temas etmediğini düşünürsek burada bu disiplinleri doğru kullanmadığımız sonucu çıkar. Edebiyat yönetim, liderlik, kurumsal hayat, gündelik hayat konularından ayrıymış gibi durur ancak böyle bir şey doğru değil. Biz bu disiplinleri örtüştürmeye çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı. 

Pandemi süreciyle birlikte yaptıkları online eğitimlerden olumlu ve güzel dönüşler aldıklarını sözlerine ekleyen Dönmez, “Eğitimlerimize katılan kişilerle ‘bağ kurma’ dediğim hadise gerçekleştiriliyor. Genel olarak katılımcılar sizinle bir bağ kuruyorlar. Bu da eğitimleri daha kıymetli hale getiriyor.”dedi.

Özellikle yetişkin eğitimlerinde temel konunun neden yetişkinlerin eğitim almak istemesinin cevabını bulmak olduğunu vurgulayan Dönmez,  gönüllü olarak bir yerden eğitim almanın tamamen bir ihtiyaçtan kaynaklandığını da belirtti. Dönmez, “Bizim programlarımızda her ne kadar felsefe ve edebiyat da olsa somut kazanımlar ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Ancak modern insanın unuttuğu husus var; hayatımızı idame ettirmek için bizim için faydalı olan önemli olan konular elbette ki elzem fakat dolaylı ihtiyaçlarımız da bir o kadar önemli.” dedi.