Proses endüstrisi ivmelenen bir verimlilik artışı yaşamakta... Verimlilik arttırma için gereken donanım ve yazılım yatırımları iki nedenle yapılıyor. İlk neden ekonomik eskime. Ekonomik ömrünü tamamlayan yatırımlar (bakım giderleri getirisinin üzerine çıkan donanım ve yazılımlar) yenileriyle değiştirilmekte. İkinci neden ise teknolojik eskime. Burada tersine durum var; mevcut yatırımın bakım giderleri artmıyor, ancak yeni teknolojinin getirileri daha yüksek olduğu için henüz sağlam olan yatırımlar innovatif olanıyla değişiyor. İlk kategorideki yatırımlar ekonomik verimliliği, ikinci kategoridekiler ise hem ekonomik hem de teknik verimliliği arttırıyorlar. Dolayısıyla ikinci kategori yatırımlar daha değerli olmakta.

* * *

İkinci kategori yatırımlara “Çözüm Öneren” (prescriptive) yazılımları örnek gösterebiliriz (her ne kadar çoğul yazmış olsam da pazarda henüz sadece tek bir yazılım var). Sektörün ürün portföyü ve ciro açısından en ilerideki firmasının geliştirmiş olduğu bu yazılım öncelikle yanlış giden şeyleri buluyor. Arızalanan, aksayan bir ekipmanı, yavaşlayan, çıktı kalitesi bozulan bir süreci, kısacası normalin dışına çıkan ne varsa saptıyor. Diğer ifade ile yazılım buraya kadar herhangi bir condition monitoring yazılımı gibi çalışıyor. Fark buradan başlıyor; yazılım en hızlı ve verimli çözümü öneriyor. Bu kısım yapay zeka ile gerçekleşiyor. 
Özetle yazılım hem teşhisi koyup hem de reçeteyi yazıyor.

* * *

Ancak iş burada bitmiyor! Müşteri isterse tüm operasyonun yönetimini yazılımı sunan firmaya verebiliyor. Proses endüstrisinde kurallar hızla değişiyor; cihaz satıcıları, yazılım lisanslayıcıları çözüm partnerlerine dönüşüyor.                                                               

Değişimi yakalamayanların vay haline, vay haline...