Endüstriyel büyüme ve teknolojik ilerleme pek çok çevre konusunu beraberinde getirmekte. Firmalar çevresel etkileri azaltmak istemekle beraber geliştirilen yeni uygulamalar bu konuda negatif etkiler yaratabilmekteler. Buna mühendislik çelişkileri adını vermekteyiz. Tanım olarak mühendislik çelişkisi bir parametreyi iyileştirirken diğerini kötüleştirmek demek. 
*            *            *
Mühendislik çelişkileri pek çok alanda yaşanır. Örneğin baca gazındaki atık ısıdan yararlanalım, böylelikle enerji tüketimini ve kükürt dioksiti azaltalım dediğimizde ısı eşanjörünün sıcak tarafında korozyon hızlanır. Örneğin boya çamurunu geri dönüştürürsek kimyasal atıkları azaltmış oluruz, ancak ya zararlı gaz ve buharı doğaya salarız ya da salmamak için ek sistem kurarız.  Örneğin bir sıvı çevrim sürecini ters yönde çalıştıralım dersek enerji tüketimini kısabiliriz, buna karşın proses süresini uzatırız. Bu örneklerin hepsinde çözüm ekonomik analizdir. Cari piyasa fiyatları bize yapmamız gerekeni söyler. 
*            *            *
Ancak bazı mühendislik çelişkileri vardır ki çelişki hemen oluşmaz, gecikir. Kısa dönemde her şey mükemmel görünür. Ancak uzun dönemde Einstein’ı haklı çıkaran durumlar meydana gelir. Örneğin yasaklanmamış bir additif katıldığı boyanın performansını zirveye çıkartır. Gelgelelim o additif uzun dönemde ekolojik değildir. Burada karar firmanın vicdanıdır; kısa dönemli kar ile uzun dönemli çevrecilikten hangisinin ağır basacağını belirler. 
Sahi ne demiş Einstein; “Yarının problemleri bugünün çözümlerinden kaynaklanır” demiş…