Tasarım ve işçilik alanında mobilya sektöründe fark yaratan Lazzoni’nin hikayesi bir asır önce Arhavi’de serender ustası Hasan Usta ile başlıyor. Babadan oğula aktarılan sanat ve mesleki birikimler, Lazzoni’yi bugün Türkiye’nin en ünlü mobilya markalarından biri yapıyor. Ankara’nın Akyurt ilçesinde toplam 27 bin metrekare alan üzerinde üretim gerçekleştiren Lazzoni, gelişen teknolojileri takip ediyor ve üretim hattının her aşamasında bu yeniliklere yer veriyor. Fabrikada gerçekleşen üretim sürecini ve yapılan projeleri konuşmak amacıyla bir araya geldiğimiz Lazzoni Bakım ve Onarım Mühendisi Mikail Şahin, “2017 yılının yaz döneminde yeni makina yatırımı yapıldı. Bu makina yatırımı ile fabrikanın hem üretim kapasitesi artırıldı hem kalitesi yükseldi hem de belli bir enerji verimliliği oranı yakalandı. Lazzoni olarak en önemli hedefimiz Çatı Üzeri GES projesiyle kendi elektriğimizi üretmek. Bu alanla ilgili yasal düzenlemeler tamamlandığı zaman projeyi hayata geçirmek için harekete geçeceğiz.” sözleriyle enerji ile ilgili planlarını açıkladı.
Fabrikanız toplam kaç metrekare alan üzerinde üretim gerçekleştiriyor? Üretim sürecinizden kısaca bahsedebilir misiniz?
Lazzoni, Ankara’da bulunan fabrikasında toplam 27 bin metrekare alan üzerinde üretim gerçekleştiriyor. Üç kattan oluşan fabrikamızın her katı 12 bin metrekare alandan oluşuyor. İlk katında panel bölümü bulunurken, ikinci katta boyahane ve klasik, üçüncü katta ise döşeme ve demirhane bölümü yer alıyor.
Ürünlerin ham maddeleri nereden temin ediliyor?
Ham maddelerimiz ağırlıklı olarak sunta ve MDF malzemelerinden oluşuyor. Bu malzemeleri Kastamonu şehrinden temin ediyoruz. Yerli kaynakları kullanmayı tercih ediyoruz.
Üretim sürecinizi A’dan Z’ye anlatabilir misiniz?
Üretim süreci öncelikle ebatlama aşaması başlıyor. Malzemeler kesilerek istenilen ebatlara getiriliyor. Ardından kenar bantlama makinalarına girerek kesilen MDF’ler ve suntalar bantlanıyor. Bir sonraki aşamada delikten geçiyor ve ürünlerin belli noktaları delinerek montaj yerleri açılıyor. Son bölümde ise montaj bölümüne ve gerekiyorsa boyahaneye ulaşıyor. Oradan da tüm mağazalara teslimatı sağlanıyor.
Yeni bir tesis ya da üretim hattı ile ilgili yatırım planınız olacak mı?
2018 yılında projeleri hazırlanan bir yatırım planımız bulunuyor. Mevcut fabrikamızın yanındaki arazi Lazzoni Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Karabulut’a ait. Bu arazi üzerine ikinci fabrikamızın yapılması hedefleniyor. Bu proje kapsamında, yanımızdaki arazinin üzerine ikinci fabrikayı kurup mevcut fabrikayla birleştirilmesi planlanıyor. İkinci fabrikamız yaklaşık 30 bin metrekare büyüklüğünde olacak ve inşaatına 2018 yılında başlanacak.
Mobilya sektöründe Lazzoni markası rakiplerinden ayıran özellikler nelerdir? Özellikle üretim aşamasıyla ilgili hangi özellikleriniz kullanıcısına avantaj sağlıyor?
Rakiplerimizden en önemli farkımız spesifik ürünlerde ortaya çıkıyor. Kişiye özel tasarladığımız ürünlerimiz ve özel dizayn edilmiş tasarımlarımız kullanıcıların beklentilerine cevap veriyor. Müşterilerin istediği ve bizim onlara sunduğumuz teknik çizimlerin üretimi, Lazzoni’nin klasik atölyesinde el işçiliği ile hayat buluyor. Farklı dizayna sahip ürünlerimiz belli bir kalite yönetimi ve proses kontrolleriyle her aşamadan sağlıklı bir şekilde geçiyor. Kısacası Lazzoni’nin en önemli özelliği spesifik ürünleri ve el işçiliği diyebiliriz.
Klasik mobilya dediğiniz ürün grubunun özellikleri nelerdir?
Klasik mobilya ürünlerimizin özelliği, ahşap kısımlarının çok olmasıdır. Örneğin; yemek odası takımının masasından sandalyesine kadar tüm parçaların iskeletlerinde ahşap malzeme kullanılıyor. Daha sonra üzeri döşeme gibi malzemelerle kaplanıyor.
Fabrikada hangi makinalar kullanılıyor? Makina parkurunuz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Üretim hattımızda CNC tezgahları, kesim makinaları, bantlama, delik makinaları bulunuyor. Bu makinaların içerisinde kesici ve delici robotlar bulunuyor. Bu makinalar birbirleriyle entegre olarak çalışıyor ve haberleşiyor. Makina alanında hedeflediğimiz verimliliğe ulaşabilmek için modernizasyon çalışmaları yapıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz faaliyetleri ve yatırımları şu şekilde özetleyebilirim.
• Kesim makinalarında manüel olarak gerçekleştirilen kesimler, CUTRITE programı ile optimizasyonu sağlandı.
• 5 Eksen CNC makinasında üretilecek yarı mamuller için delik ölçüleri manüel olarak girilmekteydi. Teknik Ofis Departmanı tarafından hazırlanan delik şablonları makinaya yüklenerek optimize edildi.
• Ürünlerde üretim sürecinin hızlanması, diğer hücrelerin kayıp zamanın önlenmesi adına Panel Üretim hattına temizlik hattı kuruldu.
• Dikey delik makinasında delim işlemleri sırasında parçaları sabitlemek için manüel sıkıştırma kolu kullanılıyordu. Parçayı tek seferde sıkıştırmak için pnömatik sistem getirildi.
• Paketlemede el ile yapılan yapıştırma yerine, tutkal makinesi ile yapıştırma tekniğine geçildi. Böylelikle ürün paketlerinde açılmalar önlendi.
• IDM Kenar Bantlama makinası yerine, BIESSE Kenar Bantlama Makinası alındı. Kenar bantlamada meydana gelen bant yapışmalarının önüne geçilerek yapışmanın verimliliği artırıldı.
Depolama alanınız ne kadarlık bir alandan oluşuyor?
Depolama alanı için 1000 metrekarelik bir bölümümüz bulunuyor. Burada raflı sistem tercih ediliyor ve ürünler klasmanına uygun bir şekilde bölümlere ayrılıyor.
Fabrikanızda kullanılan otomasyon sistemi var mı? Endüstri 4.0’a olan yaklaşımınızla ilgili bilgi verebilir misiniz?
Fabrikamızın tamamını oluşturan bir otomasyon projesini hayata geçirdik. Bu proje kapsamında; bütün makinaların hareketleri yazılım üzerinden takip ediliyor ve bakım zamanlarından kullandıkları enerjiye, verdiği arızalardan performansına kadar tüm işlemleri tek bir ekran üzerinden takip ediliyor. Projeyle beraber Endüstri 4.0’a yakın bir üretim şekline geçtik. Bu sayede hem makinaların üretim kapasitesi hem depodaki stok miktarları hem de üretimdeki diğer bölümlerin hareketleri izlenebiliyor ve birbirleriyle haberleştiriliyor.
Enerji verimliliği ile ilgili fabrikanızda uyguladığınız projeler var mı?
Enerji verimliliği sağlamak için fabrikamızda öncelikle aydınlatma sistemleri değiştirildi ve daha parlak beyaz ışıklar kullanılmaya başlandı. Bu sayede daha az aydınlatma armatürü kullanıldı ve elektrik enerjisi önemli oranlarda düşürüldü. Ayrıca 2017 yılının yaz döneminde yeni makina yatırımı yapıldı. Bu makina yatırımı ile fabrikanın hem üretim kapasitesi artırıldı hem kalitesi yükseldi hem de belli bir enerji verimliliği oranı yakalandı. Hedeflediğimiz enerji verimliliğini sağlayabilmek için öncelikle hedeflediğimiz otomasyon sistemini hayata geçirmemiz gerekiyor. SCADA izleme sistemi sayesinde hangi makinanın ne kadar elektrik tükettiğini, hangi bölümde gereksiz enerji tüketimi yapıldığını rahatlıkla izleyip kontrol altına alabileceğiz. Şu anda da bu verileri takip ediyoruz ancak manüel şekilde yapabiliyoruz. Her gün elektrik sayaçlarını okuyoruz, aldığımız verileri tabloya yazıyoruz ve elde ettiğimiz grafiğe göre hareket ediyoruz. Bu süreci daha sağlıklı şekilde yönetebilmek adına izleme sistemimizi fabrikamızda uygulamamız gerekiyor.
Fabrikanızda elektriksel donanımlarla ilgili bilgi verebilir misiniz? Pano, kablo gibi ürünler için tercih ettiğiniz özel bir marka var mı?
Fabrikada kullanacağımız ürünleri tercih ederken; piyasada kendini kanıtlayan, rahatlıkla bulunabilen, yedek parça ve servis konusunda sorunlarla karşılaşmadığımız markalarla ilerliyoruz. Kablo konusunda yanmaz modelleri tercih ederken, Prysmian, HES gibi markaların yeni çıkan ürünlerine odaklanıyoruz. Pano alanında ağırlıklı olarak ABB, Schneider Electric ve Siemens markalarıyla ilerliyoruz.
