Robotik ve makina sektörünü bir araya getiren, ROBODER Yönetim Kurulu Baş Danışmanı ve Intecro Robotics CEO’su Ali Şen’in moderatörlüğünü üstlendiği "Makina Yapan Makinalar" online seminerine, ROBODER Yönetim Kurulu Başkanı ve SimetrikPRO Kurucusu Gürel Yılmaz ile Türkiye Makina Federasyonu (MAKFED) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran konuşmacı olarak katıldı. 

Webinar kapsamında yerlileşme ve millileşmenin önemi üzerinde durulurken, sektör temsilcilerine önerilerde bulunuldu, genç kuşağın istekleri dile getirildi.

“YAPMAK, İŞİN SADECE ÇEYREĞİ”

Bir işi yapmanın, o işin sadece çeyreği olduğunu söyleyen Dalgakıran, “Bir işi yapmanın, o işin sadece yüzde 25’ini oluşturduğunu unutmayalım. Bunu verimli, rekabetçi yapabiliyor musun, rakiplerinden artı bir değer katabiliyor musun, markalaştırabiliyor musun, pazarlama stratejileri oluşturabiliyor musun, gönderdiğin ülkede servis organizasyonu kurabiliyor musun gibi önemli noktaları unutuyoruz. Maalesef makinacılar olarak işin yapma kısmındayız ve ustalığımızla övünüyoruz.” dedi. 

“ÜRETİMDE ÖLÇEK EKONOMİSİ ÇOK ÖNEMLİ”

Çin ile Türkiye’nin işgücü maliyetlerinin aynı olduğunu kaydeden Dalgakıran, üretimde ölçek ekonomisine vurgu yaptı: “Bir ürünü ölçekli üretemezsen, yani yılda bir milyon adet üretilen ürünü 5 bin adet üretirsen rekabet edemezsin! Almanya’nın makina ihracatı, 300 milyar dolar civarında ve bunu 6 bin firmayla yapıyor. Ülkemizin makina ihracatı, 17 milyar dolar ve bunu 12 bin firmayla yapıyoruz. Yani Almanya’nın iki katı firmayla, 20’de biri kadar yapıyoruz. Tablo ortada.”

“SANAYİLEŞMENİN MALİYETİ YÜKSEKTİR”

Türk sanayicisinin, makinacısının öncelikle durum tespiti yapması, Türkiye’den ziyade dünyadaki firmaları baz alması gerektiğinin altını çizen Dalgakıran, “Türkiye sanayisinin gayrisafi milli hasıladan aldığı pay, yaklaşık yüzde 17. Bu oran batıda yüzde 25’ler seviyesinde. Almanya’nın kişi başı milli gelir seviyesi 10 bin dolar iken, sanayisi gayrisafi milli hasılanın yüzde 45’iydi. Dolayısıyla önce sanayileşmişler sonra hizmet sektörünü geliştirmişler. Çünkü sanayileşmenin maliyeti yüksektir.” şeklinde konuştu. 

Yüksek teknolojili ürünlerde gelişmiş ülkelere, yüksek adetli üretimden dolayı ara malda ise Uzak Doğu’ya bağımlı olunduğuna dikkat çeken Dalgakıran, fabrikalarda çalışacak iyi mühendislerin, iyi yazılımcıların sektöre kazandırılmasının önemine değindi.

“SEKTÖRÜMÜZE SAHİP ÇIKMALIYIZ”

Yüzde 78 yerlilik oranıyla gerçek anlamdaki Türkiye’nin ilk yerli robotu MetalG’yi geliştirdikleri için Şen’i tebrik eden Yılmaz, “MetalG’ye sahip çıkıyor olmam, aslında ülkeme sahip çıkıyor olmam demek. ROBODER’i kurma fikrini 8 yıl önce geliştirdim. Karşı çıktılar, olmaz dediler. Aralıklarla denedim olmadı ama 1,5-2 yıl önce denedim oldu. Sektörün temel sorunları ortak. Sektörümüzün daha iyi hale gelmesi için birtakım etkinlikler, çalışmalar yapıyoruz. Kendi firmam adına devlet yetkilileriyle görüşmeye gitsem ayrı, dernek adına gitsem ayrı. Çünkü o zaman bir şirketi değil, bir sektörü temsil ediyorum. Bütün robotik entegrasyon sektörüne sesleniyorum: ROBODER’in üyesi olun ya da olmayın ama lütfen sektörünüze sahip çıkın. Sektörümüze sahip çıkmazsak, bir boşluk oluşuyor ve yurt dışı menşeli firmalar burayı dolduruyor.” ifadelerini kullandı.

Milliyetçiliğin yalnızca siyasi bir görüşten ibaret olmadığını, içerisine yerli malı kullanma, satın alma, geliştirme gibi unsurların da girdiğine işaret eden Yılmaz, bütün yerli firmalar bir araya gelse bile Türkiye’deki endüstriyel yatırım ihtiyacının sadece yüzde 20’sini karşılayabildiklerine dikkat çekti. 

Endüstriyel robot, servo motor, sensör, sürücü gibi teknolojilerin geliştirildiği takdirde, yüzde 85 olan ithal girdi oranının yüzde 50’lere düşeceğini söyleyen Yılmaz, “O zaman göğsümüzü gere gere bizim ihracat kg değerimiz 20-30 avro diyebilelim.” dedi.

TESLA ÖRNEĞİ VE GENÇ KUŞAĞIN İSTEKLERİ

“Makina yapan makinalara” yani robotlara vurgu yapan Şen ise, Tesla’nın CEO’su Elon Musk örneğini vererek, Musk’ın “Ne kadar iyi bir araç tasarlarsanız tasarlayın, üretim süreçleri ve bununla ilgili mühendislik girdisi araç mühendisliğinizden 10 kat daha büyük bir faktör. Bu nedenle makinaları inşa eden makinalara odaklanacağız” sözünü anımsattı ve firmanın bu konulara yatırım yaptıktan sonra hisse değerinin nasıl yükseldiği bilgisini verdi.

Şen, genç kuşağın, yeni mezunların “Fikirlerimize destek olun, yeni mezun deyip geçmeyin. Bizlere de fırsat verin. Ürettiğiniz teknolojilerde mümkün olduğunca çevreci teknolojiler kullanın. Doğayı, çevreyi kirletmeyin” isteklerini de dile getirerek sözlerini tamamladı.