İMSAD yarafından yapılan açıklamaya göre, inşaat malzemeleri sanayi üretimi mayıs ayında geçen senenin mayıs ayına nazaran yüzde 47,3 artış yaşadı. Geçen senenin mayıs ayında salgının sert etkileri yaşanmış ve tam kapatma önlemleri ile sanayi üretimi büyük oranda durmuştu.

2021 senesi mayıs ayında da kısmen kapatmalar olmasına rağmen sanayi üretimi sürdü. Tüm bu koşullar altında inşaat malzemeleri sanayi üretiminde yüksek bir artış meydana geldi.

2021 senesinin ilk 5 ayında, geçen senenin aynı dönemine oranla üretim artışı yüzde 33,2 şeklinde oldu. 

İç talebin canlı kalması ve dış pazarlardaki önemli talep artışının etkili olmayı sürdürdüğü gözlendi. 2021 senesinin ilk 5 ayında 22 alt sektörün tamamında üretim, 2020 senesi  ocak-mayıs dönemine kıyasla artış gösterdi. 2021 senesi ocak-mayıs döneminde yine tüm alt sektörlerin üretimi aynı zamanda çift haneli ve yüksek oranlar ile arttı.

En yüksek üretim artışı yüzde 68,6 ile tuğla ve kiremit sektöründe meydana geldi. Seramik sağlık gereçleri üretimi yüzde 62,5, kilit ve donamım eşyası üretimi yüzde 61,5, demir çelik radyatör üretimi yüzde 54,5, yalıtımlı kablolar üretimi yüzde 51 oranında artış gösterdi. Isıtma ve soğutma donanımları üretimi yüzde 45,1, çimento ve betondan eşyalar üretimi yüzde 42,4, plastik inşat malzemeleri üretimi ise yüzde 41,9 oranında büyüdü.

Senenin ilk 5 ayında diğer alt sektörlere göre daha yavaş üretim artışı gösteren ürünler metalden kapı ve pencereler, çimento ile metal yapı ve yapı parçaları oldu.

İnşaat sektöründe mevcut işler seviyesi temmuz ayında bir önceki aya kıyasla 8,2 puan birden arttı. Temmuz ayı başından itibaren tam açılmaya geçilmesiyle beraber inşaat sektöründeki işlerde de sıçrama yaşandı. Ayrıca temmuz ayı, inşaat sektöründe mevsimsellik ile mevcut işler seviyesinin önemli ölçüde artış gösterdiği bir ay oldu. Böylece mevcut işler seviyesinde uzun süredir yaşanan durağanlaşma da şimdilik ortadan kalktı. Ancak inşaat maliyetlerindeki artışlar, talep tarafında yaşanan durgunluk ve salgında olası dördüncü dalga sebebiyle yeni işlerdeki canlanmanın ne kadar sürebileceğinin belirsiz olduğu gözlendi.

Alınan yeni iş siparişleri temmuz ayında bir önceki aya nazaran 2,5 puanlık bir artış gösterdi. Mevsimsellik ile yeni iş siparişlerinde geleneksel olarak artış yaşanan bir döneme girildi ve temmuz ayı başından itibaren tam açılmaya geçilmesinin de etkisiyle yeni başlangıçlar da artış gerçekleşti. Normalleşme yeni iş siparişleri üzerinde etkisini göstermeye başladı.

2020 senesinde sektörlere verilen destek kredilerinden inşaat sektörü de önemli oranda yararlanmıştı. İnşaat sektörünün yurt içi kredileri 2020 yılında yüzde 39,6 artarak 321 milyar TL büyüklüğüne ulaşmıştı. 2021 yılında ise kredi kullanımının giderek yavaşladığı görüldü. 2021 yılının ilk 5 ayında inşaat sektörünün yurt içinden kullandığı krediler sadece yüzde 6,2 artarak 340,6 milyar TL oldu. Yüksek kredi faizleri yeni kredi kullanımını sınırlıyor. İnşaat sektörünün yurt dışından kullandığı kredilerde ise 2021 senesinin ilk 5 ayında yüzde 21,1 artış oldu ve kredi tutarı 23,93 milyar dolara ulaştı.

Türkiye’nin demografisi konut ve konut dışı yapı ihtiyacında en önemli belirleyici olmayı sürdürüyor. Genç nüfus ağırlıklı yapı, kentleşme, iç ve dış göç hareketleri, her sene yüksek konut ihtiyacı doğuruyor. Konut ihtiyacı ve konut talebi de inşaat sektörü ve inşaat malzemeleri sanayisi için önem arz ediyor. Bu itibarla konut sahipliği göstergesi de konut ihtiyacı için temel bir gösterge olarak değerlendiriliyor. Türkiye genelinde ikamet edilen konutlarda mülkiyet durumu istatistikleri kirada oturanların payında artış olduğunu gösteriyor. 2012 senesinde yüzde 20,9’a inen bu oranın 2020 senesinde yüzde 26,2’ye çıkması, yüksek konut ihtiyacının sürdüğüne dikkat çekiyor. (AA)