Bu yılın ikinci yarısına yönelik planları hakkında bilgi veren ELMOR A.Ş. Genel Müdürü Enver Öz, şunları söyledi:

“Dünya mal ticaretindeki pandemi öncesine nazaran oluşan durgunluk bugünün küresel ekonomik konjonktürüdür ve Türkiye’den bağımsız olarak düşünülemez. Bu doğrultuda sağlıklı öngörülerle gelecek birkaç yılın analizi yapılmalı ve riskler belirlenerek önlemler alınmalı. Global bir marka olmanın temel koşulları arasında piyasanın ve ekonominin değişen koşullarını öngörebilmek, bunların şekillenme sürecini etkileyebilmek ve nihayetinde değişen koşullara uyum sağlayabilmek yer alıyor. 

Değişen mevcut koşulları geçtiğimiz yıllardan ele alırsak, 2018 yılı Ağustos ayında yaşanan döviz dalgalanması ve kredi faizlerinin yükselmesi ile birlikte inşaat sektörünün finansman sıkıntısı içerisine girdiğini söyleyebiliriz. 2018 yılı üçüncü çeyrekten itibaren, 2020 yılı ilk çeyrek ile birlikte söz konusu 7 çeyrekte üst üste küçülme yaşandı. 2019 yılı son çeyrekte ise küçülme ivmesi azalmaya başladı. 

“YENİ KONUT ÜRETİMİ İÇİN PROJELERE HIZ VERİLDİ”

2019 yılında inşaat konut ruhsatlı daire sayısı 305.938 adet olarak son yılların en düşük seviyelerinde kaldı. 2019 yılı ilk el konut satışları ise 511.682 daire olarak gerçekleşti. Bu durum konut stoklarında ciddi şekilde erimeye neden oldu. Türkiye’nin yıllık olarak yaklaşık konut ihtiyacı 700.000 civarında. 2020 yılı ilk çeyrekte inşaat sektöründe bir hareketlenme başladı. Mart ayında başlayan pandemi etkisi ile nisan ve mayıs ayları durağan geçti. Konut kredi faizlerinin 0,64 seviyelerine inmesi ile hazır olan konut satışları haziran ayında tarihi rekorunu kırarak ilk el konut satışı 58.632 adet oldu. İnşaat firmalarında bir güven ortamı oluşmaya başladı ve yeni konut üretimi için projelere hız verildi.

Elmor olarak,  inşaat sektörünün küçülen son 7 çeyrekten sonra hız kazanacağını tahmin ediyorduk. Ülkemiz genç ve dinamik bir nüfusa sahip, yıllık 600 bin civarında yeni evlilik söz konusu ve bu ailelerin konut ihtiyacı var. Şirketimiz bu konuda hazırlıklı bir durumda olup güçlü üretimi ve bayi yapısı ile sektörün ihtiyaçlarına hızlı şekilde cevap verebilecek nitelikte. Hem yerli üretim alanındaki ilklerimiz hem de pazarı ve müşteriyi doğru analiz edebilme kabiliyetimiz sayesinde Türkiye’nin yerli sanayinin güçlü oyuncuları arasında gösterilmeye devam ediyoruz. Son yıllarda tüm dünyada esen olumsuz havaya rağmen ülkemizde büyümeye devam eden iki sektör arasındayız. E.C.A. su armatürleri ve E.C.A. teknik armatürler, bulundukları sektörde pazar lideri konumunda, SEREL markamız da pazarın en çok tercih edilen markalarından biri olmaya devam ediyor. 

Öte yandan bu süreçten Çin ile ticareti bulunmayan sektörler olumlu olarak etkilenecektir. Çin’e alternatif olarak üretime geçebilecek sektörler krizi fırsata dönüştürecekler. Avantaj nasıl sağlanabilir? İşte kritik soru bu. Jeopolitik anlamda çok önemli bir noktada bulunan ülkemiz de sağduyulu kararlar neticesinde ekonomik krizden büyük yaralar almadan kurtulabilir ve hatta bu avantajını kullanarak bazı sektörlerde tedarik zincirini kırabilir. 

Şu aşamada pandeminin kısa vadedeki etkilerini gözlemleme ve analiz etme noktasındayız. 2020’nin üçüncü çeyreğinde ekonominin büyüme ile devam edeceğini düşünüyoruz. Bu dönemde omuz omuza vermek, sektörün ihtiyaçlarına ortak çözümler geliştirmek ve ülkemiz için en iyisi hedeflemek perspektifinde yapılacak işler, geleceğimizi daha net görmemizi sağlayacak.