Deka Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Makine Mühendisi Özdemir Erkantar sorularımızı cevapladı. 

Deka Mühendislik’in çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?

Deka Mühendislik, 2004 yılında İstanbul’da yangın güvenlik sistemleri alanında mühendislik hizmeti vermek üzere kuruldu. Müşterilerimize bu konuda proje, danışmanlık, uygulama, servis ve bakım hizmeti veriyoruz. Konusunda uzman mühendis ve teknisyenlerden oluşan kadromuzla müşterilerimizin ihtiyaçlarına, yerel yönetmelikler ve uluslararası kabul görmüş standartlar doğrultusunda en uygun çözümleri sunuyoruz. Yangın söndürme sistemleri, yangın algılama sistemleri, kapalı devre kamera sistemleri, FM-200 gazlı otomatik söndürme sistemleri, CO2 gazlı otomatik söndürme sistemleri, NYTRARGON® gazlı otomatik söndürme sistemleri, köpüklü söndürme sistemlerinin dizaynı ve kurulumu, sprinkler sistemlerinin dizaynı ve kurulumu, yangın dolabı sistemleri, çevre hidrant sistemlerinin dizaynı ve kurulumunun yanı sıra portatif söndürücülerin imalatı, satışı, bakımı ve dolumu, muhtelif yangın sistem ve yangınla mücadele malzemeleri satışı gerçekleştirmekteyiz. 

Yangın güvenlik sistemlerinde teknolojik olarak hangi noktaya gelindi?

Yangın güvenlik sistemleri, diğer teknolojiklere paralel olarak gelişme gösteren bir sektör. Sektörde yaşanan son gelişmeleri yakından takip ederek müşterilerimize en iyi çözümü sunmaya çalışıyoruz. Örnek vermek gerekirse Galatasaray Üniversitesi’nde yaşanan yangının ardından Yıldız Sarayı’nda olası bir yangına karşı birtakım önlemler alınmak istendi. Bu kapsamda öncelikle proje öncesi ön hazırlık aşamasında araştırma yaparak, ihtiyaca en uygun yangın söndürme sistemlerini belirledik ve bu konuda yetkilileri bilgilendirdik. Yurt dışından “su sisi söndürme sistemleri” diye isimlendirilen yangın güvenlik sistemlerini getirterek Türkiye’de ilk defa bu projede kullandık. Hem mimari yapısı hem de tarihi yapısı nedeniyle ülkemizin en değerli kültürel mirasları arasında yer alan Yıldız Sarayı’nı bu sistemle yangına karşı koruyoruz. Küçük partiküller halinde bir sis bulutu şeklinde sudan oluşan bu sistem, olası bir yangında en kısa sürede devreye girerek müdahale ediyor. Suyu pülverize hale getiren bu sistem, ardından bir kalıntı bırakmaması nedeniyle çevreye zararı bulunmamakta. Bir diğer avantajı ise kullanıldığı alanın tamamen kapalı olması şart değildir. Ayrıca yangın merkezine yakın bir konumda yer alan nesneleri ısı enerjisi yayınımından koruyor. Özellikle müze, tarihi yapı gibi kullanım alanlarında bu sistem tercih ediliyor. Bu alanda dünyada gelinen en son teknolojilerden biri bu.

Su sisi yangın söndürme sistemi başka hangi projelerde kullanıldı? 

 İstanbul Erkek Lisesi, Çamlıca Radyo Tv Kulesi ve birçok müzede su sisi söndürme sistemleri kullanıldı. TUBİTAK binasına ise bu sistemi yakın zamanda uygulanacak. Söndürme kimyasalı olarak Su kullanılması nedeniyle bu sistemin, gazlı söndürme sistemine oranla işletme maliyeti oldukça düşük. Az miktarda su ile çok geniş risk alanlarının korunmasını mümkün kılıyor. Dolayısı ile su ihtiyacı düşerek , su deposu hacimleri ve pompa odalarına ayrılan hacimler çok büyük oranlarda azalıyor.   Son yıllarda farklı kimyasallar kullanılarak yeni gazlı yangın söndürme sistemleri geliştirildi.

10-14 Ekim  2016 tarihinde çıkan Kigali Protokolu ile, atmosferde bozulmadan 32 yıl kalabilen FM 200 ve benzeri HFC türevi gazların  kullanıllanımının azaltılması öngörüldü. Daha kısa sürede bozulan gazların kullanıldığı yangın söndürme cihazları imalat edilmeye başlandı. Bu gazlardan biri de Noveç 1230 gazıdır. Son teknolojilerden biri de bu ürün. SOCAR’ın Aliağa’da bulunan tesislerine bu ürünle çözüm sunduk.

Önümüzdeki süreçte neyi hedefliyorsunuz?

Yurt dışından ithal ettiğimiz teknik malzemeleri ülkemizde üretmeyi planlıyoruz. Bu hedefimiz ile ilgili girişim ve araştırmalarımız devam ediyor.