Robotlar savunma, uzay ve hizmet sektörlerine hızla nüfuz etmekteler. Hizmet sektöründeki kullanımları içinde yaşlı bakım robotları önemli bir yere sahipler. Bunlar hem insan yardımcılardan daha zorlu işleri üstlenebilmekteler hem de pek sevilmeyen bu tür işleri sırtımızdan atmamıza yardım etmekteler. Ancak bu alanda henüz daha epey yol almak gerekiyor. Bunun bir nedeni pahalılık, diğeri hantallık. Yaşlı bakım robotlarının ağırlıkları kaldırdıkları kişilerinkinden beş kat fazla. Hareketleri hiç de hızlı değil. Bu nedenle de bakımevleri ile hastanelerin dışında kullanılmaları pratik görünmüyor. 

Bu alandaki çalışmalar çok daha fazla yatırım çekiyor. Örneklerden biri Georgia Tech’ten gelmekte. Orada hastalara banyo yaptıran nazik dokunuşlu bir robot geliştirildi. 

Asıl örnek ise Paro. Paro yaşlı arkadaşı bebek fok balığı. Japon AIST firmasının ürünü Paro yaşlıların stresini azaltıyor. Paro’nun beş tür sensörü bulunuyor; ışık, ses, sıcaklık, dokunma ve duruş. Bunlar sayesinde Paro ışığı fark edebiliyor, sesin yönünü buluyor, kucağa alındığını anlıyor. Öğrenebilen Paro kullanıcısına hoşlandığı davranışları gösteriyor.  Bu haliyle 5 bin dolar.   

Ben konuya robotların endüstri dışı kullanımı sırasında edinilen deneyimler endüstri robotlarının gelişimine katkı sağlayabileceği için girdim. Araştırmam sırasında 2012 yapımı Robot & Frank filmine rastladım. Filmdeki robot masadan düşen bardağı havada yakalayınca da bunun iyi bir Ar-Ge projesi olabileceği aklıma geldi. Bakalım bunu ilk kim başaracak…