ST Endüstri Radyoda Kozan Demircan ile Dijital Gelecek programının bu bölümünde Esenyurt Üniversitesi MYO Radyo ve Televizyon Programcılığı Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Cansu Özdenak Kandemir konuk oldu. Kozan Demircan’ın dijitalleşme ile ilgili sorularını yanıtlayan Özdenak, korona sonrası yaşanan gelişmeleri anlattı.

“İLETİŞİM DÖNÜŞTÜ VE DEĞİŞTİ”

Dijitalleşme ile ilgili doktora tez çalışmamı devam ettirmek istedim. Çıkış noktam da televizyondu ama dönüşen televizyona baktım. Dönüşen televizyonda da çocuğu ele aldım. Eğer dijitalleşme konuşacaksak bu jenerasyonu ele almak gerekiyor. Özellikle Z kuşağı ve Alfa kuşak dediğimiz jenerasyon önemli.  İletişim dönüştü evet değişti; iletişimde kullanımlar doyumlar kuramı vardır oraya çıkarıyor bu süreç bizi aslında. İzleyiciler kullanıcıya dönüştü; izlediğimiz, seyrettiğimiz, dinlediğiniz her ne varsa bizi uyaran da bir o kadar etken var demektir. 

“ÇOCUKLAR KOLAY UYUM SAĞLADI”

Çocukların algılarının değişiyor olması onların dünyaya başka bir gözle bakması demek. Bu farklı bakılan gözün en önemli noktası da ikincil ekran kavramının altını çiziyor. Gerçek dediğimiz şeyi farklı bir boyuta taşıyor, korona da bu konuları hızlandırdı. Bir şeyleri değişmek için zorladı dünyayı saran bu pandemi hali. Çocuklar bu sürece daha kolay uyum sağladı ve dijitalleşmeye doğru gidiyorlar. İş insanları artık Z kuşağı ile çalışmak zorunda olduklarının farkındalar çünkü onlar artık iş hayatında ve dijital bir dünyaya doğdular. Z kuşağını istihdam etmek için onların dilinden anlamak gerekiyor. Ancak biz bunu şu anda pek başaramıyoruz.  

“İDEAL BENLİĞİMİZİ SOSYAL MEDYA MI BELİRLİYOR?”

Dijital kimliklerimiz bize güzel veriler veriyor aslında. İdeal benliğimizi sosyal medya da yansıtıyoruz. Virüsle birlikte hayatta kalma içgüdüsü ile hareket etmeye başladık. Hayatta kalma noktasında tutunacağımız şey de dijital ortamların bize sunduğu olanaklar oldu. Bence insanlar kendi psikolojileri doğrultusunda ve hem reel kimlikleri hem de temsil etmiş oldukları dijital kimlikler üzerinden  tekrar kendilerini konumlandırma gereği duydular. Bir taraftanda hayat devam etmeliydi, buradan devam edecekti şüphesiz. 

“ÖZGÜRLÜK SORUMLULUĞU BERABERİNDE GETİRİYOR”

Daha önce de uzaktan eğitim sistemi zaman zaman kullanılıyordu ancak tamamen bu şekilde kullanılmaya başladı virüs süreciyle birlikte. Burası gençlere tanımadıkları başka bir sorumluluk yükledi. Tamamen onların inisiyatifinde olan bir alışverişe döndü ders. Eğer bu sistem içerisinde yaşamak istiyorsa öğrenciler tamamen kendi inisiyatifiyle ele alması gerekiyor. Gençler bunun farkına varmalı. Gelecekte başarılı olmak  için bireyselleşmeyi ne kadar başarabilirler burası önemli. Bireyselleşme kişiye göre değişiyor. Bu özgürlük aynı zamanda sorumluluk demektir. 

“TUTKULARI VE YETENEKLERİ KEŞFETMEK  BAŞARIYI SAĞLIYOR”

Birisi bir işe girer emekli olana kadar orada devam eder gibi bir hayat kalmadı. İşverenlerde olaya bu yönden bakmalı. Önceki jenerasyonlar şöyle düşünür; bu işimden olursam böyle başka bir bulamam. Oysa pandemi döneminde şunu gördük ki daha esnek bir anlayış da mevcut. Yeteneklerimizi kullanabileceğimiz alanlarda var. Bir taraftan Z kuşağı evet teknolojiyi çok rahat kullanıyor olabilir ancak konsantrasyon süresinin azalması veya ekranı tercih edip kitaptan uzaklaşma gibi nedenlerden dolayı iş hayatında başarı konusunda sorunlar yaşayabilir. En önemlisi bilişsel bilginin değerini anlamak ve yeteri kadar zaman ayırabilmek gerekiyor. Öz disiplin ile bunu sağlamak gerekiyor. Yakın bir gelecek için bilimsel olan bilgi çok önemli; kitap okumak, teknolojiyi takip etmek ve tutkularınızın, yeteneklerinizin ne olduğunu bulmak başarı getirecektir.